Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Anladınız mı beni? Çarmıhtakine karşı Dionyssos..."
Bugüne değin “doğru” (Wahrheit) dedikleri ne varsa yalanın en kötüsü, en iki yüzlüce, en iğrendirici biçimi olarak açığa çıkarılmıştır: o kutsal “sözde neden”, insanlığı d ü z e l t m e k , gerçekte yaşamın iliğini, kanını emecek bir kandırmaca olarak töre bir kan emicilik olarak ortaya çıkarılmıştır: Törenin ne olduğunu bulan, onunla birlikte
Ecrasez l'infame! : Ezin alçağı! (Voltaire'in kiliseyi kastederek söylediği söz.)Kitabı okudu
Eser dört bölümden müteşekkildir. I. Bölüm "Nûru'l-Hâdî" başlığını taşımakta olup başlangıçtan itibaren 153. varaka kadarki kısımda yer almaktadır. Bölümün hemen başında eserin yazılış amacı ve metodu açıklanmaktadır. Verdiği bilgilerden eserini yazma amacının evliyanın kerametlerine yönelik inkâr ve muhalefet unsurlarına cevap
Sayfa 23 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Giriş
Reklam
Muvelleh kelimesi Arapça "veleh" kökünden türetilmiştir. Veleh kelimesi ise, sözlüklerde hüzün, şiddetli vecd, üzüntü, sevinç veya korkudan dolayı aklın gitmesi, hayrete düşmek, çılgına dönmek, kendini kaybetmek gibi anlamlara gelmektedir. Tasavvuf ıstılahları sözlüklerinde ise veleh kavramı sersemlik, şaşkınlık, hayret, aşkın deli divane etmesi gibi anlamlarla karşılanmıştır. Kelimenin tefil babındaki "vellehe" formuna sadece modern Arapça sözlüklerde rastlanmaktadır. Bu sözlüklerde vellehe kelimesi çılgına çevirmek, ne yaptığını bilmez hale düşürmek gibi anlamlarla karşılanmıştır. Bu itibarla, ism-i meful kalıbında gelen muvelleh kelimesini, aşk veya üzüntüden dolayı kendini kaybetmiş, çılgına dönmüş kişi olarak tanımlamak mümkündür.³⁷ Kavramın sözlük anlamı muhalif karakterli dervişlerin alışılmamış tavırlarını açıklamak için oldukça elverişli bir zemin hazırlamaktadır. ³⁷ Sözlüklerde kavramın "muvelleh" şeklinde biçimi geçmemektedir. Bu tanımlama "vellehe" kelimesinin ifade ettiği anlam göz önüne alınarak verilmiştir. Ayrıca kavramın "muvellih" şeklinde kullanımına da rastlanmaktadır. Bknz. John Renard, Historical Dictionary of Sufism, (Lanham: The Scarecrow Press, 2005), s. 271. Ancak meczub, mecnun gibi hemen hemen aynı anlamdaki kavramların ismi meful kalıbında kullanılmasını esas alarak biz muvelleh şeklinde kullanımın daha doğru olduğunu düşünmekteyiz.
Sayfa 19 - Kitap Yayınevi, İnsan ve Toplum Dizisi - 70, 2. Basım, Giriş
Herkesin anlattığı bır meydana düşmüştü yolumuz. An- latan vardı dinleyen yoktu, ama bu delilik dedik, anlatan vardı ama dinleyen konuşmuyordu ama bu vaaz dedik, an- latan vardı ve karşısındakini dinlemeye zorluyordu ama bu gevezelik dedik, anlatan vardı dinleyen de vardı ama ortada hakikat yoktu bu boşboğazlık dedik, anlatan da dinleyen de ortadan kayboldu geriye bir imå kaldı söze yazık oldu de- dik, bütün ağızların bir olduğu, sesin ve sessizliğin aynı ol- duğu yere doğru koşmaya başladık. Deliliğin, açık sözlulu- ğün, imanın, gevezelığın, vaazın, eleştirinin, boşboğazlığın bir olduğu yere geldik, ellerimizi açtık, sadece tanrının tüm bunları ayırt etmeye ihtiyacı olmadığını düşünduğumüz için bir an rahatladık.
