94 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 23 hours
Mülksüzleştirenleri Mülksüzleştireceğiz!
Marksizm’in ne olduğu sorulduğunda, muhtemelen “Marx’ın öğretileri” cevabı gelecektir. Marx’ın öğretilerinin ne olduğu ise “komünizm” denecektir. Komünizm nedir sorusu ise “eşitlikçi bir düzen” cevabıyla taçlandırılacaktır. Ancak bunlar yeterli cevaplar olmaya yakın değil. Marx’ın kapitalizm hakkındaki incelemeleri, çözümü ve felsefi düşünceleri
Karl Marx ve Marksizm Üzerine
Karl Marx ve Marksizm ÜzerineVladimir İlyiç Lenin · Yordam Kitap · 2014460 okunma
Dini anlayışlar, egemen sınıfın; sömürülen ve ezilen sınıfı itaate ve boyun eğmeye zorlamakta kullandığı bir araçtır.
Sayfa 25
Reklam
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 8 days
Marksizm'in ışığında Diyalektik
“Kapitalizmin iç çelişkisi nedir? Bu çelişki şudur: Maddesel malların üretim biçiminin ‘toplumsal/ortaklaşa’ bir duruma gelmesine karşın, üretim araçları üzerindeki mülkiyetin ‘özel’ olmakta devam etmesi...” Okumadan önce bu kadar kapsamlı bir konunun bu kadar sayfaya sığdırılabileceğini tahmin etmemiştim. Birazdan okuyacağınız incelemede, 110
Felsefe - Bilim ve Din
Felsefe - Bilim ve DinRene Maublanc · Evrensel Basım Yayın · 201629 okunma
Herakleitos
"Her şey akar", yani her şey değişmektedir, hiçbir şey olduğu gibi kalmaz.Bir keresinde başka bir cümleyle de bunu ifade etmiştir: "Aynı ırmakta iki kere yıkanılmaz." Bu cümle aynı düşünceyi ınceazi olarak ifade eder. Irmak asla aynı kalmaz, her an farklı bir ırmaktır. Bu cümle de ırmak elbette sadece bir mecazdır. Doğada ve insan dünyasındaki bütün değişiklikleri ifade eder. Her şeyin sürekli, genel değişiminin ifadesi olan bu düşünce diyalektiğin temeli olarak kabul edilebilir.
Sayfa 49 - Yordam kitap 5. Basım çeviren : Sevinç AltınçekiçKitabı okudu
Dini anlayışlar, egemen sınıfın; sömürülen ve ezilen sınıfı itaate ve boyun eğmeye zorlamakta kullandığı bir araçtır.
Sayfa 25
Ortaçağda, tıpkı yeryüzünde egemen sınıfların örgütlenmesi gibi, tanrılar da örgütlenmiştir. Feodal düzende aşağı yukarı şöyle bir örgütlenme vardır: Önce basit feodal toprak sahipleri, yani bir kont ya da dükün vassalı gelir. Düklerin bir basamak üstünde de hükümdarlar vardır. Prens, dük, kral ya da başka bir ad verilen hükümdarın üstünde en üst düzey yönetici, yani imparator bulunur. Ortaçağda tanrılar ve azizler de aynı şekilde örgütlenmişti. Önce köy azizleri ardından tek tek eyaletlerin kendi azizleri vardı. Sonra Almanya, Fransa, İngiltere gibi tekil ulusların azizlerini görüyoruz. Bu örgütlenme cennette de devam ediyordu. Çeşitli kategorilere ayrılmış melekler, başmelekler vardır ve en tepede de Baba, Oğul ve Kutsal Ruh bulunur.
Sayfa 30
Reklam
Gerçekten de tüm modern kapitalist ülkelerde dini anlayışlardan en kesin biçimde kurtulanın işçi sınıfı olduğunu görürüz. Elbette dindar işçiler de vardır. Bunu inkâr etmek doğru olmaz, ama bu dindarlığın nedeni de nihayetinde işçi sınıfının kilisenin ve burjuva eğitiminin aptallaştırıcı etkisine maruz kalmasıdır. Proletarya ancak kendi araştırmaları ve gözlemleri yoluyla bu etkiden kendisini kurtarabilir. Kapitalist koşullar altında bu mutlak manevi kurtuluşu sadece işçi sınıfının azınlığı gerçekleş- tirebilecektir; ancak kapitalist egemenlik yenildiğinde işçi sınıfının büyük kitleler halinde dini anlayışlardan kökten kopabileceği koşullar yaratılabilir.
Sayfa 36 - Yordam kitap 5. Basım çeviren : Sevinç AltınçekiçKitabı okudu
Bir zamanlar burjuvazi dine karşı savaşmıştı. O zamanlar kilise, devrimin karşısında örgütlenmek zorunda olduğu sınıfın bir parçasıydı, yani kilise feodalizm ve mutlak monarşiyle birlik olmuştu. Bu tür zamanlarda, ki bunlar çok kısadır, burjuvazi din-karşıtı olmuş ve halkı dine ve kiliseye karşı savaşmaya çağırmıştır. Ancak burjuvazi halkın yardımıyla iktidarı ele geçirip hükmetmeye başladığı anda görüşü hemen değişir, çünkü o zaman siyasi ve ekonomik hükümranlığını desteklemek için dinin mükemmel bir araç olduğunu anlar.
Sayfa 33 - Yordam kitap 5. Basım çeviren : Sevinç AltınçekiçKitabı okudu
...maddi dünya diyalektiktir, diyalektiğin kanunlarını izler ve bu diyalektik insan aklında da bulunur, çünkü insan aklı da maddi dünyanın bir parçasıdır.
Sayfa 97 - Yordam kitap 5. Basım çeviren : Sevinç AltınçekiçKitabı okudu
Doğa ile sanat hep birbirine karşıt görülür. Doğanın yarattıklarına karşılık sanat insanın yaratısıdır. Ama nihayetinde sanat da bir parça doğadır, çünkü sanat eserini üreten insan nihayetinde doğanın bir parçasıdır.
Sayfa 117 - Yordam kitap 5. Basım çeviren : Sevinç AltınçekiçKitabı okudu
184 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.