Kısacası, Birgili, Muhammediye Tarikatı’nda tam da Weber’in dinin akılcılaş(tırıl)ması (ya da disenchantment anlamında sıryitimi) ile ilişkilendirdiği zahidler türünden biridir. Birgili’nin İslâm anlayışında, mükâşefe ile keşfedilecek bir şey kalmadığından esrara yer yoktur; İslâm, bir sıryitimine uğramıştır. Birgili’nin Weber’in zahidlerini hatırlatan bir diğer özelliği de dünyadan kaçmaktan ziyade dünya mesaisine verdiği önemdir. Fakirliği bir fazilet olarak sunan İznikî’nin aksine, Birgili, özellikle bu konuda yazdığı kısa bir risalede, “hayra sarf etmek maksadıyla mal edinmenin faziletini” anlatıp şükreden zenginin sabreden fakirden üstün olduğunu belirtir.
Disenchantment S:5 E:9
Sevgi bir anda gelip geçmez, bittikten çok sonra hatırlanan anılardır.
Reklam
Max Weber'e göre modernlik "dünyanın büyüsünün bozulması (disenchantment of the world) demektir. Büyülenmekten maksat akıl üstü bir şeyin ikrarı manasındadır. Ancak modern dünyada artık her şey bilinebilir olduğu gibi meçhul bir şeyden söz etmek de mümkün değildir. Artık kainatın sırrı çözülmüş, her şey tamam olmuştur. Bu tamamlıktan sonra insanoğlu dünyaya istediği gibi yön verebilecektir
bir kez gerçek aşkı yaşadın mı seni terk etmiyor. Asla. Hep seninle kalıyor. | Disenchantment
Disenchantment
Ah Elfo üzümlü kekim 🥹
Elizabeth Holmes, the founder of Theranos.
“The single greatest danger for a founder is to become so certain of his own myth that he loses his mind. But an equally insidious danger for every business is to lose all sense of myth and mistake disenchantment for wisdom.” ¤ “Bir kurucu için en büyük tehlike, kendi efsanesinden o kadar emin hale gelip aklını kaybetmesidir. Ancak her iş için aynı derecede sinsi bir tehlike, tüm mit duygusunu kaybetmek ve büyünün bozulmasıyla bilgeliği karıştırmaktır."
Reklam
Geri16
67 öğeden 61 ile 67 arasındakiler gösteriliyor.