O bir horasan Spartaküs'ü idi. Dolu dolu yaşadı, dobra dobra konuştu, aklına koyduğunu yaptı. Kılıcı sayesinde yükseldi, kılıçla öldü. Öldü ama davası bitmedi.
Sayfa 272Kitabı okudu
''Kitapları bir yana bırakır da dobra dobra konuşursak, aşk dediğimiz şey, arzulanan bir varlıkta bulacağımız tada susamaktan başka bir şey değildir, gibi geliyor bana."
Reklam
223 syf.
9/10 puan verdi
Sinan Akyüz yine çok etkileyici bir kalemle kadın ve erkek ilişkilerindeki pürüzleri anlatmış Etekli İktidar kitabıyla. Ama tabi diğer kitaplarıyla Etekli İktidar kitabı arasında farklılıklar var. Yazarın bu kitabının çoğunluğu erkekleri ilgilendirebilecek görüşlerle dolup taşmıştı adeta. Ama erkek olmadığım halde beğenerek ve büyük bir ilgiyle okuyup, kitabın sayfalarında ilerledikçe yazarın savunduğu tezler ne kadar da yerinde, anlatılanlar ne kadarda içler acısı ve dobra demekten kendimi bir türlü alamadım açıkçası. Bir roman olmamasına rağmen, akıcı ve oldukça gerçekçiydi. Erkeklerin ve kadın okuyucuların kendilerine dair bir şeyler bulabilecekleri kitap. En önemlisi de ne biliyor musunuz? Kitabın bölümlerinde gezindikçe kendinizi kitap okuyormuş gibi değil de Sinan Akyüz ile konuşuyormuşsunuz gibi hissedeceksiniz. Kitapta erkeklerin ezilmişliği hakkında görüş bildiren gazeteciler, ünlüler, Birol Güven de yer alıyor. Kadınım, erkeğim demeden herkesin okuması gereken bir kitap bana göre. Yazara, Alfa Yayınına, kitaptaki görüşlerin sahiplerine sonsuz teşekkürler...
Etekli İktidar
Etekli İktidarSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 2010289 okunma
360 syf.
9/10 puan verdi
İlk olarak Hasan Hüseyin KORKMAZGİL ve Sabahattin ALİ ile olan dostluklarında adı geçince bu Sakallı Celâl kimdir diye merak salmıştım. Osmanlının son dönemleri ve Cumhuriyetin ilk dönemlerinde ki tüm kalburüstü ' aydın ' çevreyle tanışıklığı bulunan kendisini anlayanlarca sıkı ahbablık kurmuş bir şahsiyet. Bahriye Nazırı Paşanın oğlu olmanın verdiği tüm imtiyazları reddederek, inandığı doğruların peşlnde masal tadında bir hayat gütmeyi seçmiş birinin hayatını anlatan araştırma-inceleme kitabı. Anadili gibi Fransızca konuşan, temizlik mikrop takıntıları had safada olan, mikrop kaparım endişesiyle insanlarla el sıkışmaktan ve sudan itina ile kaçınan, sırf takıntılarından dolayı gittiği her yerde çatalı kaşığı peçete ile silen, misafir olarak gittiği evde ( dönemin en kodamanlarından biri ) deri koltuğa oturmadan önce bile cebinden mendilini çıkartıp kendine altlık yapan, tüm bunların yanında yirmili yaşlardan itibaren hiç kesmediği sakallarından dolayı Sakallı Celâl lakabıyla bilinen, nevi şahsına münhasır Celâl Yalınız... Kurtuluş Savaşından sonra eğitimli insan sayısı çok az ken Kastamonu, İzmit, Ankara ve İStanbul'da öğretmenlik yapmıştır mektebi sultan-i mezunudur. Tüm öğretmenliklerinden uzaklaştırılmıştır, burada en büyük etmenler; yobazlarla olan gericilik karşıtı mücadeleleri ve Mustafa Kemal döneminin yanlışlıklarını dobra dobra söylemesidir. Kelimenin tam manasıyla bir halk kahramanı...
Sakallı Celal
Sakallı CelalOrhan Karaveli · Doğan Kitap · 2007277 okunma
224 syf.
4/10 puan verdi
Netteki yorumlar ve paylaşımlardan çok merak ettiğim için aldım kitabı. Kitapta Hamza adındaki ahirzaman gencinin kendisi ile konuşmaları, tefekkürleri paylaşılıyor. Üniversite sınavına takılmış imam hatip mezunu Hamza'nın tenkidleri, ahirzaman müslümanlarına eleştirileri daha çok. Hani derler ya --kitabın ortasından konuşuyor diye--Evet yazar dolandırmadan dobra dobra eleştiriyor yanlışları ancak biraz sınırı aşmış bence. Yani eğer amacı insanlara samimane birşeyler vermek ise bence amaca hizmet etmemiş zira hakikatleri üslübuna kurban etmiş. Yazarın üslubu fazlasıyla kışkırtıcı hatta diyebilirim ki yazdıklarının çoğu benim de düşüncem olsa da yazılanların tam tersini yaşamak istedim sebepsiz. Kitabın sonu müslümanın yaşaması gereken edebi dillendirerek bitiyor ancak kitap edep sınırları aşmış. Hatta kitaptaki bazı eleştirilerde argo --hatta küfür-- bile mevcut?? Görülen o ki, yazdıkları ile çelişmiş yazar kitapta da eleştirdiği bir çok ahirzaman müslümanı gibi:( Gene de, edebi paylaşımları, sevdiği yazar ve kitaplardan alıntılar kitaba renk katmış. Aradaki argo-geyik muhabbeti olmasa -aynen netteki paylaşımlar gibi- okura kattığı kayda değer olabilirdi..
