– Yüzün, gözün kızarmış, ağladın mı sen ? dedi. + Yok anne hava soğuk ondan kızarmıştır, dedim ( Ağladım anne. Yol boyunca ağladım. Ağlamasam sanki ölecektim, öyle çok dolmuştum ki, diyemedim. )
Son 12 yılda yaşanan 3045 kadın cinayeti unutmadık, unutmayacağız
Bacak aramda bir güvercin ölüsü var Anne, şimdi bütün gökyüzü benim olsa ne olur ? Sıtmalı akşamlardan biriydi, yürüyordum sabıkalı kaldırımlarda, İlkin arkamda gürültülü adımlar duydum. Korkacaktım vaktim olsaydı.. evimi kim bu kadar uzağa koymuştu Ya da ben neden bu kadar uzaklardaydım ? Yağmur çiseliyordu, aylardan Temmuz'du günü sorma bana
Reklam
Ders Verme Sırası
Hayatımın en mutsuz anıymış, bilmiyordum. Bilseydim bu mutsuzluğa bir şekilde engel olabilir, hatta onların şu an yaşıyor olmaları için kendi mutluluğumdan tamamıyla vazgeçebilirdim. Çocuk Esirgeme Kurumu’nda geçirdiğim 16. yıldı. 2 yıl sonra 18’ime basacaktım ve hemen hemen bütün çocukluğumu geçirdiğim bu yere veda etmek zorunda kalacaktım.
215 syf.
10/10 puan verdi
"Bir baba düşledim.. Her akşam eve geldiğinde koşarak boynuna atladığım 'canım babam' diye sımsıkı sarıldığım. Ondan oyuncaklar istediğim, çikolatalar, sakızlar istediğim.. Sonra dışarıda esen rüzgar hiddetlendi sıyırdı beni düşlerimden. (Hava yağmurlu ve fırtına var, denizin bile sesi geliyor) Hiçbir zaman babamın boynuna sımsıkı
Sevda Dolu Bir Yaz
Sevda Dolu Bir YazFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 2000448 okunma
Dokuz Taş - Bizim Köy - Geçip Giden Çocukluğum .
Siz dokuz taş oynamayı bilir misiniz? Biraz anlatayım isterseniz. İki kişi arasında oynanan oyun bir levhaya iç içe çizilen üç karenin kenar ortalarından birbirine düz bağlanarak oluşturulan çizim üzerinde, dokuzar taşla oynanan bir zeka oyunudur. Geçen gün kızıma oyuncak alırken gördüm modern halini, dijital levha üzerinde renkler yaldır yaldır,
Yediveren Turizm'in sayın yolcuları, KT1000 sayılı otobüsümüz, 66. Peron'dan kalkışa hazırdır. Anons da yapıldı. 6 aylık özlem sona eriyor. 4 yıl üniversite hayatından sonra mezun olup memleketime dönüyorum. İlk defa yolculuk sırasında yalnız olmayacağım, yanımda Kore'li bir arkadaşımı da beraber götürüyorum. Onunla staj yaptığım yerde
Reklam
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Sevgilinin sevgilisi
Okulda, derslerde, kurslarda her zaman, her yerde dinlediğimiz, bildiğimiz hadiseler. Dersi geçebilmek için ezberlediğimiz hocaya verdikten sonra sıramıza gidine kadar unuttuğumuz aslında çok önemli ama bizim hakettiği değeri vermediğimiz ayetler ve hadisler. Siyer dersinde yarı uyku halinde olduğumuz, hocanın "dinleyen yok ama genede anlatayım" dediği olaylar... Üç günüm sanki farklı bir âlemde geçti. Biz Peygamberimizi hep hocalardan, anne, babamızdan dinledik. Kaşını gözünü hep bir şekilde kafamızda canlandırdık. Ama hiç Hz. Hatice'den dinlemedik. Ben bu üç gün boyunca peygamberimi bir kere de onun gözünden izledim. O kavurucu sıcağın ardından yağmurun altında Hz. Hatice'nin dizinin dibinde oturarak bekledim peygamberimi, Hira dağına cikarlarken arkalarından bende çıktım, ilk vahiy gelip Hz. Hatice peygamberimin üzerini örterken bende oradaydım. Hz. Hatice'nin, Allah Rasulune olan aşkını o kadar güzel anlatmış ki Sibel Eraslan bir süre Muhammed diyemedim. Elimi ayağımı nereye koyacağımı şaşırdım. Bizim hep"Hz. Muhammed'in ilk eşi Hz. Hatice'dir. Bu evlilikten altı tane çocuk dünyaya gelmiştir." diye iki cümlede anlattığımız olayın aslında sadece bundan ibaret olmadığını, bir ömür olduğunu anlatmış Sibel Eraslan. Hatice'nin altı harfden ibaret bir isim olmadığını; sevgi, saygı, şükür, inanç timsali olduğunu anlatmış. Peygamberimi onun anlatışından dinledikten sonra her Muhammed diyişimde içim cız ediyor artık. Çok şükür ki yıllar önce 'kardeşlerimi özledim' diyerek bizi kasteden bir peygamberin ümmetiyiz.