Sayfa 14 - İmâ
Başkalarının baktığı yerden baktığında başka bir hayat göreceğini bilirdin; eyvallah. Misal, dindarsan, hayatı sevap ve günahtan ibaret görürdün, obursan makarnadan, mantıdan, etli ekmekten. Ölsen başka bir şey göremezdin. İnsan olarak; hayatın boyunca sana 'DOĞRU' diye kaktırılan şeylerden ibarettin. Bu nedenle deliliğin de delilik olabileceğine pek inanasın gelmezdi. Normalin altı delilikti tıbba göre. Peki normalin üstü? O da delilikti tabii. İşte bak, normalin üstünde saltanat sürecek adam, kendinden altta oldukları için deli deyip normallerle dalgasını geçecek, ama çoğunluk onu anormal göreceği için onun adı deliye çıkacaktı. Demek ki insan, çoğunluktan ibaretti…
Sayfa 125 - İletişim Yayınevi "Ömer, Köpek Çeto"Kitabı okudu
Delilik... Zeynep Casalini
Delilik, kısa sürer çok Pişmanlık uzun Kararın doğru gibidir Sonrası hüzün Birde bakarsın arkanı dönüp Kalmamış huzur Soru sormaz, akıl almaz Tükenir gücün Sevgilim bitmiş Aşkımız bizim çoktan bitmiş Gördüm ben yazık ki senin Gözlerin gitmiş Her bitiş gibi Bu da yeniden başlamak demek Şimdi artık Bana başka şarkılar gerek youtu.be/I9q1NaIXv7I?si=...
Reklam
Doğru dua etmek,istemeyi bilmek!
"..İnsandaki her şey iç içe geçmiş, sen gördüğünü istiyorsun ama o gördüğünün görmediğin, tahammül edemeyeceğin, baş edemeyeceğin yüzlerce yanı vardır. Hayır, o aleme güzel ve cazip görünen yanını bana ver deyince Allah adama mesela o güzel görüneni meydana getiren bir cinnet vardır, bir delilik vardır, işte tutar onu verir. Hediye tek başına değildir çünkü. Ama o, onunla baş edebiliyorken ve her şeyi, düzeni ve dengesi ona göre iken sen edemezsin, taşıyıcıların yoktur çünkü kolonsuz, demirsiz çöküverirsin,"
Kendilerinin olan tek sözcük yok dillerinde, öyle çok konuşuyorlar ki... Bir söz insanın neresinden doğar dersiniz? Dilinden mi, yüreğinden mi, aklından mı? Düşlerinden mi yoksa gerçeğinden mi? Ve kaç kapıdan geçip yerini bulur bir başka insanda? Yerini bulur mu gerçekten? Sözü yasaklamalı Ömür hanım yasaklamalı... Kimsenin kimseyi anlamadığı bir
Gerçek şu ki, Kilise'nin nefret ettiğim yanı, toplumun nefret ettiğim yanıydı. Yani otoriter kişiler. İktidar manyakları. Katı dogmacılar. O her şeyi yönetmek isteyen, açgözlü, sevgi ve cinsellik açısından zayıf salaklar. Bizler yaşamakla meşgulken -tat almakla, denemekle, kucaklaşmakla, öpüşmekle, hata yapmakla, büyümekle meşgulken- onlar
430 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Hazin Suratlı Aslanlar Şövalyesi La Mancha'lı Don Kişot (Spoiler İçerir)
Öncelikle belirtmek isterim ki, ben bu kitabı, bu versiyondan değil, Süleyman Doğru'nun çevirdiği Koridor Yayınları'ndan okudum. Hikaye, La Mancha isimli bir şehirde, ismi belirtilmeyen bir kasabada, Alonso Quijano (İsminin bu olduğu kesin olarak bilinmiyor) adlı bir adamdan bahsederek başlar. Şövalye kitaplarıyla kafayı bozmuş olan bu adam, bir gün gezgin şövalye olmaya karar verir. Sevdiği kadını, kullanacağı atı, mahnazını bulduktan sonra bir sefere çıkmaya karar verir ve olaylar bu şekilde gelişir. Çok fazla detaya girmeye gerek yok ama gerçekten Don Kişot, bugüne kadar gördüğüm en havalı roman karakteri. Gerçekten bir zır deli olması bir yana, çok şiirsel konuşması ve kendinden eminliği ile kitabı sevmemi sağladı. Tabii, kitabı sevmemi sağlayan bir karakter daha var, o da dünyanın en iyi şövalyesinin en sadık yardımcısı Sanço Panço. Delilik konusunda Don Kişot'tan aşağı kalır bir yanı olmadığı gibi, kendisi zekası, komik kişiliği ve keyfine düşkünlüğü ile öne çıkıyor. Hatta kitapta Don Kişot ona bir ada vaat etmişti, ama o vâli oldu ve bu sadece 10 gün sürdü. Bunun nedenini ise 'Beni açlıktan öldüren münasebetsiz bir doktorun insafına kalmaktansa kendimi ekmek kırıntılarıyla doyurmayı yeğlerim' demişti. Kısacası, kitabı sevdim. Karakterler arasındaki diyaloglar, kitapta Şovalyemiz ve yardımcısı ile tanıştığı insanların hikayelerini dinleyip sorunlarına çözüm bulması falan filan derken dolu dolu ve beni tatmin eden bir kitap olmayı başardı.