Hamza
HamzaÖmer Faruk Dönmez · İz Yayıncılık · 20192,812 okunma
Ağzı dolu dolu konuşurdu kimileri. Tüm harfleri gargara yapar, püskürtülmüş harfler dışarı çıktıktan sonra sıraya dizilerek kelimeleri, sonra da cümleleri oluştururdu "Dobra dobra konuşmak" deniliyordu adına; densiz ve nedensiz sarf edilen sivri kelimelerin imbikten geçmemiş hâline.
Reklam
-Utan, proletarya! Halk masallarımızın ve eski hikayelerimizin sözünü ettiği, sözünün eri, dobra konuşan, içki düşkünü o dedikoducu kadınlar nerede? Taban tepip duran, hep yemek yapan, hep şarkı söyleyen, yaşam tohumları ekip neşe saçan, sağlıklı ve gürbüz çocukları hiç zahmetsiz doğuran o ehli keyif kadınlar nerede?.. Bugün kolu kanadı kırık cılız çiçekler olan, soluk renkli, kansız cansız, midesi sakat fabrika kızları ve kadınları var!.. Güçlü hazları hiç tatmadı onlar; kabuklarını nasıl kırdıklarını şöyle şen şakrak anlatamadılar bir türlü!
Sayfa 18 - Kırmızı Kedi Yayın EviKitabı okudu
536 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Işıl Parlakyıldız diyorum başka bir şey demiyorum(bilmeyenler için yeni mahlası Işıl'ca). Bu kadar mı akıcı, dobra bir dil olur, işte bu benim insanım dedirten,biraz uçuk sert karakterleriyle romanı renklendiren bir yazar.
Ali'm
Ali'mIşıl Parlakyıldız (Işılca) · Müptela Yayınları · 2014953 okunma
432 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitapda kadın karaktere aşık oldum ki bu tarz kitaplarda genellikle kadın karakterleri sevmem. Kızımız çok doğal, samimi, kendisiyle barışık, başkalarının düşüncelerini pek tınmayan dobra ve komik. yaşadığı zorluklardan dolayı kendini korumak adına aldığı kararlara hak verıyorsunuz. Gezici ruhuna ve karavan sevgisine hayran kaldım:) Erkek karaktere pek değinmek istemiyorum çünkü bu tip hikâyelerde hep karşılaştığımız muhteşem ötesi yakışıklılıkta, zerre kusuru olmayan ultra zengin tiplerden yanı sıkıcı. Hikâye için sevimli diyebilirim. İki karakterin tanışma şekilleri, yolculuk süreçleri ve sonrasında ev hayatları sıradanlığı bir tık azaltmış. Hikâyede yer alan müzikler,rock'n roll ruhu takdiri hak ediyor.
Doğuştan Çapkın
Doğuştan ÇapkınSusan Elizabeth Phillips · Pegasus Yayıncılık · 2015246 okunma
356 syf.
·
Puan vermedi
Marcel Desailly’nin otobiyografisi niteliğinde olan Kaptan, 2001’de yayınlanmıştı. Yani, Desailly faal futbol hayatına ve dahi Fransa milli takımında oynamaya devam ederken. Bu ilginç bir durumdu zira bizde zaten çok az olan futbolcu otobiyografileri dünyada da genelde futbol hayatı bittikten sonra yayınlanır. Ancak Desailly, farklı bir yolu
Kaptan
KaptanMarcel Desailly · Profil Yayıncılık · 201445 okunma
Reklam
Aşk
Kitapları bir yana bırakır da dobra dobra konuşursak, aşk dediğimiz şey, arzulanan bir varlıkta bulacağımız tada susamaktan başka bir şey değildir.
Montaigne
Kitapları bir yana bırakır da dobra dobra konuşursak, aşk dediğimiz şey, arzulanan bir varlıkta bulacağımız tada susamaktan başka bir şey değildir. |Denemeler, Michel De Montaigne
Aganta Burina Burinata
Ne biçim dünyaya doğmuştum ben? "Güzel" diyordum, güzel dediğime dönüp bakmıyorlardı bile. "İyi" diyordum, omuz silkiyorlardı. Birisinin dobra dobra dosdoğruyu söylediğini duyuyor, heyecanlanıp, "Doğru!" diye bağırıyordum. "Aman sus!" diyorlardı. Hele "Deniz!" deyince, bütün kaşlar çatılıyor, "Sakın ha!" diyorlardı. Peki, güzele bakma, iyiye aldırma, doğruya kulak asma, denizi anma; peki öyleyse ben ne edip ne söyleyecektim?
Sayfa 52 - Bilgi yayıneviKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.