Benim de bir teorim var da başlık yetmez :)
Belirtilen nedenlerden ötürü evrimsel bakış açısı DEHB belirtilerini bir uyum süreci içinde ele almaktadır. Evrimsel süreçte çeşitli davranış kalıplarının nesilden nesillere aktarılmaya devam etmesinin en önemli nedenlerinin başında bu davranış kalıplarının çevre ve içinde bulunulan duruma uyum sağlamaya katkı sağlaması gelmektedir (Swanepoul ve ark. 2017). Çünkü DEHB boyutlarının hem çevresel süreçlerine uyum sağlamalarını ve işlev bozucu durumlara neden oluyorken aynı zamanda hem insanların hem de grupların çevresine daha iyi uyum sağlamalarını sağlayan özellikleri içermesi sözkonusudur. Yenilik arayışı ve DEHB ile ilişkilendirilmiş olan DRD4 geninin doğal seçilim sürecini anlamak için yapılan bilimsel çalışmalar, bu geninin 40 bin ile 50 bin yıl önce mutasyona dayalı bir süreçten ötürü daha fazla 7'li tekrar olasılığını ortaya koyduğunu, bu zaman diliminin de insanlığın Afrika'dan diğer kıtalara yayılmasıyla örtüştüğünü ifade etmektedir (Ding ve ark, 2002). Ayrıca yine son çalışmalar DEHB ile ilişkili varyantların sıklığının, Neolitik dönemden alınan örneklerle karşılaştırıldığında, özellikle paleolitik Avrupa popülasyonlarında, paleolitik çağdan bu yana istikrarlı bir şekilde azaldığını gözlemlenmektedir, ancak yine de DEHB'nin evrimleşen varyantarını anlamak için çok daha eski zamanların incelenmesinin gerektiği vurgulanmaktadır (EstellerÇucala ve ark.),
Sayfa 170 - Psikonet Yayınları
İnsanla yaşamlarını birleştiren hem tarım ürünleri hem de hayvanlar, yapay seçilim yüzün­den doğal seçilim niteliklerini yitirdiler. Evcilleşmeyen bit­kiler ve hayvanların ise çoğu yaşamdan çekilirken hayatta kalan pek azı can çekişe çekişe yok oluşa doğru gidiyor.
Reklam
Darwin'in gelistirdigi dogal seçilim teorisi bilimsel bir yalınlık ve tutarlılık gösterir. Varyasyon üzerinden isleyen dogal seçilim, canlıların adaptasyonlari açıklar. Yasamin sonsuz çeşitliliği üzerinde durur ve türlerin ortak atalarindan ayrilmasi ile ilgili sorulan yanıtlar: "Dogal secilimin bir sonucu olan uyar- lanmalarin çoğu karmasik bir tasarim görünümündedir. As-linda tamamen üreme ve hayatta kalma amaciyla olusmus yapilar sanki bir amaca hizmet ediyormus gibi görünürler. [...] Gerçekte durum böyle degildir. Bir kusun kanadi uçmak için tasarlanmamistir. Sadece sonuç olarak uçmaya yarar". Amaçsiz olarak isleyen bu dogal seçilim süreci, canilar bir hedefleri varmis gibi göstermekten uzak tutar.
Darwin, en azından psikolojik seviyede, hakiki bir özgecilik potansiyeli görmüştü. Çoğu biyolog gibi, hiçbir hoşluğu olmayan doğal seçilim süreciyle,onun geniş bir eğilimler yelpazesini içeren çok sayıda ürünü arasına sınır çekmişti. Nahoş bir sürecin illaki nahoş sonuçlar doğuracağı fikrine karşı çıkmıştı. Bunun aksini düşünmeye ben "Beethoven hatası" diyorum çünkü Ludwig van Beethoven'in müziğini, nerede ve nasıl bestelendiğine bakarak değerlendirmeye benziyor. Maestronun Viyana'daki evi çöp ve boşaltılmamış oturaklarla dolu, dağınık, leş gibi gibi kokan bir domuz ahırıydı. Tabii ki kimse Beethoven'in müziğini bu bilgiye göre değerlendirmiyor. Aynı şekilde genetik evrim, ölüm ve yıkım üzerinden ilerlese de, bu durum, yarattığı harikaların üzerine leke düşürmez.
Sayfa 47 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Mutasyonlar rasgeledir ve doğal seçilim sadece bir kuşaktan bir sonrakine doğru işler. Oysa evrim çok uzun zaman ölçeklerinde işler. Bizler kısa vadeli edimlerin uzun vadeli ürünleriyiz. Evrim hedefe yönelik değildir ve olamaz. Doğal seçilim sadece kısa vadeli sonuçlardan etkilenir. Uzun vadeli olanlara karşı kördür. Doğal seçilim ancak ölümcül bir etkiler hemen hissedildiği taktirde türü koruyabilir. Mutasyonu taşıyanlar büyüyüp gelişmeye devam eder ve mutasyonu dölden döle aktarırlarsa, evrimin onu durdurmaya gücü yetmez
Sayfa 87
150 syf.
10/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Charles Darwin 1859 yılında yayımladığı
Türlerin Kökeni
Türlerin Kökeni
kitabıyla başta biyoloji olmak üzere bütün bilim ve düşünce dünyamızı değiştirmiş bir isimdir. Keşfettiği doğal seçilim yoluyla evrim mekanizması insanlığın canlılık hakkındaki fikirlerine ışık olmuştur. Biyografisinin sonuna yazdığı "Sahip olduğum bu mütevazı yetilerle bilim insanlarının inancını önemli birtakım noktalarda kayda değer ölçüde etkileyebilmiş olmam gerçekten şaşırtıcı" diyebilecek kadar da mütevazı bir insandı. Ayrıca kendi çocukluğunu anlatırken bile anılarını hatırlarken, hangi duygunun hakim olduğu anıları daha kolay hatırladığını düşünerek insan hafızasının mekanizmaları üzerine kafa yürüten bir bilim aşığıydı da Darwin. Bütün bu özellikleri yanında dürüstlüğü, samimiliği ve aklındakileri cesurca ifade etmesiyle de öne çıkan birisi benim gözümde. Her ne kadar kendini çekingen birisi olarak tanımlasa da doğrusunu bildiği konular hakkında konuşmaktan hiç geri durmuyormuş gerçekten. Ayrıca belki de bilim tarihinde en ince eleyip sık dokuyan bilim insanlarından bir tanesi kendisi. Meşhur Beagle yolculuğu yanında basit bir kaç orkide türü üzerinde bile on yıllarca çalışarak orkidelerin ve bitkilerin üreme mekanizmaları üzerine makaleler yazıyor, sadece hoşuna gittiği için solucanların humuslu toprak oluşumundaki rolünü araştırıyor. Ayrıca bildiğim kadarıyla bugün venüs sinek kapanı olarak bildiğimiz etobur bitkiler üzerinde de ilk çalışan bilim insanı kendisi. Bilimle ilgilenenler başta olmak üzere bütün insanlığın örnek alması gereken bir isim kendisi. Gerek zekası gerek çalışkanlığı olsun eşsiz bir kişilik.
Charles Darwin Yaşamım
Charles Darwin YaşamımCharles Darwin · Alfa Yayıncılık · 2018130 okunma
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.