Bill Gates bir keresinde şöyle demişti: "Başarı kötü bir öğretmendir. Zeki insanların zihnini çelerek kaybetmeyeceklerini düşünmeye iter." İşler aşırı derecede iyi giderken, bunun düşündüğünüz kadar iyi olmadığını anlayın. Yenilmez değilsiniz ve size başarıyı getirenin şans olduğunu kabul ediyorsanız, o halde hikayenizi aynı hızla tersine çevirebilecek olan kuzeni riske de inanmalısınız. Fakat aynı şey tersi için de doğru. Başarısızlık berbat bir öğretmen olabilir; çünkü bazen, yalnızca riskin acımasız gerçeklerini düşündükleri kimi zamanlarda, zeki insanların zihnini çelerek korkunç kararlar vermiş olduklarını düşünmeye iter. Başarısızlıkla başa çıkmanın püf noktası, finansal yaşamınızı, kötü bir yatırımın ve ulaşılamamış bir finansal hedefin sizi tamamen bitirmeyeceği, böylece de olasılıklar lehinize dönünceye kadar oyunda kalmaya devam edebileceğiniz şekilde düzenlemektir. Ancak daha da önemlisi, başarıda şansın rolünü giderek daha iyi anladıkça, riskin rolü kendimizi affetmemiz ve başarısızlıkları yargılarken anlayışa yer bırakmamız gerektiği anlamına gelir.
Bill Gates bir keresinde şöyle demişti: "Başarı kötü bir öğ­ retmendir. Zeki insanların zihnini çelerek kaybetmeyecekle­ rini düşünmeye iter:' işler aşırı derecede iyi giderken, bunun düşündüğünüz kadar iyi olmadığını anlayın. Yenilmez değilsiniz ve size başarıyı geti­ renin şans olduğunu kabul ediyorsanız, o halde hikayenizi aynı hızla tersine çevirebilecek olan kuzeni riske de inanmalısınız. Fakat aynı şey tersi için de doğru. Başarısızlık berbat bir öğretmen olabilir; çünkü bazen, yal­ nızca riskin acımasız gerçeklerini düşündükleri kimi zaman­ larda, zeki insanların zihnini çelerek korkunç kararlar vermiş olduklarını düşünmeye iter. Başarısızlıkla başa çıkmanın püf noktası, finansal yaşamınızı, kötü bir yatırımın ve ulaşılama­ mış bir finansal hedefin sizi tamamen bitirmeyeceği, böylece de olasılıklar lehinize dönünceye kadar oyunda kalmaya de­ vam edebileceğiniz şekilde düzenlemektir. Ancak daha da önemlisi, başarıda şansın rolünü giderek daha iyi anladıkça, riskin rolü kendimizi affetmemiz ve ba­ şarısızlıkları yargılarken anlayışa yer bırakmamız gerektiği anlamına gelir. Şimdi, şanslarını zorlayan iki adamın hikayesine bakalım.
Reklam
BİR ÇOCUKTAN MEKTUP!
Sevgili annem ve babam; Bana sahip olduğunuzu sandıkça hata yapıyorsunuz. Benim sadece ben olduğumu kabul edin. Saçım, gözüm, kaşım size benzeyebilir ama benim sizden farklı bir kişiliğim ve eğilimlerim var. Beni dilediğiniz gibi şekillendirebileceğinizi veya tamamen size ait olduğumu düşündükçe yanılıyorsunuz Ben size bunun tam aksini ispat ettikçe de hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Lütfen beni anlayın. Beni kendi ufkunuza değil, benim yapımın ihtiyaç duyduğu ufka doğru kanatlandırın. Beni sevin ama kontrol etmek için değil.Beni uyarın ama öfkeyle değil. Hatta gerektiğinde beni cezalandırın ancak cezalandırırken bile gözlerinizde sevgiyi görebileyim. Söylediğiniz bir şeyi yapmadığımda bunu neden yapmadığıma-yapamadığıma bakıp beni anlamaya çalışın. Mizacımın öncelikli ihtiyaçlarını bilerek onları vermek konusunda gayret edin. Ve size zor gelen (üzen, rahatsız eden, öfkelendiren): yönlerimi beni yargılamadan ve başkalarıyla kyaslamadan söyleyin. Değişmem konusunda bana sabırlı bir şekilde yardım edin.
