İnsan öyle olmalı ki,hangi durumda ne yapacağı,ne söyleyeceği,nasıl hareket edeceği belli olmalı.
Tanıdıklarının onun hakkındaki tahminleri doğru çıkmalı.Yakınları onun için "O söz verdiyse mutlaka yerine getirir."diyebilmeli.
Sayfa 92Kitabı okudu
“Muhakkak farklı bir şeyler olagelmeli, öyle bir şey ki insan: Artık sonuna gelmiş olsam bile beklemeye değmiş diyebilmeli."
"Olamaz," derdi, "Muhakkak farklı bir şeyler olagelmeli, öyle bir şey ki insan: Artık sonuna gelmiş olsam bile beklemeye değmiş diyebilmeli".
Sayfa 57Kitabı okudu
Ben... Bana ait her şeyi, hatta adımı da unutmak istiyorum. Çünkü kendimle savaştayım. Bakın, bunları söylerken bile 'ben' diyorum. ' Sen kimsin?' demezler mi adama? İnsan, başkası sormadan, kendine ' Sen kimsin?' diyebilmeli ve aslında bir 'hiç' olduğunu hatırlamalı. Evet, sadece bir hiç... Bir varmış bir yokmuş dünyasında, koskoca bir hiç hem de...
Sayfa 9 - selen yayınlarıKitabı okudu
Keşke diyorum, tek tek yakalayıp şu insanları, balkonundan silkelese, üstlerindeki bütün olumsuzlukları, asık suratları, negatif enerjiyi silkeleyip öyle bıraksa hayata... Sadece eşya tozlanmıyor, ne yazık ki insanlar da tozlanıyor.
Hayal elbet... Ama insan kendine yapmalı bunu. Kendi kendini tutup paçalarından silkelemeli. Kendi mutsuzluğunun
"...muhakkak farklı bir şeyler olagelmeli, öyle bir şey ki insan, 'artık sonuna gelmiş olsam bile beklemeye değmiş,' diyebilmeli."
Sayfa 57Kitabı okudu
Arkadaş baskısı bence bir tür tutsaklık. Hem de kişiliği etkileyen önemli bir olgu. Çocukluk ve ilk gençlik yıllarında arkadaşlarına köle olan, iyi kötü demeden onların güdümüne girip, dediklerini yapanlar, zayıf bir kişilik geliştirirler. Yaşam içinde de benzer şekilde hep, başkalarının kulu olurlar. İnsan, kötülük öneren arkadaşa hayır diyebilmeli. Bunu başaran kişi, yaşam süreci içinde kendine zarar gelecek durumlara düştüğünde de hayır demeyi başarır.
Sayfa 86Kitabı okudu
"Muhakkak farklı bir şeyler olagelmeli, öyle bir şey ki, insan, 'artık sonuna gelmiş olsam bile beklemeye değmiş,' diyebilmeli."