Yaşamının sonlarına doğru, "Vahiy geldiği zamanlarda ruhumun benden koparılıp alındığını düşünmediğim tek bir an bile olmadı." diyecekti. Kim böyle bir şeye dayanabilirdi? Varaka onun için "Yüreğini güçlü tutmasını söyle," demişti ve bu cümle çok yerindeydi.
İnsan hayatın bir yerlerinde ölüyor aslında. Ruhuyla arasına yaşamak kadar uzun bir mesafe giriyor. Ölüyor insan ve yeniden diriliyor. Umut etmek için diriliyor, başlayabilmek için diriliyor, doğru dürüst bir tek cümle kurabilmek için diriliyor ..
Reklam
Kalp ısındığını seviyor, doğru bildiğini değil.
Sayfa 25 - Destek Yayınları, 28.Baskı, NE MUTLU TÜRK ÜM DİYENE!Kitabı okuyor
"Bu sabah Leskovik'e doğru yola çıktık. Aydonan'da şiddetli muharebeler oluyormuş. Biz Leskovik'ten cephane alacağız. Bir çalılığın içinde doktoru, eczacıyı, Birinci ve İkinci taburlardan birkaç zabiti gördum. Yeri kazıyorlardı. Meğerse açlıktan bir nefer ölüyormuş. Ağzından köpükler akıyordu. Zavallı daha tamamiyle nefesi bitmeden kazılan mezarının kazma seslerini işitiyordu"
Sayfa 131 - Ruzname / 5 Kanunuevvel
Mucizeler can yakıyor biliyorum; bu yüzden tesadüflere inanmak daha doğru
Sayfa 107Kitabı okudu
Bilməyənlər üçün:)
Su damlacıkları bulutların içinde çarpışır ve daha büyük damlalar oluşturmak için birleşirler. Eğer yeterince büyük ve ağır olurlarsa yeryüzüne doğru düşmeye başlarlar ve bizim bildiğimiz yağmur oluşur. Aslına bakılırsa yağan yağmur damlalarının çoğu ilk başta kar tanesi şeklini alır. Bulutların üzerinde hava çok soğuktur ve üst taraflarında bulunan küçük su damlacıkları donarak buz parçacıklarına dönüşür. Buz parçacıkları, daha sonradan yeryüzüne düşecek kar tanelerine dönüşmek için birleşirler. Eğer kar taneleri yeryüzüne düşerken sıcak havayla karşılaşırlarsa erir ve yağmur damlalarına dönüşürler. Ama bu kar taneleri soğuk kalırlarsa erimezler ve sonradan kar, sulu kar veya dolu olarak yere düşebilirler. Yağmur, çisenti, kar, sulu kar ve dolu, "yağış"ın farklı şekillerine verilen isimlerdir.
Reklam
mini söz
Doğru yolu bulan doyana kadar yer, kutsal yasayı çiğneyenlerin ise karnı boş kalır
Sayfa 33 - İş bankasıKitabı okudu
-O hâlde iktisadi hürriyetle içtimai adalet barışmaz. -Asla. Hürriyeti yanlış anlayan bir dünyadayız. İnsan hür doğmaz. Eğer kendi ben'i ile mücadeleye başlayan bir irade destanının kahramanı değilse, eğer kendi nefsine galebeden ve kendi ihtiraslarına hâkimiyetten başlayan bir hürleşmeye doğru merhale merhale yol almıyorsa, eğer hürriyeti şahsiyetiyle beraber gelişmiyorsa, insan, en hür nizam içinde de hür değildir. Doğarken hürriyetimize de, şahsiyetimize de sahip olamayız. İkisini de, yaşadıkça ve liyakatimiz nispetinde kazanırız.
İnsan kalbinin kan dolu bir çukur olduğunu, sevilen ölülerin bunun içine burunüstü düşerek, canlanmak için kanımızı içtiğini anlatan o çok eski masalın doğru olduğunu yine hissetmekteyim..
Ama şimdi artık ben de yönümü bulmak istiyom. Belki siz beni doğru yola sokarsınız.
Sayfa 15 - İş bankasıKitabı okuyor
Reklam
İnce düşünceli olmamanın insanı boş biri yaptığı ve bu boşluğun da kaygısızlaştırdığı söylenir. Ölü doğup donmuş cesetler gibi yaşayan insanlar için bu doğru olabilir elbette fakat çok fazla hissedip çok az şey bilen hassas bir oğlan, güneşin altında yaşayan en talihsiz canlıdır çünkü iki ayrı güç tarafından parçalanmıştır. İlk güç, onu yukarılara taşıyıp bir rüya bulutunun içinden ona var olmanın güzelliğini gösterirken ikinci güç, onu dünyaya ayaklarından bağlayıp gözlerini toz toprakla doldurarak korku ve karanlıkla hakkından gelir.
İnsanın evrimi üzerine yapılan çalışmalarda yaklaşık son yirmi beş yıldır popüler medyada "Afrika'dan Çıkış", akademik çevre­lerde ise "son ortak ata" ya da "yer değiştirme" hipotezi olarak anılan teori ağırlıklıdır. Bu teoriye göre, modern insanların tama­mı yaklaşık olarak iki yüz bin yıl önce Afrika'da yaşayan küçük bir popülasyondan türemiştir. Yaklaşık yüz yirmi bin yıl önce, bu popülasyonun bir alt kümesi Orta Doğu'ya, diğer alt kümeleri ora­dan kuzeybatı yönünde Avrupa'ya, doğuda Asya'ya ve en doğuda Avustralya'ya kadar yayılmıştır. Kuzeye ve doğuya doğru ilerler­ken, modern insanlar Neandertaller'le ve yine bu bölgelerde yaşa­yan arkaik insanlar olarak adlandırılan diğerleriyle karşılaştı. Mo­dern insanlar, arkaik insanlarla yer değiştirdi; bu, onları yok olmaya sürükledi demenin kibar yolu.
Sayfa 277 - Okuyan Us.
o zaman anladım; biz harika yol arkadaşlarıydık, ancak, sonunda her birimiz kendi rotasında gidecek yalnız bir metal kütlesinden başka bir şey değildik. uzaktan bakınca kayan yıldızlar kadar güzel görünüyorduk. gerçekte ise, tek başımıza uzaya hapsolmuş, hiçbir yere gidemeyen tutsaklar gibiydik. ancak iki uydunun yörüngeleri tesadüfen kesişince bir araya gelebiliyorduk. hatta birbirimize duygularımızı bile açabilirdik. sadece bir anlığına. hemen sonraki an ise mutlak bir tek başınalığa doğru savrulacaktık. günün birinde yanıp yok oluncaya dek.
Sayfa 131
15.yüzyıl sonlarına doğru Avrupa, Türklere karşı haçlı seferi düzenlemeye çalışan papaları, Habsburglar eline geçmiş olan imparatorluğu, feodal prenslerle çarpışan Fransa’sı, üniversitelerinde hala hakim bulunan skolastiği ile geçmiş yüz yılları hatırlatıyordu. Fakat bir, iki yüzyıl önceki Avrupa’ya nazaran çok farklı manzaralar da ortaya çıkmaktaydı.
Sayfa 4 - İş bankası Kültür Yayınları
İnsanlık, hatta tabiat, ya kıyamete doğru hızla yol alıp karanlık uçurumlara yuvarlanacak, ya da yeni bir umut çığırı arayacaktır. Bu arayış, tam da islâm aydınlarının yeni diriliş atılımına denk düştüğü takdirde, insanlık için yeni bir dönem başlamış olacaktır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.