Fıtrata dönüş mekanizmasını harekete geçirerek yerelin rehin aldığı insan yaşamlarını kurtarma operasyonunun başında peygaberlerin olduğunu görürüz. Yasasızlığın kasıp kavurduğu toplumu bir yasa etrafında toplama gayretiyle Nuh; kendini fiziki dünyaya hapseden insana sorgulamalarıyla metafiziğin kapısını aralayan İbrahim; milletleri köleleştirip sömürenlere isyan bayrağını açan Musa; babasız dünyaya getirilmek suretiyle soyuyla sopuyla övünen ırkçı Yahudi kültüne büyük darbe vuran İsa; dört haram ay dışında insan öldürmeyi/savaşı/yağmayı/çapulu hayatın normaline dönüştüren Arap kültürünü, "Bir cana karşılık olmaksızın bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmuş- gibidir." diyerek mahkum eden ve bu haramlığı on iki aya çıkaran Kur'an tebliğcisi Hz. Muhammed (as.), yerel kültür kodlarını çözüp daha evrensele doğru yol alanların öncüleri durumundadırlar. -Şaban Ali Düzgün /Dini anlama kılavuzu
Allah, insani yaşamın asgari standartlarını sağlayacak "hayırda yarışı" herkese ortak hedef olarak göstermektedir. Esas olan, insanların yöneldiği yönler (kıbleler ve onların temsil ettiği dinsel farklılıklar) üzerinden birbirini yok ederek tüketmek değil, hayır olanı var etme yarışına girerek hep birlikte var olmaktır. Dini Anlama Kılavuzu-Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün
Reklam
Henüz Gerçekleşmemiş Münküne Yönelen Din "Olandan ziyade olması gerekene yönlendiren temel ilke olması açısından umut ile iman arasında amaç birlikteliği vardır. Beklenti yakın zamanda gerçekleşecekse bu durum ciddi bir tutkuya dönüşür. Umudun köken sağladığı tutku, en yüksek iyi, mutlak saadet habercisidir. İnsanın varoluşu bir ucuyla kaygıya bir ucuyla umuda bağlanmıştır ve insan yaşamı, kaygıyla umut arasında salınır. (1) Kaygı büyüdükçe korku formuna bürünür. Umudun korkudan üstün olduğunu bilmek, korkuyla başa çıkmanın ilk adımıdır. Varlığı korku kaynaklarından arındırmak ve korkunun umudu geçici olarak maskelediğini bilerek gelecek umudunu sürekli beslemek gerekir. Hz.Muhammed 'in (as.) unutulduğunu/terk edildiğine dair kaygısını yenen, geleceğin o ana kadar geçirdiği zamanlardan daha "hayırlı" olacağına dair kendisine verilen umuttu (2) Korkudan daha kötü olansa umutsuzluktur. Korku, belirlenmemiş olanla(na) ilişkilidir; oysa umutsuzlukta kesinlik vardır. "Allah’ın rahmetinden ümidini ancak Kâfirler/nankörler keser."(3) Ayeti, bu riske dikkatimizi çekmektedir. Zira umut, umut edilenin boşa çikarılmayacağına olan kesin bağlılıktır. İslam'ın Tanrısı 'nın öne çıkarılan özelliği, umutları boşa çıkarmayacak bir Tanrı olmasıdır. (1)Beyne'l havf ve' r - reca (2)93/Duha, 3 - 4, ('Ma vedde’ake Rabbüke ve ma qala, Ve lel’ahıretü hayrün leke minel’ula) (3)12/Yusuf, 87 ~ Şaban Ali Düzgün //Dinî Anlama Kılavuzu // sh ; 49 - 50 \\ Otto Yayınları //
Güncellendi
Uzun araştırmalarım sonucu yeni yıl için okuma listem hazır. 🥳Tavsiyelerini aldığım arkadaşlarıma da ayrı ayrı teşekkür ederim. 🙏🤗 İsteyen yararlanabilir 🤹‍♂️ Bilim; 1.
Evrenin Dokusu
Evrenin Dokusu
2.
Hemen Her Şeyin Kısa Tarihi
Hemen Her Şeyin Kısa Tarihi
3.
Beyin
Beyin
4.
Bir İktidar Dili Oluşturmak:Dil Devrimi Türkiye’nin ilim, fikir, sanat, edebiyat ve kültür meselelerinin temelinde dille ilgili zorlayıcı değişimin olduğunu görmezden gelmememiz gerekiyor. Türkçenin binlerce yıllık seyri 20. yüzyılda harf inkılâbı ve dil devrimi ile değiştirilmek istendi. Binlerce yıldır kendi yatağında akan, zaman içinde
Allah insanlara kara parçalarını değil, ömür sürmeye değer yaşam biçimini vadeder: Hoşgörü, doğruluk, kararlılık, özgürlük ve ümit gibi değerlerle sürekli ileriye bakan, geleceği iple çeken yaşamlar. Şaban Ali Düzgün-Dini Anlama Kılavuzu
Reklam
İnsanlara merhametli olmamız, Tanrı'nın merhametinin bir eseridir. Enkaz altında kalan bir çocuğa karşı hissettiklerimiz, Tanrı'nın dünyada olup bitene kayıtsız kalmadığının en büyük göstergesidir. Allah'ın yeryüzüne inerek o çocuğu enkazdan kurtaracağını beklemek beyhude. Ama o çocuğun kurtarılması gerektiğine ilişkin içimize yerleştirdiği tanrısal irade ve arzuyu harekete geçirerek bu onuru insana tattırmak isteyen bir Tanrı var. Kısacası, enkaz altında kalan birine yardım etme irademiz harekete geçtiği an, Tanrı'nın olaya müdahale ettiği andır. Şaban Ali Düzgün Dini Anlama Kılavuzu
Değer yoksunluğunun, hiçliğin ve kendini boşlukta hissetmenin, çağın uçurumu olduğunu unutmamak gerekir. Dini Anlama Kılavuzu, Şaban Ali Düzgün
Terk edildiğini düşündüğü kesin. Ama Allah'ın onu terk etmediğini söylemesi de bir o kadar kesin. ''Rabbin seni terk etmedi. (Duha, 3) Dini Anlama Kılavuzu, Şaban Ali Düzgün
‘’İnsanlar kendi iç dünyalarını değiştirmeden Allah onların durumunu değiştirmez.’’ (Ra’d, 11) Dini Anlama Kılavuzu, Şaban Ali Düzgün
Reklam
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.