İçimden, söyleyeceklerimi prova ediyorum. Hayatın gerçekleri işimi elimde tutmak için beni tekrar zorluyor. Mimar, eser, ruhu içinde duracak, diye bir şeyler geveliyorum. Can havli prensiplerim uçup gidiveriyor. Can havli, insanın en gerçek hali. Asla demeyi bırakıp olana sarılıyoruz. Olduğumuz şey neyse ona, kendimize. Çok açık. "Asla!" demek için fazla cesur insan. Hızlı koşuşuna güvenir ceylan, bekler. Bilmez ki yem oluşu kibirliliğinden. Can havli insanın geçmek zorunda kaldığı en dar ve bodur kapıdır. İster prensip ister inat deyin ister şöhret ya da zenginlik. Aklınıza gelen her
neyse hepsinin belini büken tek şey kaybetme korkusudur. Kaybetmek, ASLAN terbiyecisidir, en kibirli insanı bile dize getirir. Kaybetmemeyi istemek ise ASLA terbiyecisidir.
"Asla!" demeden önce çok düşünmek gerekir. O an mesleğimi kaybetmek istemiyorum, "Asla!" sırtima bir diken gibi batıyor, terbiye oluyorum.