"Seni bir kuş gibi kendi başına uçmaya bırakıncaya değin çok zaman geçecek sence elbet. Oysa kuşlar uçmayı öğrenen yavrularım hemen salıverirler yuvadan. Neyse, günün birinde o gün gelecek ve ben seni salıvereceğim, yeşil ve kırmızı ışıklara bakarak caddeyi kendi kendine geçmene izin vereceğim. İteleyeceğim seni. Ama bu senin özgürlüğünü artırmaya yaramayacak çünkü duygusal kölelikle, pişmanlık köleliğiyle bağlı kalacaksın bana. Kimileri buna aile köleliği diyor."
"Özgürlük konusunda bir sürü laf işiteceksin. Dünyada en çok kullanılan «aşk» sözcüğü kadar sömürülmüş bir sözcüktür «özgürlük». Hemen hemen. Özgürlük adına lime lime kesilmeye, işkence çekmeye, hatta ölmeye razı insanlar tanıyacaksın. Umarım onlardan biri olursun. Ancak, özgürlük adına işkence çekmekte olduğun anda bile onun gerçekte var olmadığını, olsa olsa sen onu aradığın sürece ve oranda var olduğunu anlayacaksın özgürlüğün."
Reklam
"Annemi seveceksin. Seveceksin onu, çünkü ona kalırsa çocuksuz bir dünya dünyanın sonu demektir. Seveceksin onu, çünkü iri ve yumuşacıktır, üstünde rahatça oturulacak geniş, yumuşak bir kucağı, binlerce minik çanın aynı anda çalışını andıran bir kahkahası vardır. Nasıl öylesine gülebildiğini hiç anlamamışımdır; ama şimdi düşünüyorum da, her halde çok ağlamışlığından olsa gerek... Yalnızca çok ağlamış olanlar yaşamı tüm güzelliği içinde algılayabilir, keyifle gülebilirler. Ağlamak kolay, gülmek güç. Sen de tez anlayacaksın bu gerçeği."
"Güçlü olmalıyım, çocuk. Sana ve kendime olan inancımı yitirmemeliyim. Seni sonuna dek taşımalıyım ki büyüyesin, düşümde haykıran papaza, arkadaşımla onun Dr. Munson'una, anneannenin kollarını bağlayan polise benzemeyen biri olasın. Birincisi seni Tanrının malı sayıyor, İkincisi annenin malı, üçüncüsü de devletin malı olarak görüyor. Oysa sen ne Tanrının, ne devletin, ne de benim malımsın. Kendi kendinden başka hiç kimseye ait değilsin."
"En azından şunu öğrenmek de bir kazançtır: bir insanın bir başka insana, bir erkeğin bir kadına örneğin ya da bir kadının bir erkeğe karşı duyabileceği o gizemli çoşku kadar kişi özgürlüğünü tehdit eden başka bir şey yok yeryüzünde. Hiçbir bağ, zincir ya dademir parmaklık böylesine kesin bir kölelik içinde tutamaz seni, böylesine derin bir umursamazlığa sürükleyemez."
"Yüreğin, beynin cinsiyeti yok. Davranışların da yok. Hiç unutma bunu. Ve sen, yüreği ve beyni olan bir kişi olarak yetişirsen, şu ya da bu biçimde -erkek ya da dişi olarak davranm an konusunda ısrar edecekler arasında ben olmayacağım. Ben yalnızca, doğmuş olmak mucizesinden sonuna dek yararlanmanı, hiçbir zaman korkaklığa boyun eğmemeni isteyeceğim senden."
Reklam
"Ama gene de ya da sırf bu yüzden, erkek doğmak en az öteki kadar harika bir serüven, seni hiçbir zaman düş kırıklığına uğratmayacak bir görev olacak. Erkek doğarsan, umarım hep düşlerimde kurduğum gibi bir erkek olursun: zayıflara karşı yumuşak, küstahlara karşı sert, seni sevenlere karşı cömert, seni kullanmak isteyenlere karşı acımasız..."
"...Ama işte, belki de sırf bu nedenlerle, kadın olmak çok harika bir şey. Nasıl da cesaret isteyen bir serüven! Hiçbir zaman sıkıcı olmayan bir meydan okuma! Kadın doğarsan yapacak o kadar çok şeyin olacak ki...Ama cesaretini yitirmemelisin. Savaşmak kazanmaktan çok daha iyi, yolculuk yapmak varmaktan çok daha güzel: bir kez kazandın mı ya da gideceğin yere vardın mı, engin bir boşluktan başka bir şey duymazsın. Bu boşluğu yenmek için de yeniden yola çıkmak zorundasın, yeni yeni amaçlar yaratmak. Evet, evet, umarım kadın olursun."
"...çocuk: insan mantığı çelişkilerle dolu. Bir şeyi söyler söylemez, onun karşıtını görüyorsun. Hatta, karşıtının senin dediğin kadar geçerli olduğunu kavrıyorsun."
"Cesur ol çocuk. Bir ağaç tohum unun toprağı yarıp yeşermeye başlaması için cesur olması gerekmez mi sanıyorsun? Kırılması için ufacık b ir rüzgâr-ezilmesi için bir sıçan pençesi yeterli. Gene de yeşeriyor, inatla ayakta duruyor ve yeni yeni tohum lar serpmek için büyüyor. Derken bir orman oluveriyor. Günün birinde haykırırsan bana, «Neden beni dünyaya getirdin, neden?» diye, yanıtım hazır: «Benden önce m ilyonlar ve milyonlarca yıl boyunca ağaçların yaptığı, hâlâ da yapmakta olduklarını yaptım. Doğru bir iş yapıyorum sandım»."
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.