Ernesto'nun, arkadaşıyla beraber Latin Amerika'yı gezişini konu alan, kıçı kırık bir motosikletle yaptıkları anıları anlatmaktadır. Bu gezinin amacı; hem insanların nasıl yaşadıklarını görmek hem de cüzam konusunda çalışma istekleridir. Kitapta devrim ile ilgili herhangi bir şey yoktur. Zira bu geziden sonra, devrim düşüncesi şekillenmeye başlamıştır.
Aslında bu kitapta, Ernesto'nun tanıyamadığımız yönlerini tanıyoruz. Kitabın dili oldukça iyi. Zaman zaman gülmekten kendinizi alamıyorsunuz. Zaman zaman, insanların haline üzülebiliyorsunuz.
"İşte, yolculuğumuz boyunca karşılaştığımız en ilginç manzaralardan birisi. Sağ elinde parmakları olmayan bir akordeon çalgıcısı, bileğine bağladığı küçük çubukları kullanıyordu. Şarkıcı kördü ve müzik grubunda yer alan diğerleri de sakattı. Bu durumun nedeninin, bu bölgede çok yaygın bir sinir sistemi hastalığından kaynaklandığını öğrendik. Lambaların ışığı ve fenerlerin sudan yansıyan ışığı yüzünden, sanki bir korku filmi sahnesini izliyormuş gibi hissettik kendimizi."