Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ankara ve Kahire ekseninde devam eden diplomatik yakınlaşma, küresel güç dinamiklerinde belirgin bir dönüşümün sinyalini veriyor. Bu noktada Türkiye ve Mısır’ın dış politika yaklaşımlarının birbirine uyumlu hale getirilmesi, çok kutuplu dünya düzeninin sağlamış olduğu arka plan dahilinde iki ülkeyi birleşik bir güç odağı konumuna getirebilir.
Türkiye, 1947 yılında BM'de Filistin'in bölünmesini reddetti fakat savaş sonrasında ABD endeksli dış politika nedeniyle 1949 yılında İsraili tanıyan ilk Müslüman ülke oldu.
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
Hiç kuşkusuz bu tablo Türkiye'nin yeni dış politika stratejisinin sonucu bunun temelinde cesaret var. Yıllarca rotasını Amerika ve Avrupa'ya göre belirlemek durumunda kalan Türkiye artık "BEN KENDİM OLARAK BURADAYIM" diyor. Hem de son derece gür bir sesle. Bu politika kararlılıkla sürdürülürse önümüzdeki yüzyıl Türkiye'nin dolayısıyla adaletin, mazlumların ve Müslümanların yüzyılı olacak İNŞA'ALLAH.
Attilâ İlhan ile söyleşi: Çağdaşlık ile Batıcılık
Attila Bey, sizinle, Batı, Batıcılık, çağdaşlık kavramları, Türkiye yakın tarihinde bu kavramların dönüşümü, bugünkü durum, Batı’yı aşmak mı ya da onun kuyruğuna takılmak mı sorusu; bütün bunları içeren hem kavramsal, hem de tarihsel bir söyleşi yapalım istedik. Bunlar tartışılan, gündemdeki ciddi konular. Benim gündemimde 40 senedir
_Hissedebileceğiniz en güzel şey, hayatın esrarlı tarafıdır. Sanatın ve bilimin beşiğinde, bu ana duygu vardır. Onu bilmeyen, dünya karşısında şaşkınlık ve hayranlık duymayan kimse, ölü gibidir. _Delilik şüphesiz aptallıktan daha iyidir, delilik var olmuş bir zekânın yok oluşudur. Aptallık ise var olmamış bir zekânın var olmamaya devam
Filibe Lokantası
Çemberli taştan Beyazıd'a gelirken tramvay caddesinde, sağ kolda meydana yakın bir yerde set üzerinde birbirine benzeyen dükkânlar, imalâthaneler vardır. Bîr kısmını kunduracılar öteki kısmını küçük sınaat erbabı işgal eden bu harap dükkânlar arasında bir lokanta vardır: Filibe lokantası. *** Lokanta denince camlı, kepenkli bir dükkân
Reklam
Sermaye, feodal düzenin beylere sağladığı toplumsal gücü ve güç uygulama aygıtlarını sermaye sahiplerine sağlamıyordu. Dolayısıyla eski toplumsal gücünden yoksun sermaye sınıfı, piyasanın kendiliğinden işlemesini sağlayacak ve kapitalist sınıfın haklarıyla varlıklarını karşıt sınıfların saldırılarından koruyacak bir kurumsal güce ihtiyaç duyuyordu. Bu kurumsal güç, halihazırda kendine bir 'kamusal' alan çizmiş bulunan ve yapısal olarak bütün sınıfların üstünde, onlara eşit derecede uzak, fakat birleştirici bir güç olarak bulunan devletten başkası değildi. Bu siyasal kurum ekonomik alandan ayrılmıştı, ancak ondan bütünüyle yalıtılmış değildi. İş ilişkilerini düzenleyecek kuralları ve yasaları yapmakla, ticaretin yönetimine karışmakla, tekellerin düzenlenmesiyle ve rekabet koşullarının oluşturulmasıyla devletin müdahalesi ekonomik alanın tamamını kapsamaktaydı. Buna karşılık toplumsal güçler devlet ilişkileri, refahın arttırılması, yasamanın iyileştirilmesi, devletle din arasındaki ilişkiler, dış ilişkilerin yönetilmesi gibi konularda kamuoyunu oluşturacak faaliyetler içindeydiler. Devlet ideolojisi olan ulusal bütünlük düşüncesi, bu ilişkiler çerçevesinde kamusal yararın korunduğunu ve ekonomik ilişkilerin devlet tarafından dengelendiğini ileri sürerek ortaya çıkmış olan siyasal ve toplumsal düzenin meşrulaştırılmasını sağlıyordu.
Aydınların göçü:
İstanbul'a yerleşerek burada vefat eden ilk meşhur Tatar aydını tespitlere göre din alimi Abdünnasır Kursavi (1771/72- 1812) olmuştur. 1866'da ilk batılı anlamda Tatar hikayesi olan Hüsemaddin Menla (molla)'nın yazarıdır. Musa Akyiğitzade (1865-1923)dir. O 1887'de İstanbul'a gelip yerleşmiş, iktisat alanında çalışmıştı.
136 syf.
4/10 puan verdi
Nihal Atsız’a karşı neden mesafeliyim?
Türkiye’deki kavram karmaşalarının bir başka abuk örneği olan kafatasçı. Türkçülük çizgisini severim, Türk kültürünü de benzer şekilde. Türkler tarihin gördüğü önemli milletlerden biridir bence ama Nihal Atsız kafasına ulaşacak kadar da yüceltmek bana akla yatkın gelmiyor. Adamın düşünceleri öylesine uç ki, az biraz ilerleyip köşeyi dönsen karşına
Dalkavuklar Gecesi - Z Vitamini
Dalkavuklar Gecesi - Z VitaminiHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 20197,1bin okunma
Dış Politikaya Bakışı Serdengeçti dergisinde dış politika konusunda fazlaca yazı bulunmaktadır. Bu yazıları Türkiye’nin dış politikasına bakışı ve Serdengeçti’nin dış dünyaya yönelik değerlendirmeleri şeklinde iki ayrı bölümde incelemek fayda sağlayacaktır. Dergide Türkiye’nin dış politikası tutarlı ve dik duruş sergilenemediği için çoğu kez
Reklam
DP Dönemi Siyasetle İlişkisi Demokrat Parti’nin 1950-1960 yıllarında iktidarda bulunduğu dönemde Serdengeçti dergisinin 11. sayıdan başlamak üzere 32. sayıya kadar toplam 22 sayısı çıkmıştır. Aşağıda da örnekleriyle incelendiği üzere bu sayılarda CHP’ye yönelik eleştirilere devam edilmekle birlikte, ilk dönem DP’ye karşı destekleyen ve
Yahudi Lobisi
Kennedy'in öldürülmesi üzerine yerine geçen Lydon Johnson, Yahudiler'e hitaben "Şimdi Kennedy'den daha sadık bir dost bulacaksınız" diyecekti. Dış Politika, 08.01.1990 sayı:107-121-
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.