Biraz uzun olsa da oxumağa dəyər..
"Türklerin Hristiyan Oluşu" adlı kitap, 1998 yılının Ekim ayında ilk baskısı yapıldıktan kısa bir süre sonra, yaklaşık yirmi gün içerisinde, esrarengiz bir şekilde ortadan kayboldu. Polisiye romanlarda anlatılan gizemli olayları aratmayacak şekilde piyasadan 'çekilen' bu kitabın başına gelecekler, aslın- da daha önsözde, yazarı
Eveeeet sonunda yollarını gözlediğim kitabı kitabı bitirdim. Ve size şunu net bir şekilde söyleyebilirim ben bir @başkomser hayranıyım, onun kitaplarından başka polisiye okumam, okusam da tat vermez, çünkü ben her polisiyenin ( bu bir kitap da olabilir, bir film ya da dizi de olabilir ) içinde Başkomser Nevzat’ı , Ali’yi, Zeynep’i, ve hatta Evgenia’yı ve dahi Janti Cemal’i arıyorum. Her meyhaneyi Tatavla’ymış gibi görüyorum, her kız çocuğuna Azez’miş gibi bakıyorum. Gelelim kitabımıza, yazar Türkiye’nin çare bulunamamış sorunlarına değinmiş, hem toplumsal hem de kurumsal açıdan içinde bulunduğumuz ve kaçamadığımız o yozlaşmadan çürümeden bahsetmiş. Bence kitabın en tat veren bölümü yıllardı birçok olayı beraber çözdüğümüz Başkomser Nevzat’ın geçmişiyle tanışıyor olmamız. Başkomser’in karısının ve kızının öldürüldüğünü biliyorduk, ama nasıl, neden ve kimler tarafından olduğu hep bir sırdı ve işte bu kitapla öğrendik. Kitabın geneline hükmeden yağmurun ortaya çıkardığı bir ceset ve kafatasındaki kurşun düğümü çözmeye başlıyor, zaten gerisi nasıl anlatsam size şöyle çok harika bir çay içersiniz de ağzınızda harika bir tat kalır ya o hesap… Hem okumaya doyamadığım, hem de okudukça bitiyor oluşuna üzüldüğüm bir Başkomser Nevzat kitabı daha. Ne diyeyim daha nicelerini okuruz umarım… Çok başarılı, çok sürükleyici, harika bir kitaptı, hepinize tüm içtenliğimle tavsiye ederim…
Her Ay Okuyanlar Kulübü