✿VEDA HUTBESİ✿
Hz. Peygamber, Arafat'taki hutbesinde, Allah-u Тeala'ya hamd-ü senadan sonra şöyle buyurdular: ◆ "Ey insanlar! Beni dinleyin. Belki bu yıldan sonra bu rada sizinle bir daha buluşamam. İslamiyet'ten önceki zamana ait bütün cahiliyet adetlerini ayağımın altına alıp çiğniyorum. ➤ Arab'ın Arap olmıyan (yabancıya) bir
Sayfa 140Kitabı okudu
N'olur beni doğru anlayın; Dürüstçe yapmak istiyor insan aslında görevini.
Sayfa 125Kitabı okudu
Beni iyi anlayın:
Yazgısına vurgundu ve felakete doğru yürüyüşü bile ona soylu ve güzel görünüyordu.
Sayfa 21 - CanKitabı okudu
Reklam
Bakış Açısını Değiştir
Birçok tiryaki “Keşke zararsız sigara olsa” diye düşünür. İçinde yalnızca ot olan zararsız sigaralar vardır ama deneyen herkes kısa bir süre sonra vazgeçer. Sigara içmenizin tek nedeninin vücudunuza nikotin sağlamak olduğunu anlayın artık. Nikotin arzunuz yok olduğunda sigaraya fazla gereksinim duymazsınız. Sizde sigara arzusunu sigara özleminin mi (o boşluk duygusu) yoksa çağrışım mekanizmasının mı uyandırdığına aldırmadan varlığını kabul edin. Fiziksel bir ağrı olmadığına göre doğru bir mantıkla yola çıkarsanız sigara sorununuz kalmaz. Sigarasızlığın yarattığı duygudan endişelenmeyin. O kadar kötü değildir, asıl sorun o can atılan ama yasak olan sigarayla yapılan çağrışımlardır. Bu yüzden bunalıma gireceğinize kendinize şöyle deyin. “Bunun ne olduğunu biliyorum. Nikotin eksikliğinin yarattığı duygudur bu. Tiryakiler bunu yaşam boyu çekerler bağımlılıkları da bu yüzden devam eder zaten. Sigara içmeyenlerin böyle bir sorunu yoktur. Bu sigaranın birçok dezavantajından yalnızca bir tanesidir. Vücudumu bu kötü şeyden tamamen kurtarmam ne güzel değil mi?”
Sayfa 119 - Allen CarrKitabı okudu
ENERJİ VE ŞİFA Neden Hastalık? Berrak Renk, D51902, St. Louis, MO. Soru: Hastalık denen şeyin neyle ilgili olduğunu bilmek istiyo­ rum. Hastalık hangi rolü oynar, neye hizmet eder? Grup: Farklı formları içinde hastalık daima bir amaca hizmet eder. Siz fiziksel bir bedenle başa çıkmaya çalışan ruhsal var­ lıklar olarak burada bulunuyorsunuz.
İbrahim Peygamber bir putperestin evinde doğdu fakat Allah’ı tanıdı ve ona itaat etti. Nuh peygamberin oğlu ise bir Peygamber evinde doğdu fakat Allah’ı anlamadı ve itaatsizlik gösterdi. Ailesinin yüceliğine rağmen Allah ona öyle bir ceza verdi ki bütün dünyaya ibret oldu. O zaman şunu iyice anlayın: Allah‘ın gözünde iki insan arasındaki fark bütünüyle onların bilgilerine ve uygulamalarına dayanmaktadır. Allah’ın bu dünyadaki ahiretteki rahmeti, onu tanıyanlar, onun tarafından gösterilen doğru yolu seçenler ve onun emirlerine uyanlar içindir. Uymayanlarsa isimleri ne olursa olsun Allah‘ın gözünde birdirler. O’nun rahmetini haketmezler.
Sayfa 45 - Pınar YayınlarıKitabı okudu
Nefsime...
