Hegel’in yapıtlarında diyalektiğin tarih ve doğadan çıkarılmış yasasının birçok örneği mevcuttur. Ama Hegel’in idealizmi zorunlu olarak kendi diyalektiğine yüksek derecede soyut ve keyfi bir karakter veriyordu. Diyalektiği “Mutlak İdeanın” hizmetine sokmak için Hegel, Marx’ın Kapital’inde uyguladığı, verili bir olgunun yasalarını araştırma
Bugün 03.04.2024
Yıllar önce dünyaya geldiğim gün.🥲
Bugun klasik rutin kontrolüm olduğu için hastaneye doğru giderken kitap okumayı planlıyordum sonra doğum günüme özel, Kitabı değil de bu sefer kendimi okumaya karar verdim .🌸
Geçen bir yaşı daha geride bıkartım neler öğrendim, neler başardım veya başaramadım vs. Kendimle İç muhasebe yapmak
🗣️ Dibe Sıçramak İçin Vuracağız
İnsanlık doğayı takip ve taklit ettiği kadar gelişkin, doğaya karşı olduğu kadar asalak, doğayla dengede olabildiği ölçüde insan olarak kalabilir.
Unuttuğumuz ne kadar insani değerler varsa hepsini yeniden hatırlamak ve yeniden o bizi biz yapan değerleri yaşatmak zorundayız.
Yaşamın okulu ve öğretmeni doğadır.
Karl Marx
Sermaye biriktikçe, ister düşük ister yüksek maaş alsın, işçinin durumu kötüye gitmek zorundadır... Sefalet birikimi, servet birikimine tekabül eden zorunlu koşul haline gelir.
Cehalet, ayrıcalıklı sınıfın ustaca kullandığı bir silahtır.
Modern devlet idaresi, bütün bir burjuvazinin ortak işlerini yürüten bir icra komitesinden başka bir şey
YAVAŞÇA KAYBOLUYORUZ!
Ailece doğa belgeselleri izliyoruz bugünlerde. Doğaya pek fazla çıkma imkânımız olmayınca en azından çocuklarımız görsün, bilgi sahibi olsun, diyorum. Köy hayatı, bahçeler, şelaleler, küçükbaş hayvanlar, yumurta, süt, yoğurt, peynir, dalından koparılan doğal sebze ve meyveler, sonbaharın rengârenk ağaçları ve yollara
Merhaba Hayat: Coğrafya ve Kader
İnsanlık ve bilim tarihinin en önemli soruları olan "ne, nerede ve niçin" soruları insanların aklını kurcalamış ve geçmişten günümüze bütün bilimlerin doğmasına ayrıca insanlık tarihinin gelişmesine olanak sağlamıştır. Eminim sizlerde çoğu zaman yaşanan gelişmelerin nasıl olduğunu merak etmiş kendinize bunu sormuşsunuzdur.
İlk çağlardan
Çekiç
Küçükken,sitenin arkasinda hal vardı. Oralarda tahtadan kasalar çoktu.Oyun çağıydı bizim
için.Belki de dışarda oyun oynayan son nesildik.Arkadaşlarla toplanır bu kasaları parçalar,tek kalan tahtayıda tek vuruşta kırma yarışı yapardik.Herkes en güçlü benim motivasyonuyla pata küte kırardık tahtaları.Öyle artistlik yaptığımıza bakmayın kasalar