Mor Mürekkep'ten....
...papatya... “Erken bahara en çok yakışan çiçektir papatya.Öncü kuvvet. Dayanıksız bedeni ve kısacık ömrüyle atmasa kendini toprağa sanki arkadan gelen çiçekler yer bulamayacak. Ama gücü bu ıtlak ve çokluktan kaynaklanmakta. Papatya iffet, Papatya masumiyet. Bir papatya yazısı yazmaya kalkışan yazıcı için mitolojinin ve felsefenin ödünç vereceği bir malzeme yoktur. Ne nergis gibi koskoca bir efsane ve birey merkezli bir kompleks saklar derinliğinde papatya, ne gül gibi başlı başına bir felsefe ya da ihtilaldir; ne de lale gibi bir devir açar bir devir kapar papatya. Papatya kendiliğinden. Özene bakıma ihtiyacı yok. Bu kendiliğindenlik, her bahar yinelik-yenidenlik muştusu. Doğum yeniden. Dirim yeniden. Papatya da doğum da doğum, ölüm de doğum. Çünkü aynı toprakta bıraktığı hikaye bir yıl sonra bıraktığı yerden devam ediyor. Sadık papatya, ve cömert. Cömertliği kadar gücünün de simgesi olan bu diriliş sadakati kainattaki var oluş deviniminin de bir özeti.Tebessüm bu yüzden papatyada. Hüzün yok. Ümitsizlik yok. Doğrusu yüksek bir kültürle alabildiğine zenginleşen hissediş tarzının yorucu ağırlığına mukabil papatya muslin bir beyaz giysi kadar sade ve hafif. Bu yüzden işte her yazıcı güllerin arasından, lalelerin devrinden, karanfillerin buğusundan geçerek bir papatya yazısı yazmayı özleyebilir. Yüksek şark kültürü papatyaya müstağni.O daha ziyade plastik ifade gücü yüksek ya da stilize çiçekleri temaşa etme yanlısı.
Nazan Bekiroğlu
Nazan Bekiroğlu
Ve yüksek kültür yazılı. Halk kültürü sözlü oysa. Papatya kırların çiçeği, orada yaşıyor, adı yok değil belki.Kayda geçirilmemiş o kadar. Yazmıyor, söylüyor sadece.”
tarih korumalı dizi sektörü
benim Diriliş 'ten Uyanış'tan işim olmaz. onlar lise konusu. onlar o dönemde ne gerekliyse onu yaptı ve başardı. sen o dönemi mercimekli aş gibi kızdırıp kızdırıp getirirsen; gezegenler arası seyahat edenlerin arasında kılıç ararsın.
Reklam
SEZAİ KARAKOÇ'UN HAYATI
Babası Yasin Bey olup I. Dünya Savaşı'nda Kafkasya Cephesi'nde çarpışırken Ruslara esir düşmüştür. Babası orta halli bir tüccardı. Dedesi Hüseyin Bey de Plevne Savaşı'na katılmış, Gazi Osman Paşa'nın teşekkürünü kazanmıştır. Annesinin ismi ise Emine idi ve ev hanımıydı.[1] Ahmet Sezai Karakoç[2] İlkokul eğitimini 1938-1944 yılları arasında
Her beğeniye 1 fatiha okunur mu?
Ahmet Sezai Karakoç[2] İlkokul eğitimini 1938-1944 yılları arasında Ergani'de tamamladı. 1944 yılında sınavlara girip Maraş Ortaokulu'nda parasız yatılı olarak okumaya hak kazandı. 1947-1950 yılları arasında lise eğitimini yine parasız yatılı olarak Gaziantep Lisesi'nde tamamladı. Lise eğitimi boyunca Felsefe dersine ilgi duydu ve Felsefe okumaya
İzlememiz Gereken +200 Film
1- Yağmur Adam (Otizm) 2- Benim Adım Sam (Zeka geriliği olan bir baba ve kızı) 3- Sol ayağım (Fiziksel engeli olan bir adam) 4- Guguk Kuşu (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 5- Aklım Karıştı (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 6- Akıl Oyunları (Şizofreni) 7- Wilber Ölmek istiyor (İntihar ve Depresyon) 8- İçimdeki Deniz (Ötenazi isteyen bir
#Kudüsbizimdir!
Nasıl ki; Kızıldeniz Firavun'a mezar olduysa, Akdeniz de İsrail'e mezar olacak! https://1000kitap.com/yazar/Necmettin-Erbakan_9019 Kalbimin yarısı Mekke'dir, Geri kalanı da Medine'dir. Üstünde bir tül gibi Kudüs vardır.
Nuri Pakdil
Nuri Pakdil
Kudüs, bir sınav kağıdı, her mü’min kulun
46 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.