Çöl / Deniz
Çöl / DenizSibel Eraslan · Timaş Yayınları · 20091,558 okunma
Cesaret edip okuyan var mı bakalım
Yaş 25 evlilik zamanı geldi geçti derken annem açtı yu...va kurma konusunu. Saliha bir kız olsun gerisi gelir diye düşünüyordum. Yakın bir akrabamızdan haber geldi. Komşuları çok dindarmış, kızlarının ailesinden dahada dine bağlı olduğunu duyunca sevindim. Gittik bir görelim görüşelim dedim.Ilk ailesiyle konuştum... Hatta ben konuşmadım
Özgecan'a yazılmış
Bacak aramda bir güvercin ölüsü var anne Şimdi bütün gökyüzü benim olsa n'olur Sıtmalı akşamlardan biriydi Yürüyordum sabıkalı kaldırımlarda İlkin arkamda gürültülü adımlar duydum Korkacaktım vaktim olsaydı Evimi kim bu kadar uzağa koymuştu ya da ben neden bu kadar uzaklardaydım? Yağmur çiseliyordu Aylardan marttı Günü sorma bana
Yeryüzünün bu saatinde iyi olmak mümkün mü,bok gibiyim anne,hatta boktan bile beterim diyemedim tabii...
Reklam
Şimdiki Aklım Olsaydı Boşanmazdım.
“Üç çocuklu ve 14 yıllık evli iken eşimden ayrıldım. Ciddi huzursuzluklarımız ve kavgalarımız vardı. ‘Böyle devam edeceğine bitsin’ dedim. Oysa, bitirmek tek seçenek değilmiş. Bir de, ‘Böyle devam edeceğine, daha iyi olarak devam edebilmek için, ben ne yapmalıyım, ben ne yaparsam ya da ne yapmazsam evliliğim daha iyiye gider?’ sorusunu
Aralık Ayı Hikaye Yazma Etkinliği - Amcam
AMCAM Bazı hüzünler vardır. Geçtiğine siz bile inanırsınız lakin geçmez; o sızı hiç dinmez ve bir yerlerde gizlenir kalır. O duygular, kırgınlıklar, kalp sızıları aslında hep sizinledir, sizin kaderinizdir ancak hayatın ilerleyişi sırasında unutur ya da unuttuğunuzu sanırsınız… Ancak sonra ya bir şarkı, ya bir rüya ya da bir an, kısacık bir
Saliha Bir Hanım İstiyorum. (Okumanızı Mutlaka Tavsiye Ederim)
Yaş 25 evlilik zamanı geldi geçti derken annem yuva kurma konusunu açtı. Saliha bir kız olsun gerisi gelir diye düşünüyordum. Yakın bir akrabamızdan haber geldi. Komşuları çok dindarmış. Kızın, ailesinden daha da dine bağlı olduğunu duyunca sevindim. Gittik bir görelim görüşelim dedim. İlk ailesiyle konuştum. Hatta ben konuşmadım sürekli onlar
Bu sabah küçük kızımla aramızda bir konuşma geçti ve bana çok büyük bir ders verdi. Arkadaşına kırgındı, tabii ikisi de çocuk ama hayatım acı taraflarını öğrenmiş oluyor. Sabah arkadaşı oyun için seslediyinde, önce "görüşmek istemiyorum, yok deyin," dese de, dayanamayıp, "tamam söylemeyin bir şey, görüşeceğim." Dedi. Tabii gitti görüştü, konuştu geri geldi. Sonra sordum, barıştınız mı diye. "Evet" dedi. "Önce naz yapmak istedim, yaptığının yanlış olduğunu anlamasını istedim, ama sonra kırgın kalamadım."dedi. Peki neden? dedim. "Çünkü ben öyle biri değilim anne. Kıyamıyorum. Çünkü ben kötü olamam. Üzülsem bile.." dedi. Evet, bir çocuk kalbi bana anlattı. Neden kıyamıyorum. Neden kırılsam bile affediyorum. Ama söyleyemedim. "Çocuğum, seni daha çok üzerler" diyemedim. Çünkü kalbine kötülük tohumları ekemeyecek kadar çok seviyorum. Varsın kırılarak öğrensin hayatı. Üzülür belki bir çok kere, aynı dün kırılan kalbini bana yaslanarak toparlamaya çalıştığı gibi. Belki de ben olmam yanında. Ama böyle böyle ayakta durmayı öğrenecektir. Evet, ben kırılan kalbime rağmen, kıyamıyorum ya, ben bazıları gibi olamıyorum. Ha, bu iyi bir şey mi? Ondan da emin değilim ya. Keşke ben de keskin kararlar alabilsem dediyim çok olmuştur. Hayatı öğrenmek istiyorsanız, çocuk kalplerine bakın!
Kitabsever
Kitabsever
455 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.