Öznur Yıldırım "Yabancı,Veyl"
"Tanrı şeytanın inini Cennete sakladı"
Salamm, Öznur Yıldırımın "Yabancı" serisinin ikinci kitabı "Yabancı,Veyl", birinci kitabda hadisələrin başlanğıcı qeyd edilmişdi və bu kitabda hadisələrin gedişatından bəhs edir. Birinci kitaba nəzərən bu kitab daha aksionlu və həyacanlı idi. Kitabda bəhs edir:
Ediz atasının qatilini tapmaq üçün planlar qurur və bütün planlarında Doğanı yanında tutur. Zamanla Doğa Edizin zaafı olur və buda Edizin düşmənlərinin gözündən qaçmır. Düşmənlərin yeni hədəfi Doğa olur. Bütün bunlar baş verərkən arxa planda da hadisələr baş verməyə başlayır. Amma bu kitabda bütün bunlar açıq şəkildə göstərilmir. Zənnimcə üçüncü kitabda hər şeyin üstü açılacaq. Maraqlı idi.. Lakin Edizin Doğanı taciz etməsi, onu kiçik düşürməsi heç də yaxşı deyil. Mənim fikrimcə Ediz zamanla Doğaya qarşı bir şeylər hiss edir amma atasının qatilinin qanını daşıyan bir qıza belə hisslər bəsləməsi onu incidir. Buna görədə bir gün Doğaya yaxşı davranıb ikinci gün onu tərsliyir və alçaldır.
Alıntılar:
Ama çekdiği acıyı görebiliyordum ve bunu dindirmek cehennem ateşini söndürmek gibiydi çünkü cehennem her şeyden önce kendini yakardı..
" Umut insanın kendi topraklarında barınan ve insanın ruhundan beslenen en büyük düşmandı."
Ön bilgi notuna göz atmak için: #188679117
- Seneca ve Düşünce Altyapısı -
Marcus Annaeus’un 3 oğlundan biri olarak 4. Yy. Roma’sının Cordoba eyaletinde dünyaya gelmiştir. Ahlak anlayışını ilk etkileyen annesi Helvia’dir. Bilgeliği nam saldıkça buna teyzesi de dahil olmak üzere destek almıştır. Döneminde açılan Stoa felsefe okuluna gitti.
Spinoza, mutluluğu hayatımızın amacı olarak işaret eder. Etik'in son bölümünde, "Tanrı'nın entelektüel sevgisini" uygulayarak bu amaca ulaşabileceğimizi söylüyor. Ne hayal etmeliyiz?
Mutluluk zihinlerinin yardımıyla Doğanın amacını kavrayan ve hayatlarını bu amaca göre düzenleyenler için ulaşılabilirdir. Yaşam ve ölümün,
Düş Tanırısı (Renkli Rüyalar Oteli)
İrlanda / İskoçya mitolojisinden bir deneme eseri olan bu kitapta, tüm ihtişamıyla su üzerinde ve altında gezinen Su perisi Boann işe onu ilk görüşte aşık olan tanrı Dagda’nın su perisini kandırarak onu hamile bırakması ile doğan Angus “düş tanrısı” ‘ un mitolojik hikayesine tanık oluyoruz. Mitoloji sevenler elbette beğeneceklerdir ancak ben kitabın dizgisini çok beğendiğimi söylemeliyim, Alfa Yayınlarından basımı gerçekleşen bu eserin dizgi yapısı çok güzel ayarlanmış, yazarın akıcı anlatımı ve doğa üstü betimlemeleri renk katıyor okuma sekansına. Bu nedenle “çerezlik” olarak okunulabilir. Keyifli Okumalar. CK
Heidi
Masumiyet… Heidi için kullanılabilecek en iyi kelime bu olsa gerek. Çocukluğumda çizgi dizisini izlediğim Heidi'yi uzun süredir kaynağından okumak istiyordum ve sonunda okudum, hayatımda ilk defa. İlk dönem çocukluk anılarımdan, Heidi çizgi dizisinden kareler, okurken gözlerimin önünde canlandı: Heidi'nin doğa koşuları, gece samanlıktan yıldızları izlemesi, Clara ile karşılaşmaları, Frankfurt'tan dönünce yaşadığı mutluluk ve daha nicesi… Heidi'nin Peter ile birlikte kahvaltılarda yedikleri kara ekmek ve içtikleri keçi sütü, çocukluğumda en çok özendiğim şeylerden biriydi ve okurken o heyecanı yeniden hissettim.
Önyargı, sevgi, mutluluk, amaç, toplum, şehir hayatı, doğa, insan, eğitim, tanrı vb. birçok kavram yeni baştan, çocukça ve masumca ele alınmış. Çocukça düşünmeyi, meseleleri sıfırdan ele almayı çok anlamlı buluyorum. Bu yüzden çocuk kitaplarından ve çocuk filmlerinden çok keyif alıyorum. Klasik olmuş ama okumadığım onca çocuk kitabı var. İlerleyen zamanlarda da, ara ara bu klasiklerden okumayı düşünüyorum.
Beni mutlu eden ve huzur veren bir okuma oldu.
Keyifli okumalar.
yazarın genel kültür anlamında çok zengin bir kişilik olduğunu görüyoruz kitapta. çok yoğun, detaylı bir kitap, okurken zorlanmadım desem doğru olmaz :)
insanlığın içinde bulunduğu genel bunalımı ve bu bunalımın sebeplerini irdelemiş kitapta.
sinemadan edebiyata, felsefeden, politikaya pek çok alanın küre düzeyinde genel durumunu inceleme, tespit mahiyetinde bir eser. hemen herkes ilgilendiği bir alanı bulacaktır kitapta, geniş kapsamlı bir eser.
son bölümde de diriliş insanının nasıl gün yüzüne çıkacağına dair yazmış sezai karakoç. fizikle metafiziği ayırmadan, geçmişi unutmadan, geleceğin planını yaparak, tanrı-insan-doğa denklemini islam ışığında tekrar inceleyerek insanın toprağa dirilişin tohumunu ekeceğini dile getiriyor.
