Kısacası, Birgili, Muhammediye Tarikatı’nda tam da Weber’in dinin akılcılaş(tırıl)ması (ya da disenchantment anlamında sıryitimi) ile ilişkilendirdiği zahidler türünden biridir. Birgili’nin İslâm anlayışında, mükâşefe ile keşfedilecek bir şey kalmadığından esrara yer yoktur; İslâm, bir sıryitimine uğramıştır. Birgili’nin Weber’in zahidlerini hatırlatan bir diğer özelliği de dünyadan kaçmaktan ziyade dünya mesaisine verdiği önemdir. Fakirliği bir fazilet olarak sunan İznikî’nin aksine, Birgili, özellikle bu konuda yazdığı kısa bir risalede, “hayra sarf etmek maksadıyla mal edinmenin faziletini” anlatıp şükreden zenginin sabreden fakirden üstün olduğunu belirtir.