Bir diken.
Küçük diken unutmadan acısını.
Parlar-döner-parlar.
Gün ışımadan.
Dolar ağzıma.
Saçlarındır dolar ağzıma.
Çoğaldıkça kanımda çığlığın.
Işıdıkça.
Bir erkek doğum ağrılarını bilemez.
Ne de bir yalnızlığı.
Sonra sevişmelerden kolay söz edi-
lemez.
Güller eskir.
Ayışığı.
Çürür sedyelerde ölüler.
Şiirlerden kovulur.
Çünkü korkulur eskimesinden sevgi-
nin
Ovulup parlatır sözler.
Erir kurşun.
Tohum toprağı
birden.
dilemez.
inler
Kış nasıl oralarda
Isıtıyor mu türküler.
Birer birer ayrıldınız kuşlarla.
Kapanmadı bıraktınız yer.
Paslanıyor içmediğiniz içkiler.
Isınmayı çoktan unuttuk.
Dolu durdukça hücreler.
Dostluklar aldanmışlar yitirdi anlamı-
nı
Çocukları gülmeli büyütüyoruz.
Bırakmasınlar bir gün bu halayı.
Ayaklarını Çetin alıştırıyoruz.
Mektuplarımızdan avuçlarım yandı.
Size yazmak artık zor.
Baharla mı döneceksiniz yazla mı.
Dağlar bekliyor.
Yaklaşık 5 yıldır HIV hastalarını tek hapla (içinde 3 ya da 4 ilaç var) değil tek ilaçla tedavi ediyorum. Ne kongrelere katıldım ne de ilaç firması ile bir yemek dahi yemişliğim var. Üstü kapalı tehdit bile aldım hem de bunu kim yaptı biliyor musunuz? Evet bir film kurulu üyesi. Haluk hocayı arayıp hastaların başına birşey gelirse görür gününü dedi. Hastalar az ilaç aldı daha az yan etkiye maruz kaldılar. Devlet daha az para harcadı. Ve bilim diyorki artık Ferhat Aslan'ın bu yaptığında bir risk yok. Hem tedavi açısından yok hem direnç gelişimi açısından yok.
Kaynak isteyenler buyrun okuyunuz. Şimdi benim kamu malını korumaktan kamuyu korumaktan bir kez daha ödülllendirilmem gerekmez mi?
Bir kez daha derken saçmaladığım farkındayım.
pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/37498738/
Seni seviyorum sokaktaki adam, her şeye karşın seviyorum seni, bütün kusurlarına karşın. Ölme ölme sakın, iyileşeceksin tamam mı, güzel yanların baskın çıkacak çünkü, senin bile ayırdında olmadığın o yanların, direnç bile sayılabilir bir anlama...
Hepsi şahsına münhasır özel üretilmiş, yokluklar içinde yetişmiş yaralı bir nesil…
KİM BUNLAR?
1950 ile 1970 yılları arasında bu dünyaya merhaba demiş en genci 50, en delikanlısı 70 yaşında HALA 18’LİK DELİ TAYLAR GİBİ İDEALLERİNİN PEŞİNDEN KOŞAN HESAPSIZ BİR NESİL..?
Hiçbirinin altına hazır bez bağlanmamış…
Höllük üzerinde yatmış, şeker
on beş gün kanıma ekmek doğradım
çiğnedim.
ben azrail’dim kana susamıştın şara-
bım kalmamıştı.
Zehra’nın halini gördüm bir mezar gi-
bi içlendim.
içindeki tenhalığı kimse anlamamıştı