Sevdiğim bir insan yazmış bu güzel yazıyı bana da paylaşmak düşüyor... -kendini geliştirme yolları,ogrenildiginde ufku iki katına çıkaran şeyler- yazılanların çoğunun bunları biliyor muydunuz tadında olması sebebiyle (ki emek ürünüdür takdir ve teşekkür etmek lazım), hayata daha geniş açıdan bakmak, ufkunu gerçekten genişletmek isteyenlere kendi
Sahte VP ve AKP'nin müttefikliklerinin kökeni
Tabiî özür ve af dilemek için öncelikle onları yani işlenen ihanete karmış suçları, hiç eğip bükmeden, oldukları gibi kabul etmeleri gerekir. (...) Biz, dönemin Refah Partisi İl Başkanı Tayyip Erdoğan, Genel Başkanı Ahmet Tekdal, Murat Belge ve Abdurrahman Dilipak’la birlikte İstanbul Beyazıt Meydanı’nda Türban Eylemlerine katıldık. “Türbana Özgürlük” adına hazırlanan ziyaretçi defterine şu satırları yazıp imzaladık: “Düşünce ve inancın özgür olduğu, gönül rahatlığı içinde yaşayabileceğimiz bir Türkiye özlemiyle” (Cumhuriyet Gazetesi, 16 Mayıs 1987), dedik. Ayrıca, alttaki gazete haberinde de görüleceği gibi, aynı gün şu rezalete de imza attık: “Soldan Destek “Kapatılan TİKP Genel Başkanı Doğu Perinçek, Yeni Gündem Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Murat Belge, Milli Gazete dış politika yazarlarından Abdurrahman Dilipak ve Barış Derneği Davası avukatlarından Atilla Coşkun, ortak bir dilekçe ile YÖK’e başvurup, başörtüsü yasağının kaldırılmasını istediler. Dilekçede, inanç ve fikir suçu gibi suçlar icat etmenin insanlık suçu olduğu ileri sürüldü.”
Sayfa 73 - Derleniş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Elitizm ve Türkiye
Elitler kuramının temel savunurları ortak bir noktanın üstünde durur. Yönetenler ve yönetilenler. Tarih boyunca politika bu çerçevede gerçekleşmiştir ve ülkeler bu şekilde var ya da yok olmuşlardır. Eşitlik ve çoğulculuk bu kuram için geçerli olgular olmaktan çok uzaktadır. Burada itiraz edilen noktalar da bunlardır. Eşitlik ve çoğulculuk,
Bilgiyi kontrol eden devlet, iki alanda bu konuyla ilgili faaliyetler yürütür: Geçmişte ve şimdide. Şimdinin kontrolü, medyanın "uygun" şekilde kullanılmasıdır. Yöntemlerden biri, özellikle totaliter rejimlerle özdeşleştirilen sansür uygulamalarıdır. Ancak sansür çok basit bir mekanizmadır ve temel işlevi bilginin saklanmasıdır. Bu nedenle pek kullanışlı değildir, çünkü saklanılan bilgilerin açığa çıkması durumunda sansür uygulayan hükümet köşeye sıkışır. İşte bu yüzden, bilgiyi saklayan değil; bilgiyi değiştiren ve alternatif bilgiler üreten yapılar gerekir. Stalin döneminde Sovyetler Birliği'nde bilinçli ve sistemli bir "halk düşmanı" üretimi vardı. Halk düşmanı ilân edilmek için sosyalizm karşıtı olmak gerekmiyordu. İktidarı endişelendirecek herhangi biri potansiyel bir halk düşmanıydı ki, halk düşmanı "olması" da çok gecikmezdi. Aynı dönemde Stalin ile aynı fotoğraf karesine girecek kadar yükselmiş insanlar daha sonraki dönemlerde gözden düştüklerinde -çoğunlukla da idam edildikten sonra- fotoğraflar yeniden düzenlenmiş, o kişiler fotoğraflardan çıkartılmıştır. Nazizm yönetimi altındaki Almanya'da Joseph Goebbels ile özdeşleşen bir propaganda mekanizması vardı ve işi aslında yalan üretmekti. Stalin ve Hitler döneminden bu örnekler, bilgiyi değiştirme, alternatif bilgi üretme işlevini yerine getiren uygulamalardır. Ancak bu tip uygulamalar yalnızca totaliter sistemlere özgü değildir; ABD'nin dış politika konularında, özellikle "müdahale" meselelerinde böyle mekanizmaların çalıştırıldığını biliyoruz.
Sayfa 40 - Çağatay Kayıkcı, Hapishanenin Doğuşu ÜzerineKitabı okudu
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Yıkılmayan Son Kale: "Mustafa Kemal Atatürk!"
“Milletimizin zalim olduğu iddiası da sırf iftiradan, baştan başa yalandan ibarettir. Hiçbir millet, milletimizden daha çok yabancı unsurların inanç ve âdetlerine riayet etmemiştir. Hatta denilebilir ki, başka dinlere mensup olanların dinine ve milliyetine riyetkar olan (saygı gösteren) yegâne millet bizim milletimizdir.” –
Tarih Üzerinden Psikolojik Savaş ve Atatürk Dersi
Tarih Üzerinden Psikolojik Savaş ve Atatürk DersiCengiz Özakıncı · Otopsi Yayınları · 201873 okunma
Emma GOLDMAN - Kadının Kurtuluşunun Trajedisi
Bir kabulle başlıyorum: İnsan soyu içinde yer alan çeşitli gruplar arasındaki temel ayrımları inceleyen bütün politik ve ekonomik teorilere rağmen, sınıf ve ırk ayrımlarına rağmen, kadın hakları ve erkek hakları arasına çekilen bütün suni sınır çizgilerine rağmen, bu farklılıkların buluşabileceği ve uyumlu bir bütünlük oluşturabileceği bir nokta
Reklam
41 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.