Divane oldum: divane hiç uyku uyur mu?
Mecnun uykunun nerede olduğunu bilir mi?…
Zira Allah uyumaz, uykudan münezzehtir.
Bil ki Allah’ın divanesi de uyumakta onunla beraberdir
Sayfa 56 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları ( münezzehtir=uzaktır )Kitabı okudu
با من صنما دل یک دله کن
گر سر ننهم آنگه گله کن
(Ba man sanema dil yek dile kon
Ger ser nenihem angah gele kon)
مجنون شدهام از بهر خدا
زان زلف خوشت یک سلسله کن
(Mecnun şudem ez bahre huda
Zan zülfi huşt yek silsile kon)
سی پاره به کف در چله شدی
سی پاره منم ترک چله کن
(Sîpâre be kef, der çille şedi
Sîpâre menem, terk-i çille kon)
A güzel, benimle gönlünü birleştir, ver gönlünü bana,
buyruğuna baş komazsam o vakit şikâyet et benden.
Deli-divâne oldum; Allah için olsun,
o güzelin saçlarından bir zincir ör bana.
Otuz cüzü eline aldın, çileye girdin;
otuz cüz benim, vazgeç çileden.
Naçar ı jı heyşete dı çu dur ….. Mem çaresiz insanlardan uzağa giderdi
Hemder ı dı bu dıgel şete kur ….. Derin nehirle hemdert olurdu
Ki: ey şıhbete eşke mın rewane …. Ey benim gözyaşlarım gibi dökülen nehir
Be sebr u sıkuni, aşıqane …. Ey aşıklar gibi sabırsı ve sukunetsi nehir
Be sebr u qerar u be sıkuni …. Sabırsız kararsız ve
NEM KALDI
Seni terk eylesem kaşları keman
Vefası olmayan yardan nem kaldı
Cefalı yok mudur göğsünde iman
Divane eyledin arda nem kaldı
Ayrılasın bencileyin eşinden
Bir dem sevda gitmez olsun başından
Bu ayrılık kıldı beni işimden
Arayıp gezerim karda nem kaldı
Akar gözyaşlarım bir dem silinmez
Kapuda kul oldum adım bilinmez
Ko serim sağ olsun yar mı bulunmaz
Kadrimi bilmeyen yarda nem kaldı
Kul Mustafa der ki severim candan
Gözlerim doludur kan ile nemden
Sevdiceğim farığ olduysa benden
Çıkayım gideyim şunda nem kaldı
Kayıkçı Kul Mustafa
(Hristiyanlığı bozan yahudi vezir. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim.)
Taassub yüzünden hıristiyanları öldüren yahudi
pâdişahın hikâyesi
• Yahudiler arasında, Îsâ düşmanı ve hıristiyanları öldüren zâlim bir hükümdar vardı.
325 • Halbuki peygamberlik zamanı ve nöbeti Hz. Îsâ'ya gelmişti. Mûsâ devri geçmişti. Öyle olmakla beraber o
VEDA
gidiyorum; yorgun, solgun, ağlamaklı
viraneme doğru
sizin şehrinizden Tanrı'ya götürüyorum
perişan ve divane gönlümü
alıp götürüyorum, o uzak noktaya
günahın renklerinden arındırmaya