tante rosa

tante rosa
@disconnectuserectuss
5 okur puanı
Temmuz 2018 tarihinde katıldı
Reklam
Madem insan bir şey değil, bir midesi, iki çolpa eli, bir de iş görmeyen alınsa da zarar etmeyen safra kesesi var, yakın gözlüğü ve termoforu ile battaniyesi ve En'am cüzü ile insan nereye kadar korksun ki. Niye korksun, sen kork bekçi karınca, sen kork nefsi alınmış melek, sen kork. Değil mi ki zalimden korkulur.
İnsan iyileşirse derdin de, yani kendinin de daha uzağına mı düşer, efsus ki şifa hastalığın dibinde midir?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hiç yalnızlığın, kendi ruhu ve beynini ısırmadığı adam delirir miymiş?
Kazanmak ve beğenilmek de kendinden bir gömlek aşağıdakini yakalamakla olur, orta ve ortanın bir med üstü dünyanın nesi var nesi yok götürürmüş. Neyse ki akıl varmış, neyse ki gayet kıtmış, neyse ki yalan varmış, neyse ki gerçek gibi şahit de istemiyormuş. Ülke insanı vallahi rezil edermiş. Ama nedenlerini ağlaya ağlaya anlatsan seni gene anlamaz, dinlemezmiş. Ülke böyle bir şeymiş işte, hiçbir şeyi anlamaz ama her şeyi ben yaptım ettim der, bu yüzden gerçekten de babaya benzermiş. Vatan baba, toprak da ana ise, işte ne çare evlat da bu imiş.
Reklam
Bilinmez ki etraf niye şen vakit sonsuz bir kederle örülü de etraf bu keder imgesi bu kederin sebebi insan niye şen?
198 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Öyle miymiş?
Öyle miymiş?Şule Gürbüz
8.4/10 · 1.413 okunma
vay haline içinde çöl saklayanın
Onların iğrendiği kurt senin ağzının içinde, onların terliğin tersiyle yetişip öldürdükleri böcek az evvel yanındaydı. Solucan toprağı havalandırıp duruyor, her şey canlı, her şey kıpır kıpır, bir avuç toprağın bile tamamı hareketli, bütün bu canlılığın içinde bir sen ölüsün, oh daha ne olsun.
Reklam
hep bir ayıp gizlemek zorundaydım da bu ayıp zaten bendim, bundan kurtulamazdım.
yattığımda en büyük korkum ve tedirginliğim tekrar kalkacak olmamdı.
tante rosa
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Can
CanAndrey Platonov
7.9/10 · 977 okunma
fikirlerimiz onları taşıyacak kudrette olduğumuz nispette bizimdirler.
onun talihi unutulmak, fark edilmemekti. Sanki masallardaki o sihirli külah cinsinden, görünmemenin sırrına sahipti. Onu herkes fırsat düştükçe günde birkaç defa unuturdu.
Reklam
Behçet Bey'in hayatında, zayıf yaratılışının kendisine doğduğu andan itibaren çizmiş olduğu yoldan en ufak bir ayrılış bile yoktur.
156 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Mahur Beste’ye yarım kalmış demek yanlış olur. Tamamlanmamış bir kitap; ancak ‘eksik’ veya ‘yarım’ değil. Tamamlanamamasının nedenini ise Tanpınar’ın sonunda Behçet Bey’e yazdığı mektupta daha iyi anlayabiliyoruz. Tanpınar, şüphesiz diğer kitaplarına gösterdiği titizliği bu kitabına da göstermiş; karakteri , onunla tanıştığı andan itibaren sürekli zihninde taşımış ve ortaya eski insanları, İstanbul’u ve tarihini anlatan tanıdık bir tat çıkmış. Roman, toplamda dokuz bölümden oluşuyor. Benim okurken en zevk aldığım bölüm Hısım Akraba Arasında oldu. Bence Tanpınar’ın ironik dilini çekinmeden kullandığı bir bölümdü. Kitabın baş kahramanı Behçet Bey, yaratılıştan sahip olduğu talihsizliği tüm hayatına yaymış, bundan kurtulamamış birisi. Bunu en net şeklini Baba ile Oğul başlıklı bölümde görebiliyoruz. Babasının ne yaparsa yapsın bu yaratılıştan talihsiz çocuğu beğenip, kendine yakıştıramamasını okuduğumuz bölümler Behçet Bey’i olduğu kadar babasını da tanımamıza yardımcı oluyor. 156 sayfalık bu anlatı sizi biran sıkmadan, Behçet Bey’in yaşamına kıyısından köşesinden değen tüm insanlarının hayatına şahit tutuyor. Behçet Bey’in merhum zevcesi Atiye Hanımefendi, Cavide, Ata Molla Bey, Sabri hoca, Nergis Ayşe, ve diğerleri şüphesiz okuduktan sonra da bizimle beraber yaşayacak cinsten.
Mahur Beste
Mahur BesteAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 20196,3bin okunma