Bizde Karagöz perdesindeki gibi karton insanlar var. Birey yok. Bireye inanan, birey olmanın gereklerini fark eden yok. Kişisellik lanetleniyor. Kişilik olmayınca küçük tecrübeler büyük fırtınalar doğurmuyor. Küçük üzüntüler gürültüyle karşılanıyor. Oysa insan büyük ıstırapları, sessizce,bilgece karşılamayı başaramadıkça var oluşun anlamına erememiş demektir. Bir düşünce geleneğimiz, mevhum-ı muhalifinden bakma alışkanlığımız yok. Sorgulamayı, kendi kendimizle ödeşmeyi, eleştirmeyi yapamıyoruz. Küçük korkular, küçük kuruntular ve vehimlerden örülü bir hayat bizimkisi. Doğamızdaki özgürlük imkanlarını yok etmişiz. Allah'ın sunduğu özerk, özgür alanı bir sürü saçmalıkla daraltmışız.
Aşk ıslatır,yakar,bazı yerde buz gibi dondurur adamı. Bu duyguların hepsini birden yaşadığın zaman işte aşk olmuştur. Öbürü geçicidir,sunidir, sağanak gibi gelir,gider,biter.