Edebiyat bulunduğu çağda dünyanın nasıl anlamlandırıldığıyla yakın ilişki içinde olmuştur. İçinde bulunulan çağın “gerçek”e verdiği anlama göre şekil almıştır. Bu değişmelerden yüzyıllar nasıl etkilenmiş ona bakmakta fayda var. 19.yy itibariyle Aydınlanma Çağı’nda maddenin somut gerçekliğine olan güven tavan yapmıştır. “Yalnızca gözümle gördüğümü
Not: Bu incelemede yine Antik Yunanistan’a bir yolculuk gerçekleştiriyoruz. Homeros eserleri ve mitolojiye, Sophokles ve tragedyaları ekseninde bir bakış atmak isteyenler buyursunlar. Birçok farklı konu başlığına ayırdım, ilginizi çekene yönelmek de yine sizin tercihinizdir. Okuyacak olanlara teşekkürlerimle.
“…çünkü soylu insanlar
haksızlığa
Kitap,
Yalın ayak toprağa hiç basmamış, yağmurda bilerek hiç ıslanmamış, bir böcek kovalamamış ya da alıp yetiştirmemiş ya da iribaşları hiç incelememiş olanlara yönelik yazılmış. Bizlik bir durum yok. Biz onlardan değiliz ya değildik değil mi?
İlk çocukluk döneminin evrensel ilklerinden biri olan merak duygusunun giderildiği, olumlu
Yazar özgürlük kavramını analitik olarak incelerken özgürlüğü farklı boyutlarla ele almış, aktörün ruhsal yapısı ve iç dinamiklerinden hareketle aktörün psikolojik tutumlarının topluma yansıyan yönünü değerlendirmiştir.
“ Özgürlük" ancak ve ancak çağdaş insanın kişilik yapısının bütünüyle çözümlenmesi temel alındığında tam anlamıyla
cadılık ve büyü dendiğinde akla gelen ilk şey toplum düzenine aykırı birtakım zararlı faaliyetler olsa da burada ele alınan çok daha farklı bir olgu. özellikle kapitalizmin de etkisiyle her şeyin birbirinin kopyası olmaya başladığı ve gitgide doğadan koptuğumuz bu çağda aslında “cadılık” olarak nitelendirdiğimiz şey sadece doğaya, kadim öğretiye yani geldiğimiz yere bir dönüş. kitap da ilk sayfalarında bunun üzerinde duruyor. sonrasında wiccalık öğretisinin ne olduğunu, bu öğretinin temel prensiplerini, ritüellerini başlangıç seviyesine uygun olacak derecede detaylandırıyor, görsel unsurlarla da anlatımını destekliyor. bu tarz konulara ilginiz var ise ve bir yerden başlamak istiyorsanız keyif alacağınızı düşündüğüm bir kitap. aynı zamanda kitabın arkasındaki kaynakça kısmından daha detaylı bilgilere de ulaşabilirsiniz.
Ayrılma/Erginlenme/Dönüş
Hikâye şöyle başlıyor; herkes tarafından çok sevilen ve sayılan, bir Brahman oğlu olan Siddhartha, diğerlerinden farklı olarak içinde dinmeyen bir huzursuzluk, susuzluk içinde kendi beninde akan asıl pınarı, özü, Nirvana’yı bulmak için sonu gelmeyen bir arayışın yolculuğuna çıkar. Maneviyattan maddiyata uzanan bu yol,
Değerli 1K Okurları!
Yaklaşık 1 ay önce bir etkinlik düzenlemiştik;
İslam Düşüncesi Üzerine Kitap İncelemelerİ.
Bu bağlamda İnceleme yapan arkadaşların iletilerini ayrı zaman dilimlerinde paylaştım.
Şu an hepsini bir araya getirdim ve sizlerle paylaşmak istiyorum tekrardan:)))
Öncelikle;
İnceleme zahmetinde bulunup da değerli vakitlerini
Troya Savaşı'nın gizli kahramanı Odysseus'un, savaştan sonra eve dönüş macerasının destansı, masalsı ve romanvari anlatımı şeklinde kısaca tanımlanabilir Odysseia. Birçok başlık altında Homeros'un bu harika eserini incelemeye çalışacağım.
i) Öncelikle; kurgusu çağdaş romanları akla getiriyor. Nitekim eser üzerinde çalışan uzmanlar, kurgusundan
Kaos’un Kutsal Kitabı: Bir manifesto denemesi
Kitap adında da anlaşılacağı gibi, adeta bir kaosun içine bizi bırakıyor. Bir anda bütün felaketlerle başbaşayız.
Yazara göre insanlığı geldiği nokta aslında insanlığın bitiş noktasıdır. Ve adeta felaket tellallığı yapmaktadır. Bunu yaparken kendisini çağın peygamberi olarak tanımlamakta, bütün bu
Benim Olanaksızlarım.
— Seneca: ya da erdemin boğa güreşçisi.
— Rousseau: ya da impuris naturalibus'ta (çıplak, anadan doğma) doğaya geri dönüş
— Schiller: ya da Säckingen'in ahlak-trompetçisi.
— Dante: ya da mezarlarda edebiyat yapan sırtlan.
— Kant: ya da düşünülür karakter olarak boş laf.
— Victor Hugo: ya da saçmalık denizindeki Pharus.
— Liszt: ya da âşinalık okulu — kadınlara.
— George Sand: ya da lactea ubertas (Süt gibi verimlilik), açıkçası: "güzel üsluplu" sağmal inek.
— Michelet: ya da ceketini çıkartan coşku...
— Carlyle: ya da geri tepmiş öğlen yemeği olarak kötümserlik.
— John Stuart Mill: ya da inciten berraklık,
— Les frères de Goncourt: ya da Homeros'la savaşan iki Aias.Offenbach'ın müziği.
— Zola: ya da "pis kokma sevinci.”
Bir doğa tarihi programcısı ve Richard Dawkins'in öğrencilerinden biri olan zoolog Lucy Cooke'un oldukça eğlenceli popüler bilim kitabı. Belgesel ve yaptığı programlar da oldukça eğlenceli. Tavsiyedir.
İnsanlık, milyonlarca ışık yılı ötede olan olaylar hakkında net bilgiler edinse bile gezegenimizi paylaştığımız ve yanı başımızda bulunan bazı
18.yy Fransız yazar ve düşünürlerinden Jean - Jacques Rousseau, 'Yalnız Gezenin Düşleri' nde kendi söylemiyle 'İtiraflarım' a ek olarak düşünerek kaleme almış. 10 geziden oluşan karamalar; hayatının son döneminde gezerken aklına gelen ' düzensiz düşünce ve düşlemlerinden oluşan bir anı defteri' niteliğinde. (syf. 6)
Bu düşlemlerini