"Kuşları saymazsak neye yarar gökyüzü..."
günlerin içinde günler aradım hep akşamlardan geldim ağır yükünü taşıyarak gecenin ekmeği bölüştük iyi de acılar yığılakaldı sanma ki bu kadardık kırıla kırıla çoğaldık çocuğum
Sayfa 39
Reklam
bilirsin eski rüzgârları savrulmaları sen nevruz ateşleri mevsiminde içime yağan ince ince yağmurları bilirsin ölmeden önce söylenecekleri de tabutum kuşlar gibi süzülürken sonsuzluğa n'olur az daha kal
Sayfa 66
"Kapı önüne düşmüş gölgeleri süpürüyordu kadın dudaklarındaki duayı su gibi serpe serpe sonra sustu her şey hiç geçen olmadı anılardan bile..."
ah kalbim kırılan son dal sahibi var biliyorum kahrın da
Sayfa 28
kinleri nefretleri ve zulmü ikide bir pazara çıkarmanın alemi yok çünkü bunları tartacak terazi yüzyıldır bozuk zaten
Sayfa 25
16 öğeden 11 ile 16 arasındakiler gösteriliyor.