Işığın Gölgeleri
Bir akşam vakti, eski bir köşkün yanında sis içinde bir kadın, kayıp bir aşk hakkındaki mektubu düşünerek gölet kenarında duruyor. Mektubu suya bırakarak gizli kederini serbest bırakır, bu sadece onun gözlerinde görülebilen kişisel bir aydınlanma anıdır, doğanın sessizliği içinde.
Birden hüzünlü ilahiler duyuldu ve adamlar karanlık gölgeleri yaran ve sahneye yalnızca hassas ruhların anlayacağı bir miktar dehşet katan birkaç meşale gördüler. Çan sesleri daha da yükseldi ve hâlâ, ancak güçlükle duyulan bu matemli ezgilere o ana kadar gökyüzünde bulunmayan şimşekler ve önceden duydukları cenaze seslerine karışan arkadan gelen gökgürültüleri katılmıştı. Gökyüzü boyunca çakan şimşek arada bir meşalelerin kasvetli alevlerinin ışığını karartarak, cenaze alayının eşlik ettiği bu kadını mezarına götürme hakkı için yeryüzü sakinleriyle rekabet eder gibi görünüyordu. Her şey dehşete neden oluyor, her şey kedere işaret ediyordu ve bizzat doğanın kendisi sonsuz matem giysisini giymiş gibi görünüyordu.
Reklam
. İnsan kendini huzursuz ve mutsuz hissettiğinde, ıhlamur ağaçlarını da gölgeleri de bulutları da, kısaca, doğanın kendini beğenmiş, canlılara karşı kayıtsız bütün bu güzelliklerini görmezlikten gelir, sanki onlardan kendisine doğru bir bayağılık rüzgarı esiyormuş gibi hisseder. .
Sayfa 16 - Yordam Edebiyat-Nuri YıldırımKitabı okudu
İnsan kendini huzursuz ve mutsuz hissettiğinde, ıhlamur ağaçlarını da gölgeleri de bulutları da, kısaca doğanın kendini beğenmiş, canlılara karşı kayıtsız bütün bu güzelliklerini görmezlikten gelir, sanki onlardan kendisine doğru bir bayağılık rüzgârı esiyormuş gibi hisseder.
Mağaranın karanlığından çıkan yol
Bir yeraltı mağarasında yaşayan insanlar düşün. Sırtları girişe dönük, elleri ve ayaklarından bağlanmışlar; onun için mağaranın duvarlarını görebiliyorlar sadece. Arkalarında yüksek bir duvar daha var ve bunun ardında da çeşitli şekilleri duvardan biraz daha yüksekte tutarak, insan benzeri varlıklar gidip geliyor. Bu şekillerin arkasında bir ateş
Sayfa 104Kitabı okudu
O gün sabah evden çıkarken yeni, allı güllü, sevinçli, beni sıkıştıran sözcüklerim de vardı içimde, kimi bir rivayet gibi, kimi sağlam ve dobra, derinde açılmış göz biçiminde ve bu sözcüklerle biri beni ileride anımsasın istiyordum, böyle böyleydi diye anlatılacağımı umuyordum. Yolda ağaca rastlıyor, güçleniyordum. Duvar dibinde oturan kediyi görünce, gümüş bir anneanne izi düşüyordu belleğime. Bu erken saatte, insanlar tarafından doğanın köleleştirilmiş yamaçlarından birine oyulmuş Arnavut kaldırımlı, çok eski gölgeleri hafızasına nakşetmiş kadim taş sokaktan geçip gitmeyi seviyordum. İzbe kıştan kurtulmuş, artık korkutmayan, eflatundan maviye dönen göğün ışık oyunlarından, bir memleket tanışlığı vehmedip avunuyordum.
Sayfa 94 - Plastik SandalyeKitabı okudu
Reklam
Shakspeare, tüm şairlerin ötesinde, doğayı maiyetine alma gücüne sahiptir. Onun muhteşem esin perisi, yaradılışı önemsiz bir şeymiş gibi elden ele yuvarlar ve bunu zihnindeki en üst geçici heves olan düşünceyi somutlaştırmak için kullanır. Doğanın en ücra mekanları ziyaret edilir ve en uzak ayrımları gizli bir spritüel bağ ile bir araya getirilir. Bize maddesel şeylerin büyüklüğünün göreceli olduğu ve tüm nesnelerin şairin tutkusuna hizmet için küçülüp genişlediği bilinci verilmiştir. Bu yüzden, sonelerinde, kuş yuvalarına, çiçeklerin koku ve renklerini, kendi sevgilisinin gölgeleri olarak bulur; sevgilisini ondan uzak tutan, göğsünde; sevgilisinin uyandığı şüphesi, onun süslemesidir;
Günler geçip gidiyor, ılık, hafiften bir esintiyle, Kimi an geliyor alçak bulutlar tarlaların görkemini yok ediyor. Ovanın derinliklerinde tepeler alacakaranlıkta sonsuzlaşıyor Ötelerde, ırmakların küçük dalgaları birbirlerine karışıyor Ormanların sonsuz gölgeleri doğanın üzerini örtüyor, Ağaçların arasından süzülen bir derecik uzaklaşıyor, kayboluyor.
Sayfa 93 - Everest Modern KlasiklerKitabı okudu
_Marki de Sade, kendisinden başka benzeri olmayan biridir. Hayatından ibaret bu acı deneyin en belirgin çizgisi, başkalarıyla arasında hiçbir bağ kurmamış olmasıdır. Sade, doğuştan hükümlü olduğu yalnızlığına öyle keskin, öyle aşırı erotik oyunlar doldurmuştur ki, suç ortakları bile ona karşı olmuşlardır. Kendine karşı bölünmüştü ve herkese
Freud
_Söz ile Sihir eskiden aynı şeydi; sözlerin sihirli güçleri vardır. _Sevgi ve sinir doğru orantılıdır. _Aşk yoktur; libido vardır. Aşık insan deIidir. _Dünün mutsuz çocukları, bugünün psikopatlarıdır. _Hiçbir önerme, kendi kendisinin kanıtı olamaz. _Sanat, çocukluk tecrübelerinin büyüklüğe
Reklam
Sana sahip olduğumu hayal etmiyorum. Neye yarar ki? Yoksa hayalimi halkın seviyesine tercüme etmiş olurum. Bir bedene sahip olmak, insanı sıradanlaştırır. Bedene sahip olmayı hayal etmekse (çok düşük bir ihtimal, ama) belki daha bile beter: Kendini sıradan biri olarak hayal etmiş olursun - bundan daha iğrenç bir şey olamaz. Mademki kısır olmak
Sayfa 416 - Olaysız Bir Özyaşam Öyküsü, 345 Başlangıç metniKitabı okudu
Bir yeraltı mağarasında yaşayan insanlar düşün. Sırtları girişe dönük, elleri ve ayaklarından bağlanmışlar; onun için mağaranın duvarlarını görebiliyorlar sadece. Arkalarında yüksek bir duvar daha var ve bunun ardında da çeşitli şekilleri duvardan biraz daha yüksekte tutarak, insan benzeri varlıklar gidip geliyor. Bu şekillerin arkasında bir ateş
Sayfa 104Kitabı okudu
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.