Bir insan kendini üzgün ve mutsuz hissettiğinde , ıhlamur ağaçları, gölgeler, bulutlar, doğanın tüm güzellikleri ona kendini beğenmiş ve umursamaz bir şekilde öyle bir darbe indirir ki!
Bir insan kendini üzgün ve mutsuz hissettiğinde, ıhlamur ağaçları, gölgeler, bulutlar, doğanın tüm güzellikleri ona kendini beğenmiş ve umursamaz bir şekilde öyle darbe indirirdi ki!
Reklam
Mezarlardan geçerken yüreğimize derin bir üzün­tü, bilmem daha nerelere kadar uçabilecek olan insan­Iığımızın kanatları kırılarak, varlığımıza aşağılık bir düş­kü çöker. Biliriz ki her şeyin sonunu getiren bir sır, do­ğanın kanatları, bizi de gölgelendiriyor. Bir gün, on gün, bir yıl, on yıl, hasılı en uzun süreyi yok ederek bizi sara­cak, götürecekl Fakat bu duygu müzelerde keskinleşir; orada hissederiz ki insanlığın vücutlarının, kişilikleri­nin, sevgilerinin, ruhlarının, sanatlarının, yaşantılarının en küçük niteliğine kadar -ölümsüz olmak insan duygu­suyla taşlarda ortaya koydukları örnekleri de mezara girecekler; tek olarak değil, yaptıklarıyla, uluslarıyla, uygarlıklarıyle göçecekler! İnsanlığın ölmemek için ne zararlı, ne acıklı, ne gülünç özençleri var! Mezarlar bize kendimizin son bulacağını duyurarak bizi korkuturlar; fakat yapıtlarımız düşüncelerimizin gereksiz bir süsü olacağını, geçmişin bağışlayan bir lütufla bunları bir kaç köşeye saklayacağını hiseder hissetmez, düşüncemizin, sana­tımızın, ruhumuzun en ince gururu, en duygulu yeriyle sızlar ve inleriz.
…. İnsan kendini huzursuz ve mutsuz hissettiğinde, ıhlamur ağaçlarını da gölgeleri de bulutları da, kısaca, doğanın kendini beğenmiş, canlılara karşı kayıtsız bütün bu güzelliklerini görmezlikten gelir, sanki onlardan kendisine doğru bir bayağılık rüzgârı esiyormuş gibi hisseder. …
Sayfa 16 - YordamKitabı okudu
Mezarlardan geçerken yüreğimize derin bir üzüntü, bilmem daha nerelere kadar uçabilecek olan insanlığımızın kanatları kırılarak, varlığımıza aşağılık bir düşkü çöker. Biliriz ki her şeyin sonunu getiren bir sır, doğanın kanatları, bizi de gölgelendiriyor. Bir gün, on gün, bir yıl, on yıl, hasılı en uzun süreyi yok ederek bizi saracak, götürecek!
Sayfa 29 - Halide Salih- Halide Edip AdıvarKitabı okudu
İyi ki ağaçlar, gökyüzü, denizler, kuşlar var.
. Ruhu olduğu gibi kırılmış olsa bile, hiç kimse doğanın güzelliklerini hissettiği kadar derinden hissedemez. Yıldızlı gökyüzü, deniz ve bu harika bölgelerin sunduğu her görüntü, hâlâ onun ruhunu dünyadan yükseltme gücüne sahip gibi görünüyor. Böyle bir insanın ikili bir varlığı vardır : Sefalet çekebilir ve hayal kırıklıklarından bunalabilir; yine de, kendi içine çekildiğinde, çevresinde bir hale olan, çemberinde hiçbir keder veya aptallık macerasına girmeyen göksel bir ruh gibi olacaktır. ...
Reklam
254 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.