Oğuz'cum Atay'dan okuduğum üçüncü şaheser.
Kaldı dört kitabı. Hem hepsini okumak, bitirmek istiyorum hem de bitirirsem naparım, derin nefes al ve yıllara yay ki tadı tazeliğini yitirmesin diye kendimi teskin ediyorum. Öyle bir yaklaşma kaçınma çatışması.
Bir tiyatro metni. Muazzam bir toplum-aydın eleştirisi. Okurken kahkahalar attım yer yer. O zeka pırıltılı ince göndermeleri yok mu, beni benden aldı. Çok keyif aldım.
Aralardaki Selim ve Turgut göndermelerinde gözlerim nemlendi, bir garip oldum devam edemedim okumaya.
Hâletiruhiyemde tesiri en kuvvetli yazar..
Okumadan göçüp gidenlerden olmayın. Kendinizi akışa bırakın savursun sizi, olay silsilesini takip ederek okunmamalı. Bilinç akışı tekniğine alışıksanız mutlaka öneririm.
Deniz Yüce Başarır'ın "Ben Okurum" podcast serisindeki Tutunamayanlar bölümünü dinlemenizi ısrarla tavsiye ederim. Hakan Günday, Atay'ın nasıl idrak edilebileceği konusunda şahane tespit ve önerileri var. Günday'la aynı yollardan geçmiş olduğumu bilmek çok başka bir duygu yarattı bende. Mutlaka dinleyin.
Atay'la ilk defa tanışacaklar için "Korkuyu Beklerken" doğru bir tercih olacaktır.
Her türlü başlayın ve kendinizi kaptırın.
Işıklar içinde uyu gözümün nuru..
Kızın Özge Atay'ın yerine ben doğmak isterdim ben..
Ahh bee....