Hüseyin'i Allah katından sana üflenen ruh belle!.. Arına paklana yücelirsen sen de Rabbinden bir delil oldun demektir. Aşka şahit isen bu Şehadet kutlu olsun. Sen Aşk ile her dem diri kalanlardansın. Ve "Aşkın Şehidi"sin!..
Aşksız olma ki, ölü olmayasın
Aşk ile öl ki, diri kalasın...
Diri aşk, ruhta gözdedir. Her anda goncadan daha taze olur, durur. O dirinin aşkını seç ki; bakidir ve canına can katan içkiden sana sakilik eder.
Sayfa 126Kitabı okudu
''Her yıl,bahar Ağrıdağının üstüne yürürken,dağın yamacındaki Küp gölünün kıyısına o yörenin tekmil çobanları gelirler,kepeneklerini gölün bakır rengi toprağının,kırmızı çakmak taşı kayalıklarının üstüne serip halka olup otururlar. Çobanların her yıl sayısı değişir. Tanyeri ışırken bellerindeki kavallarını çıkarıp Ağrıdağının öfkesini hep birden
Sayfa 97Kitabı okudu
Uğruna heba olunacak bunca şey varken ben sadece seni seçmiştim. İnsan solunda taşıdığını sonunda bulamazsa ne hale gelir bilir misin? Ne acıdır ölümüne severken diri diri gömmek! Belki de hata bende. Çünkü aşk yalancı bir sürme. Ağlayacağımı bile bile çektim gözüme... Aynı denizin farklı kıyılarıyız şimdi seninle..
ANKARA'YA PEMBE YANAKLIYA
Pembe yanaklıya, dinle beni diye diye;
Bir garip Orhan Veli, İstanbul'u düşünmüştü,
Acizane ben, Ankara'yı buldum , gittim, gördüm; Sezar endamında...
İskender'in büyüğü müydü bilmem ama kıskandırdım...
Zira
Hiç düşünmedim, düşünemedim, fırsatım olmadı...
Yaşattı; yaşadım,
Kanattı; kanadım,
Yalan yok ağlattı
A şaşkın aşık! Aşık olmak için bula bula ölüleri mi buldun! Bu dünyaya ait her ne sevdinse bil ki hakikatte o ölüdür. Madem ki gül daha elini uzatmadan soluyor ve gül yüzler çok geçmeden çarşaf bezine dönüyor...Böyle avucundan kayıp giden güzelliğe güzellik deme sen. Ancak diri olan sevilmeye layıktır.Çirkin diri, güzel ölüden evladır. O halde sevmek için kendine ölmeyecek ve solmayacak bir sevgili bul, aşkını ona hasret.
Sayfa 61Kitabı okudu
Aşksız olma ki ölü olmayasın
Aşk ile öl ki diri kalasın.
(Hz. Mevlana)
Aşksız olma ki ölü olmayasın
Aşk ile öl ki diri kalasın.
(Hz. Mevlana)
YAZMANIN METAFİZİK BOYUTU: “NUN MASALLARI”
M.NİHAT MALKOÇ
‘Nun’ bir harf olmaktan öte bir metafor… “Nun. Kaleme ve satır satır yazdıklarına andolsun” diye başlar Kalem Suresi… ‘Nun’ olan yerde kalem ve hokka esas duruşta bekler… Kalem insanla, “nun” hokkayla eş sayılmıştır hep… ‘Nun’ çok kere hilali ve hilal kaşı çağrıştırmıştır. “Zü’n-Nûn”
YAŞ 18 ŞİİRİ
Toprağın toprak olalı üzerinden 18 yıl geçti.
Nice ekinler yeşerdi,başakları diz boyu açtı vaktiyle.
Kor bir ateş düşüverdi toprağına.
Ekinlerini yakıverdi.
Mabuduna yağmur duasındalar şimdi.
"Aşk yağmurlarını salıverse de yeniden diril sek."diye.
Lal idi dilleri yetmez miydi?
Yaşın 18 toprağın henüz genç ve diri.
Kar eder mi sanırsın geçmişe kelam etmek?
Eder mi sana bir lokma ekmek?
Minare-i gönüllere ses ver haydi!
Aşk yağmurlarını salıverdi mi?
Lal olsa da diller,hal dilleri yetmez mi?
Bir"la ilahe illallah"manası yeter ekinleri yeniden yeşertmeye.
Yaşın 18 toprağın henüz genç ve diri.
YUSUF AYDIN KAVAK