Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Martin Eden Hakkında Münzevi Bir İnceleme
Selam,
Dün gece itibarıyla Martin Eden adlı romanı bitirmiş bulunmaktayım. Beklentimi çok düşük tuttuğumdan mıdır yoksa gerçekten de güzel bir kitap olduğundan mıdır-ki ben çok güzel olduğu tarafındayım- ziyadesiyle etkilendim. Tam manasıyla derinlemesine bir inceleme yapmak isterdim fakat öyle bir incelemeye kalkışmak için ne yeteri kadar
Herkese merhaba ve iyi haftalar!
Ve evet, uzun zamandır yorumunu girmek istediğim; ancak bir türlü fırsatını bulamadığım bir kitap ile geldim bu defa da. Klara ve Güneş!
Şimdi bu yorum biraz SPOILER içerikli olabilir, o nedenle önceden bir uyarı yapmış olayım. Ama bir yandan olmayadabilir; çünkü yani arka kapak zaten her türlü bilgiyi veriyor.
"...Onlara halkım diyeceğim, ki benim halkım değillerdi; ona da Sevilen , oysa hiç sevilmedi..."
Şeklinde etkileyici bir girişle başlayan kitapta; ırk ayrımı üzerinde durularak , insanların Zenciler ve Beyazlar olarak ayrılmasına, köleliğe, kölelerin ki kadın-erkek-çoluk çocuk demeden gördüğü kötü muamele , eziyet ve hakaretlere yer
(BOL BOL SPOİLER)
Benim bir önceki kitapta favorim kesinlikle Enzo'ydu. Ölmesine de çok üzülmüştüm. Ve bir önceki kitabın sonunda Meve'nin varlığını öğrendiğimden beri "Enzo yaşayacak" diyerek sevinmekteydim. Ta ki Enzo dirilene kadar. Enzo dirildi ve ben "Öl lütfen öl" demeye başladım. Canlandı da Ne oldu sanki. Canlanmasaydı daha iyiydi. Kimsenin bir işine yaramadı. Eziyetten fazlası değildi bence.
Adelina.... Ne diye bilirim ki? Favori karakterim oldu. Evet birçok hareketini doğru bulmuyorum ve çoğu zaman kızıyorum ama sevdim kızı. Bence konuşmaya gerek yok. Okuduğunuz zaman neyden bahsettiğimi anlayacaksınız.
Afsuni... Bu çocuk hakkında ne denebilir ki? Çocuk çok iyi. Ama ben sevmedim. Kanım kaynamadı. Adelina kötü bir karakterken Afsuni hiç ona göre değil bence.
Violetta... Abi kitabın sonunda aşırı gıcık oldum. Zaten bence aşırı gereksiz bir karakter. Hiçbir işe yaramayan sadece ablasının arkasın dolanan bir kız. Tamam bir Elit olabilir, iyi biri olabilir. Ama Adelina ile hiç uyuşmuyor. Bunlar nasıl kardeş yaa.
Hiç kitabın içeriğinden bahsetmek istemiyorum. Çünkü özet olarak anlatmaktansa okumak daha iyi.
Milena’ya Mektuplar, Franz Kafka‘nın Milena Jesenska’ya yazdığı ve yayımlandığı günden bugüne kadar da birçok kişinin elinden ve dilinden düşürmediği mektuplardan oluşuyor.
1952‘de kitaplaştırılan bu özel metinler, nasıl oluyor da zamanla dünya edebiyatının en değerli eserlerinden biri hâline gelebiliyor ve gündemden de düşmüyor? Sorunun
Günümüzün Gözünden ‘Hangi Batı’
Attila İlhan’ın kitapta anlattıkları günümüz Türkiye’ sinde istenilen konuma gelmiş midir? Hayır. Değil o dönemden bu döneme, kitabın yazılışından itibaren geçen kırk yedi yıldan bu zamana değişimler olmuş; fakat batıcılık hala bir çağdaşlaşma olarak algılanamamakta ya da çağ buna olanak sağlamamaktadır. Kitabın önsözünde geçen şu paragrafa