Don Kişot
Don KişotErich Kästner · Can Yayınları · 20193,342 okunma
Reklam
VAR MI SİZİN DE BÖYLE CİNNETLERİNİZ? “Deliler ile benim aramdaki tek fark, onların bunu kabullenmemesidir. Oysa ben biliyorum deli olduğumu.” diyor, sürrealist ressam Salvador Dali. Dünyanın büyük çoğunluğu onun deli olduğuna, geri kalanıysa dahi olduğuna inanıyor. Hem deli olmak, dahi olmaya engel mi? Ya da tam tersi; dehalar da bir gün
360 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Hangi Aşkı Tercih Ederdiniz?
“Tek isteğim, olduğum gibi sevilmekti!” Uzun bir aradan sonra Broadway Müzikallerinin benim için en sarsıcısı olan Operadaki Hayalet kitabıyla karşınızdayım. Yıllar önce İngilizcesini okumuş, etkisinde kalmıştım. Ancak dünya turu haberlerinden sonra bir kere de anadilimde okuyup tartmak istedim. Gotik edebiyatını oldum olası sevip aşk hikayelerinden de görür görmez kaçan bir insanım. Bu kitabın başında da biraz sallandım, bitirmek istemedim. Sanırım birçoğumuz için de hayatındaki insanlarla bağdaştırmadığı müddetçe, oldukça karışık anlatılmış bu aşk trajedisinin pek çözülebilirliği yok. Sıkıcı gelirse de şaşırmam. Kitabı bitirmeye yaklaştığımda oldukça sarsıldım. Aşk gerçekten ne? Bir delilik; takıntı hali mi? Veya garantilere göre hareket ettiğimiz tamamen mantık çerçevesinde yaşanabilecek bir duygu mu? Müzikle aşkın bu kadar güzel harmanlandığı; çocuksu Raoul’un ve hayaletimiz Erik’in Christine’e duydukları bu geri dönülemez duyguların ve entrikaların içine tamamen çekileceğinizden eminim. Sizi öldüreceğinizi bildiğiniz tutkulu bir aşkı mı tercih ederdiniz? Yoksa sizi öldürmemek için uğraşacak huzurlu bir aşka mı teslim ederdiniz kendinizi? Müzik ve tutkunun nefis derecede güzel harmanlandığı muazzam bir aşk trajedisi isteyenler için en doğru adres, Operadaki Hayalet. “Bil ki, tepeden tırnağa ölümden ibaretim ben, seni taparcasına seven bir ceset.”
Operadaki Hayalet
Operadaki HayaletGaston Leroux · İthaki Yayınları · 20212,840 okunma
İçinde yaşadığımız yüzyılda, deliliğin giderek rasyonalize edilmesi gibi bir gelişmeye tanık oluyoruz. Burada, kolektif delilikle bireysel delilik arasında bir ayrım yapmak zorundayız. Kolektif delilik, devletin ve kurumlarının benimsediği düzen ve değerler sistemidir. Kendi içlerinden gelen sesleri işitmeyen ya da bu seslere uymaktan korkan bireyler, devletin çılgınlıklarıyla kendilerini özdeşleştirme yolunu tutarlar, iyi yurttaş, kolektif deliliğin bir parçası olan yurttaştır. Kolektif delilik yıkıcıdır. Ekonominin globalleşmesi ve standartlaşmasıyla birlikte giyim, yeme içme adetleri, cinsel normlar, eğlence gibi ve güzel sanatlar giderek yaşamın her cephesini egemenliğine alan büyük bir kolektif birim olmaya doğru yöneliyor. Erich Fromm, bir mega-makinenin oluşturulması olarak adlandırdığı bu durumu, faşizmin yeni ve çok daha kapsayıcı bir örneği olarak nitelendirmiştir.
90 syf.
6/10 puan verdi
"Kitaplar insanların kaderlerini değiştirir." Kitaplar mı insanların kaderini değiştirir yoksa insanlar mı kitapların kaderini değiştirir? Bana göre her ikisi de doğru. Bu kitapta da sonucun bu noktaya vardığını görüyoruz. Kâğıt Ev orjinal adıyla La Casa De Papel, (Bu bilgi hayli dikkatimi çekti. Kitabın aynı isimdeki şu meşhur diziyle
Kâğıt Ev
Kâğıt EvCarlos María Domínguez · Jaguar Kitap · 202012,1bin okunma
"Korkuyla ilgili anlaşılmayan şey şuydu, korkunuzun sizi yönetip yönetemeyeceği. Ve bazı korkular ne kadar kuvvetli olursa olsun ben üzerine doğru koşmayı tercih ederdim. Belki de delilik diye bahsettikleri şey tam olarak buydu."
Sayfa 195
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.