Eğer maddenin hareketinin evrensel yasaları sistemin yüce planının bir sonucu iseler, yüce aklın çizdiği planı yerine getirmeye hizmet etmekten başka bir amaçlarının olacağı zaten düşünülemez. Ama eğer öyle değilse, o zaman maddenin ve genel yasalarının en azından bağımsız olduklarına ve maddeyi böylesi görkemli biçimde kullanmasını bilen yüce akıllı gücün gerçekten büyük, ama sonsuz olmadığına; gerçekten güçlü, ama kendi kendine yeterli olmadığına inanmak eğilimi duymaz mıyız?
Herakles kahramandır; ne var ki, bu kahramanlık halinden de pek memnun değildir ve gurur duymaz. Zoraki bir kahramandır. Doğa onu kuvvetli yaptığı için ister istemez kahramanca işler görür.
_Biz kimiz? Nereden gelip, nereye gidiyoruz?
_Biz insanlar, bir kapının önüne bırakılmış yeni doğan bebekleriz. Sepetlerimize bebeklerin kim olduğuna, nereden geldiğine dair ya da atalarının kimler olduğuna dair bir not da iliştirilmemiş. Bu yetim bebeklerin sicilini öğrenmeyi özlemle bekliyoruz. Pek çok kültür sürekli olarak ebeveynlerimizle
"Dünyanın etkili beslenme dergisi Nutrition & Metabolism'de yazıldığını göre, kenevir tohumunun %30'u sağlık açısından büyük önem taşıyan omega 3 bitki besin temelli linolenik asit ve alfa linolenik asit içeriyordu. Ayrıca kenevir tohumlarında, vücut hücrelerinin normal fonksiyonlarını yerine getirebilmesi, hücre yenilenmesi,
Sayfa 404 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Dünya aynı dünya, ama her gün değişiyor ve insandan insana da değişiyor. Çünkü her an değişiyoruz ve dünya değişen gözlerimize her seferinde farklı görünüyor. Dünya bir kişi için bile hep aynı dünya değilken, farklı farklı dünyalar olarak görünüyorken, nasıl olur da farklı insanların aynı dünya içinde yaşadığını söyleyebiliriz. Dünyadaki insan sayısı kadar dünya var; yani diyelim ki yedi milyar dünya, yedi milyar da farklı dünya bu. Üstelik henüz gerçekleşmemiş potansiyel dünyalar var ve anlamı dünya yaratmıyor, biz insanlar yaratıyoruz. Eğer insan var olmasaydı anlam ya da anlamsızlık diye bir mesele de olmayacaktı. Çünkü Varlık olarak Dünya, Varoluş olarak İnsan'ı gereksinmez. Varlık, Doğa kendi kendine yeterli ve uyumludur; kendi içinde bir bütün oluşturur ve anlamlı olmaya da ihtiyaç duymaz. Anlam insani bir sorundur.
Sayfa 12Kitabı okudu
"Sibyl Vane'i seviyorum. Onu altın bir tahta oturtup herkesin sevdiğim kadına hayran oluşunu görmek istiyorum. Evlilik nedir? Geri dönüşü olmayan bir yemindir. Evlilikle bu yüzden dalga geçiyorsun. Bense dalga geçilecek bir şey görmüyorum. Bu geri dönüşü olmayan yemini etmek istiyorum. Onun bana güvenmesi benim güvenilir bir insan olmama
Sayfa 90 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Eğer insan olmasaydı anlam ya da anlamsızlık diye bir mesele de olmayacaktı. Çünkü Varlık olarak Dünya, Varoluş olarak İnsan' ı gereksinmez. Varlık, Doğa kendi kendine yeterli ve uyumludur; kendi içinde bir bütün oluşturur ve anlamlı olmaya da ihtiyaç duymaz. Anlam insani bir sorundur
Doğayı severiz. Çünkü doğa bizden nefret etmez ya da bize karşı haset duymaz.
"Doğayı severiz. Çünkü doğa bizden nefret etmez ya da bize karşı haset duymaz."
Sayfa 57Kitabı okudu
Genetik olarak anne, koruyan ve kesinliği sağlayan gücün ilk kişileşmesidir. Fakat o asla tek değildir. Daha sonra,çocuk büyüdüğünde, bir kişi olarak anne çoğu kez hepsi aynı kanı taşıyan ve aynı toprakta dünyaya gelen aileyle, klanla yer değiştirir ve tamamlanır. Daha sonra grup genişlediği zaman, ırk ve ulus, din ve siyasi partiler "anne" olurlar, korunmanın ve sevginin güvenceleri hâline gelirler. Daha ilkel yönelimli kişilerde doğa, yeryüzü ve deniz "anne"nin büyük temsilcileri olur. Annelik işlevinin gerçek anneden aileye, klana, ulusa, ırka aktarılması kişisel narsisizmden grup narsisizmine geçişle ilgili kaydettiğimiz aynı avantajı sağlar. Her şeyden önce, kişinin annesi muhtemelen çocuktan önce ölür; ölümsüz anne figürüne duyulan ihtiyaç böylece ortaya çıkar. Ayrıca kişinin annesine bağlılığı onu yalnız bırakır ve başka anneleri olan kişilerden ayırır. Ne var ki bütün klan, ulus, ırk, din ya da Tanrı ortak bir "anne" hâline gelebilirse, anneye tapma bireyi aşar ve onu aynı anne idolüne tapan herkesle birleştirir; böylece hiç kimse kendi annesini idolleştirme ihtiyacı duymaz; bütün grupta ortak olan "anne" övgüsü bütün zihinleri birleştirecek ve bütün kıskançlıkları ortadan kaldıracaktır. Pek çok Büyük Anne kültü ya da Bakire kültü, milliyetçilik ve yurtseverlik kültü topluca bu tapınmanın yoğunluğuna tanıklık eder. Ampirik olarak bu olgu, annelerine güçlü bir saplantısı olan kişiler ile ulus, ırk, toprak ve kana olağanüstü güçlü bağları olanlar arasında sıkı bir bağlantı olduğu kolayca kanıtlanabilir.
Sayfa 116Kitabı okudu
Evrenin Devinimi
Özünün hareket etmek ve üretmek olduğu açıkça görülen doğa, gözümüzün önünde yaptığı gibi, işlevlerini yerine getirmek için, kendinden daha meçhul, görünmez bir devindiriciye ihtiyaç duymaz:
Sayfa 118Kitabı okudu
…
Payına gerçek özgürlük düşmesi için, der, felsefeye hizmet etmen gerekir. Felsefeye boyun eğmiş, kul olmuş kişi, beklemeye gerek duymaz, hemen kurtuluşa erer. Çünkü felsefeye kulluk etmek özgürlüğün kendisidir.
…
Epikuros
Sayfa 27Kitabı okudu
