KİBELE KÜLTÜR VE SANAT DERGİSİ
KİBELE KÜLTÜR VE SANAT DERGİSİ
1.SAYI OCAK 2024 (UMUT)
ARTSHOP YAYINLARI
Merhabalar Sevgili Kitap Dostları
Bugün sizlere dosya konusu "UMUT" olup, İçerisinde kendi yazmış olduğum "Göğe Kurdum Bir Salıncak" adlı şiir çalışması da dahil olmak üzere birçok yazar ve yazar adayları tarafından Umut ile ilgili kaleme almış
Mutluluk nedir? Bu sorunun cevabı çok. Her cevabın bir parça haklılık payı var. Frederic Lenoir mutluluk kavramını birkaç filozofun yaklaşımını temel alarak ele alıyor. Konu dipsiz bir kuyu. Kitap bile bence konu için yeterli değil. Size birkaç pencereden bakmanızı sağlıyor en azından. Yazar şöyle bin sayfalık kitap çıkarsa okunur yani. Epiküros, Aritoteles, Schopenhauer, Kant, Sokrater, Voltaire, Buda, Epistotes, Spinoza, Montaigne gibi düşünürin fikirleri kitapta yer alıyor. Ölene kadar mutlu (Soyadım :P) kalacak biri olarak mutlu olmanın etmenlerini farklı bakış açılarıyla bakmak istiyorsanız bu kitap sizin için biçilmiş kaftan.
·
Not rated
"Leylâ'ya Mektuplar"a
Leylâ'ya Mektuplar Hakkında Yorumlar
EMEL BOZTAŞ'TAN
LEYLA 'YA MEKTUPLAR; Dünya'ya, Güneş'e ve Ay'a Mektuplar adı altında 3 başlıktan oluşmaktadır. Emre Karadağ ile kitap hakkında konuştum, yazarken nelere dikkat ettiğini, nasıl bir teknik kullandığını, vb. konuştuk. Leyla'ya Mektuplar, bir kıza 3 farklı
Beğenmeyenler
Öncelikle bu inceleme bir beğenmeme incelemesi olacak ona göre.
Bu aralar kurgu kitaplardan bir soğuma başladı bende. Yani eğer böyle bir kitap okuyacaksam okuduğuma değmeli. “Vay be ne kitaptı.“ dedirtip tekrar tekrar okuma isteği uyandırmadıkça bu kitaplara karşı sert bir tutum içerisindeyim
Kitapta aslında insanı sarabilecek karamsar, derine çeken bir dipsiz kuyu var. Fakat bir yerlerde kalan eksiklikler buna engel oluyor. Yazarın hiç paragraf yapmadığını he şeyi dümdüz tek paragrafta yazdığınu göüyoruz. Bunun, karamsarlığı ve iç sıkıntısını okura vermek için yapıldığını düşünüyorum.
Kötü bir kitap diyemem ancak tekrar okumayı da istemem. Belki de yanlış zamandır, daha sonra tekrar denerlm:)
Selam canımlar
Kış aylarına girmiş olsak da sıcacık kitaplar okumaya devam ediyoruz. Vücudumuzu kıyafetlerle güzel beynimizi de harika kitaplarla ısıtıyoruz değil
mi?
“Her zaman doğruyu söyle, ne dediğini hatırlamak zorunda kalmazsın."
_Mark Twain_
Çok güzel bir öneriyle geldim size. Yazarın adını duyanlarınız vardır. Ben kendisini kişisel hesabımdan takip ediyordum. Sosyal mecranın yanlış kullanımına karşı savaş açan adeta doğru kullanımı için polislik yapan biri yazarımız. Öyle haklı ki aslında... Çok kısa bir süre kullandığım ve aman Yarabbi burada neler var böyle diyerek bıraktığım Tiktok mecrası dipsiz karanlık bir kuyu maalesef. Neyse konumuz bu değil ama yazarımızı yaptığı işten dolayı kutluyorum. Kitabını çok merak ediyordum. İtiraf etmeliyim hiç böyle bir konu da beklemiyordum. Gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum.
Kitaptan bahsedeyim kısacık;
Sevgi dolu sıcacık bir evde büyüyen Ahmet karakterimizin kardeşi babasını kurtarmak isterken adam yaralar ve akabinde hapse düşer. Bu olaydan sonra üzüntülerin üst üste geldiği bu yuva da Ahmet kendine çıkış yolu aramaktadır. Bilmediği bir caminin kapısından içeri girer ve Yusuf Ali amca ile tanış olur. Bu günden sonra üzerindeki karanlık bulutlar aydınlanmaya başlar.
Bu nasıl oluyor anlamıyorum biri bana açıklasın. Ben diyordum ki bunu asla okumam asla sevmem sosyal medyada çok abartılıyor . Bir gün bosluguma geldi başladım ve bırakamıyorum dipsiz kuyu gibi içine çekiyor. Sevmek ya da sevmemek değil olay bir şekilde kitap kendini okutuyor ya o çok ilginç.
