"Kendisi sanıldığının aksine alt tabaka bir aileden gelmemiştir. evet, bir tolstoy ya da turgenyev kadar soylu değildir; ama bir gorki gibi de en dipten gelmemiştir. babası, 100 adet serf (köle) sahibi soylu bir askeri doktor; annesi ise belli miktar para karşılığı babası tarafından satın alınan fakir bir köylüdür. babası alkolik bir zalim, annesi yufka yürekli ve duygusal biridir. işte dostoyevski de 60 yıllık hayatı boyunca bu çelişkileri bünyesinde taşıyacaktır. en dibi de görecektir; zirveye de yerleşecektir. babası gibi hile hurdaya da karışacaktır; annesi gibi insanlık için merhamet de duyacaktır."
Bir toplumun nasıl en dipten zirveye çıkabileceğini, örneğini yani Finlandiya'yı göstererek, anlatmış kitap. Toplumu bütün katmanlarıyla, köylüsünden din görevlisine askerinden öğretmenine, ele alan kitap diğer ulusların örnek alabileceği tarzdadır. Kitapta güçlü devlet olma şartının ilk basamağında kültür olması dikkat çekicidir. Paradan, silahtan veya teknolojik gelişmişlikten önce kültür ele alınıyor. Bu bizimde şuan içinde bulunduğumuz durum için reçetedir aslında.
Ekşi sözlükte gezinirken eksisozluk.com/kafkaesque--491638 isimli kullanıcının derlediği okuyup bazı noktalarına çok şaşırdığım bir yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. Ne kadarı doğru pek emin değilim ama yazılan bir çok bilgiye az çok aşina olduğumu hayretle farkettim.
Buyrun;
Dünya edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan
Öyleyse diyorum, içimde var olan potansiyeli keşfetmek ve bu potansiyeli işleyebilmek adına bir Zümrüt de benim!
Okudukça hayatımı, yaşadıklarımı ve kendimi sorguluyorum da ben her birinde ayağa kalkabildim mi? Evet evet, kalkabilmişim. Bu zorlu hayatta bazı şeylerle yüzleşip kendime gelebilmişim. Yani ben şimdi güçlü müyüm? Peki ya güçlü olmak
Bu kitap okuyan herkeste farklı bir etki yaratacaktır. Her yaştan insanın düşüncesini etkileyen bir eser. Finlandiya'nin dipten zirveye nasil ulaştığını görüyoruz. Kitabi okuduktan sonra 'vay be' dedim. Atatürk'ün neden tavsiye ettiğini okuduktan sonra daha iyi anlıyoruz.
Hayat herkese eşit şartlarda imkanlar sunmuyor maalesef. Bunu sadece bu kitapta değil hayatın her köşesinde görüyoruz. Ekonomik temelli sıkıntılar yüzünden ailesinin uyuşturucu satıcılığı yaparak hayatını kazandığını bu nedenle düzenli bir ev ve aile hayatı olmadığını , topluma tutunmak için yaşama sıkı sıkı bağlanmak için Bobby'nin sporu tercih edip yaşadığı zorlu hayattan güç alarak ciddi anlamda nasıl dipten zirveye çıkılır gözler önüne seriyor. Sevgiyi sevmeyi bilmeyen hep savaşmak hep kazanmak zorunda kaldığı bu yaşam onu şuan zirveye getirmiş. Okuduğum zaman ağladığım tek otobiyografi oldu. Bir Fenerbahçeli olarak büyük bir hevesle aldım bu kitabı ve çok şeyi yeniden hatırlattı bana. Sevginin her şeyin üstesinden geleceğini ailenin bir kez daha ne kadar önemli olduğunu ve başarmak için sızlanmak yerine çok fazla emek verip çok fazla isteyip sonuca ulaşmanın hırsın nasıl doğru kullanılacağını ve yaşanılan olumsuzluklar insanı yıldırıp pes ettirmek yerine daha çok umutlu olup hayata asılmamıza neden olmalı dedirtti. İyi ki Fenerbahçe ailesindesin Bobby iyi ki varsın ve iyi ki bizimlesin Fenerbahçe senin daima ailen olacak.
SavaşçıBobby Dixon · Nemesis Kitap · 2019186 okunma
Merhaba ben bu kitabı ilk gördüğümde kapağını çok beğendim ancak o gün alamadım,sonra Anneler günü kurulan bir kitap faarından uygun fiyata aldım.Tam da ülkemizde eğitim sistemi kitaptq anlatılan ülkenin eğitim sistemine geçiş yaptığı döneme denk geldi.En dipten zirveye ulaşan ve dünyanın yaşanılabilen ilk beş ülkesinden biri olan ülke Fillandıya eğitim sayesinde halkının nasıl ayağa kalktığını anlatıyor.Ben çok beğendim.
Bazen insanlar zirveden dibe çok kısa bir sürede düşerler.. Bazıları dipten tekrar zirveye ulaşmak için bir azim ve kararlılık gösterirken bazıları da dipten kurtulmaya çalıştıkça daha da dibe gömülürler... Madam de Prie deli gibi dipten kurtulmak isteyen ancak çırpındıkça bataklığa batan biri... Sabır önemli vesselam. Belki de bizi yaşamda tutan şey... Ancak sabırsızlık ölümü veya ölme kararını almayı hızlandırabiliyor... Bunu da unutmamak lazım...
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202176,8bin okunma
" Bu kitap, Venezuela üzerine yazılmış bir gezi kitabı değil, bir devrim güzellemesi de değil." Bu cümle kitabın arka kapak tanıtımından bir bukle. Ben de diyorum ki, bu kitap Venezuela üzerine yazılmış ibretlik bir belgesel.
1998 yılına kadar Amerika'nın neoliberal politikalarıni uygulayip, halkın nasıl inim inim inledigini anlatıyor