Kitap ilk sayfasından son sayfasına kadar akıcılık açısından inişli-çıkışlı bir şekilde ilerledi. Karakterlerin kendi aralarındaki konuşmalar; düşüncelerinin kararsızlığını ortaya çıkarıyor ve sonuca bağlanamayan sohbetlere neden oluyordu. Belki de bu yazarın yapmak istediği şeydi. Sanırım ben de bundan etkilenerek kitabı sevip sevmediğime karar veremedim.
Hakkında edindiğim bilgilerle okumaya karar verdiğim romanı yaklaşık bir ay önce satın almıştım. Aslında kısa süreli okuma planlarım arasında bu romanı okumak yoktu ama sitede düzenlenen bir aktivite vasıtasıyla ilk okunacak roman konumuna geldi. İyi ki bu romanla daha erken tanışmışım, buradan aktiviteye düzenleyen arkadaşa bir kez daha
"Hani kimi şükran dolu, gösterişsiz selamlar vardır; eğilen, sanki o insanın ruhudur da beden sadece bunu dışa vurmakla yetinir ya, işte öyle bir şey."