İslam'ı doğru anlayın. Davanızı iyi tanıyın. Bir namazı kaçırdığınızda bir toplantıyı kaçırdığınız kadar üzülmüyorsanız, bir yardım çalışması için Afrika'ya gitmeyi göze alıp, yanı başınızdaki mescide gidemiyorsanız, yeni bir kitabı okuduğunuz heyecanla Kur'an'ı okuyamıyorsanız bir şeyleri yanlış anlamış, araçları amaç haline getirmişsiniz demektir
Sayfa 47
Reklam
2005 yılında dünya genelinde okula gidemeyen 72 milyon çocuğun okula gidebilmesi için 6 milyar dolara ihtiyaç vardı. Aynı yıl batılı ülkeler dondurma için 12 milyar dolar harcadı. İnsanların önemli bir bölümü sefalet içinde yaşıyor, zengin bir grup ise buna kayıtsız. İmkanlarımızın farkında mıyız? Var olan imkânlarımızı değerlendiriyor muyuz?
Sayfa 162 - Lopus YayıneviKitabı okudu
Başarı ve başarısızlık
Bill Gates bir keresinde şöyle demişti: "Başarı kötü bir öğretmendir. Zeki insanların zihnini çelerek kaybetmeyeceklerini düşünmeye iter:' işler aşırı derecede iyi giderken, bunun düşündüğünüz kadar iyi olmadığını anlayın. Yenilmez değilsiniz ve size başarıyı getirenin şans olduğunu kabul ediyorsanız, o halde hikayenizi aynı hızla tersine çevirebilecek olan kuzeni riske de inanmalısınız. Fakat aynı şey tersi için de doğru. Başarısızlık berbat bir öğretmen olabilir; çünkü bazen, yalnızca riskin acımasız gerçeklerini düşündükleri kimi zamanlarda, zeki insanların zihnini çelerek korkunç kararlar vermiş olduklarını düşünmeye iter. Başarısızlıkla başa çıkmanın püf noktası, finansal yaşamınızı, kötü bir yatırımın ve ulaşılamamış bir finansal hedefin sizi tamamen bitirmeyeceği, böylece de olasılıklar lehinize dönünceye kadar oyunda kalmaya devam edebileceğiniz şekilde düzenlemektir. Ancak daha da önemlisi, başarıda şansın rolünü giderek daha iyi anladıkça, riskin rolü kendimizi affetmemiz ve başarısızlıkları yargılarken anlayışa yer bırakmamız gerektiği anlamına gelir.
Sayfa 61
- Ve ne olursa olsun, cancağızım, sürdüğünüz bu aylak yaşamın ne kadar kirli, ahlaken ne kadar düşkün olduğunu iyice düşünmeniz, anlamanız gerek, - diye devam etti Saşa.- Anlayın lütfen, farzı misal, siz, anneniz ve babûlkanız hiçbir şey yapmadığına göre, demek ki sizin için bir başkası çalışıyor, başka birinin ömrünü tüketiyorsunuz; peki ahlaken temiz mi bu, sizce de kirli değil mi? Nadya "evet, doğru" demek istiyordu; anladığını söylemek istiyordu; ama gözlerinde yaşlar belirdi, birden suskunlaştı, tüm bedenini sıktı ve odasına gitti.
Kırmızı Mürekkep
Size komünist dönemden harika bir eski fıkra anlatayım. Bir adamı çalışmak için Doğu Almanya’dan Sibirya’ya göndermişler. Adam mektuplarının sansür görevlilerince okunacağını biliyormuş, bu yüzden daha gitmeden dostlanna “Aramızda bir şifre belirleyelim. Benden aldığınız mektubu mavi mürekkeple yazmışsam, söylediklerimi doğru diye anlayın. Fakat kırmızı mürekkeple yazmışsam da yalan olduğunu bilin,” demiş. Bir ay sonra dostları ondan ilk mektubu almışlar. Mektup mavi kalemle yazılıymış. Mektupta şöyle deniyormuş: “Burada her şey harika. Mağazalar tıka basa gıda maddesiyle dolu. Sinemalarda Batı’nın iyi filmleri gösteriliyor. Daireler geniş ve lüks. Bulamayacağınız tek şey kırmızı mürekkep.” İşte bizim yaşadığımız da bu. Biz istediğimiz bütün özgürlüklere sahibiz. Fakat bir tek kırmızı mürekkebi bulamıyoruz, yani özgür olmadığımızı ifade edecek dili. Bize özgürlükten öyle bir şekilde (terörle savaş, vb.) bahsetmeyi öğretiyorlar ki, asıl bunun kendisi özgürlüğü çarpıtıyor. İşte, sizin burada yaptığınız şey bu. Siz hepimize kırmızı mürekkep temin etmiş oluyorsunuz.
189 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.