Hikmet Kıvılcımlı, “Osmanlı Tarihinin Maddesi” eserinin Üçüncü Cildinde Osmanlı’da bilimin ne hallere düştüğünü ve buna bağlı olarak Osmanlı Devleti’nin yıkıma nasıl dörtnala gittiğini veciz bir biçimde gözler önüne serer. Biz bu yazıda önce Usta’nın Osmanlı’daki yozlaşmayı somut olarak gösterdiği pasajı, Osmanlıca kısımlarından arındırarak,
(bu uzun bir incelemedir. okuyana/okuyanlara şimdiden teşekkür ederim..
incelemeyi uzun diye okumaya üşenen varsa incelemeyi ses kaydına alıp da buraya ekleyebilirim. maksat inceleme konusunda daha fazla insan bilgi/fikir sahibi olsun..)
12 haziran 2024 tarihinde uygulamada
Başka bir utanç günüm kasım 1982'de cuntanın faşit anayasasının nerdeyse bütün memleket tarafından kabul edildiği gündü.Bütün Türkler adına utanç duydum ve nu utançla birlikte bir yabancılaşma , yoksa ben Türk değilmiyim diye düşündüm birara, oysa Türk hemde çok Türk olduğumu biliyordum ama genede büyük bir yalnızlığın acısını duydum .O akşam
“ Eğer çağdaş insanın üretim gücü mağara adamının bin katıysa o halde neden bugün ABD'de uygun bir şekilde barınıp karnını yeterince doyuramayan 15 milyon kişi var? Ve neden bugün ABD'de üç milyon çocuk işçi var? ”
Doğmak insanın yönetebileceği bir şey değil ki, ama yaşamak insanın elinde olan bir süreç doğmak istem dışı Yaşamaksa insanın mücadelesinin sonucu değil mi?
Doğmak insanın yönetebileceği bir şey değil ki ama yaşamak insanın elinde olan bir süreç. Doğmak istem dışı, yaşamaksa insanın mücadelesinin sonucu değil mi?