BEYAZ LÂLE
Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
Özgürlüğü tamamıyla elinden alman bir adama ne olur?
Bu sorunun cevabını hayal ürünü kısa bir hikayeyle bulacağız. Hikayemizin adı da şu olsun:
Kafese Hapsedilen Adam Uzak ülkelerden birinde vaktiyle bir kral yaşarmış. Bu kral, bir akşam diplomatik bir davete katılmış. Davet sıkıcı ve yorucuymuş, bu yüzden sarayına döner dönmez pencerenin
Dışişleri bakanı Ernest Bevin, 1947 Şubat ayında İngiltere'nin Filistin'de kontrolü elinden kaçırdığını anlayarak konuyu Birleşmiş Milletler'e havale etti. Bevin'in Birleşmiş Milletler'den Filistin mandasına bir çözüm bulması isteği, New York'ta Birleşmiş Milletler ile Washington'da Beyaz Saray arasında aylarca
_Metafizik, var olanı olduğu gibi zihne tekrar kazandırmak için var olanın ötesini araştırmak demektir.
_Metafizik, insanın tabiatına aittir. O, mevcudiyetin içinde esaslı bir andır: Bizzat mevcudiyettir. İnsan varlığı, hiçliğin içine dalmış bulunduğu takdirde ancak var olanla temasa geçebilir. Var olanı aşan hamle mevcudiyetin özünde meydana
_Deniz bitti. En az iki yüzyıldır milletçe tam bir mirasyedi gibi yaşadık. Artık sonu geldi. Alacaklılar kapıya dayandı. Günü gün ederek har vurup harman savurduk ve değirmenin suyunun nereden geldiğine zerrece aldırmadık. Duranın durduğu yerde hep durmaya devam edeceğini sandık. Onunla ayakta durmak yerine emsalsiz bir umursamazlıkla sırtımızı
İSTANBUL ŞİİRİ
İstanbul'un üstüne güneş doğdu
Salih Reis'in Deniz Kızı çatanası
Yemiş'ten Sarayburnu'na kadar
Yakamozlu bir kuşak çekti sulara
Salih Reis'in Deniz Kızı çatanası
Sabahçı bir horozla bir oldu da
Gazhaneden önce
Uzun uzun öttü İstanbul'da
Suların şıpırtısı bir yana
Dal sesi kanat sesi bir yana
MEHMET EMİN YURDAKUL'UN KİŞİLİĞİ
Agâh Sırrı Levend
Bir toplumda beliren yeni düşünce akımlarını, değişen edebiyat ve sanat hareketlerini, kendilerini meydana getiren nedenleri incelemeden, yalnız görünüşlerine bakarak açıklamaya çalışmak çok yanıltıcı olur. Kişisel bir heves ürünü gibi görünen bir eserin bile, sonradan yeni bir devrin
Beyaz adam, siyah adamın ahlaksız, pis ve cahil kalmasını istiyor. Bu halde kaldığımız müddetçe ondan dinlemeye devam edeceğiz ve o, bizi kontrol etmeyi sürdürecek.
Onu Beşikte Tanıdım
Said Yüce
BEKİR BERK rahmetliyi çok küçük yaşlarımdan beri tanıdım. Ben dünyaya gelmeden önce de bizim eve uğrarmış. Aklım ermeye başladığından itibaren onu evimizin tabiî bir üyesi gibi hatırlarım. Babamın astsubay olması sebebiyle sık sık tayinimiz çıkardı. Bu yüzden çeşitli illere gitmek zorunda kalırdık. Nereye gitsek,
Onu bir daha görmeyi umuyordu. Her şeye razıydı. Eskisi gibi olmayacak bile olsa onunla oturmaya, onu dinlemeye ve onunla konuşmaya can atıyordu. Fakat kapı bir daha hiç açılmadı. Aradan geçen süre yalnızca birkaç ay olduğu halde. Momo'ya sanki çok uzun zaman geçmiş gibi geliyordu. Çünkü gerçek zamanı ne bir saat ne de bir takvim ölçebilirdi. Böyle bir yalnızlığı anlatacak sözleri bulmak da aslında çok güçtür. Belki şunu söylemek yetebilir: Momo, Hora usta'ya giden yolu bulabilseydi (ki bunu sık sık deniyordu), ona gidecek ve kendisine artık zamandan bir pay ayırmamasını rica edecek ya da kendisinin de sonsuza kadar hiçbir yerde evinde, onun yanında kalmasına izin vermesini isteyecekti...
Manastır yürüyen birliklerin tozları ve gürültüsü ile silahların gümbürtüsüyle sarsılıyordu. Yunanistan Girit'i ele geçirmişti. Türkiye savaş ilan etti ve askeri birlikler cepheye koştular. Gün büyük zorlukların ve mücadelelerin yaşandığı, savaşlar ve savaş söylentilerinin her yana yayıldığı günlerdi. Osmanlı İmparatorluğu son nefesini vermek
Manastır yürüyen birliklerin tozları ve gürültüsü ile silahların gümbürtüsüyle sarsılıyordu. Yunanistan Girit'i ele geçirmişti. Türkiye savaş ilan etti ve askeri birlikler cepheye koştular. Gün büyük zorlukların ve mücadelelerin yaşandığı, savaşlar ve savaş söylentilerinin her yana yayıldığı günlerdi. Osmanlı İmparatorluğu son nefesini vermek