Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Geçmiş
Hepimizin bir geçmişi var ve hepimiz yeri geldiğinde seçimler yaptık. Yaptığımız seçimler sonucunda mutlu olduk, üzüldük veya yaptığımız seçimleri doğru düzgün yapamadık. Yaptığımız tercihler yüzünden belki de şu an bulunduğumuz hayatı yaşıyoruz. Şu an okumaya başladığınız bu kitap bile benim geçmişteki tercihlerimden ibaret. Tercihlerimiz birer histir. Yani birer duygudur aslında. Ve biliyorum ki herkes kendisine iyi gelen hislerle hareket eder. Hislerimizin bedelini biz öderiz ve karşılığını da yine biz alırız. Hislerimizin karşılığını tam verimle alabilmemiz için doğru zamanı beklememiz gerekir. Zaman bedavadır ama yerinde ve zamanında kullanılmadığında bedeli çok ağır olur. Hayallerimize ve hedeflerimize ulaşmaya çalışırken ihtiyacımız olan bazı hisleri yaşamak zorunda kalıyoruz. Bu hisler her ne olursa olsun, iyi bir şeydir. Burada yapmamız gereken tek ve en önemli şey ise kendi aydınlığımızı bulmaktır. Kendi özümüz ile baş başa kalmalıyız. Kendi özümüzle temas kurulduğunda dış dünyadaki her şey önemini kaybeder. Yeter ki kendi aydınlığı- mızı bulabilelim.
Sayfa 5 - Kitapyurdu sitesinden kitaba ulaşabilirsinizKitabı okudu
519 syf.
8/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Aşk, İhanet, Entrika: Pembe Dizi Tadında Bir Seri
İlk kitapta Lenu ve Lila’nın 1950-1960 yılları arasındaki hikâyesini okumuştuk. Onların 16 yaşına kadar yaşadıkları olaylar ilk kitapta anlatılmıştı. Bu kitapta ise kahramanlarımızın gençlik dönemlerini görüyoruz. Serinin ikinci kitabı ilk kitapta olduğu gibi ileriki bir zamandan başlıyor. 1966’da yaşanan birtakım olaylardan başlayan bu kitapta,
Yeni Soyadının Hikayesi
Yeni Soyadının HikayesiElena Ferrante · Everest Yayınları · 2015951 okunma
Reklam
1662 syf.
·
Puan vermedi
"Alemde herşey geriye ve kötüye gitmediği gibi yerinde de durmamaktadır.Fakat bu, ilerlerlemenin her anlamda insana huzur, refah ve saadet getireceği söylenemez. Çünkü ilerleme insan saadetini menfi ve müsbet yönleriyle birlikte etkilemektedir." Gerçekten de mutluluk ulaşılabilen, elde edilebilen ve satın alınabilen bir şey değildir ve gelecekten asla beklenemez.Hatta yaşanılan anda da belli olmaz.Bu sadece geçmişte yaşadığımız şeylerin bize bıraktıkları sonrasında o anlara dair hissettiklerimizdir.Yani bir şey yaşanır ve bize güzel bir his bıraktıysa mutlu olmuşuz ve geçmiştir olay. Gelecekte şunu alırsam, bu benim olursa , şunu yaparsam veya şu kişiyle olursam düşüncesi mutluluk getirir veya getirmez bunu bilebilme şansımız yoktur.Hayatı yaşar gideriz. İnsan, dünya ve hayat içinde öyle etkisiz ki aslında kendimizce tercihler yapıyoruz , öngörülerimizi kendimizce doğru ve önemli zannediyoruz sonuçta bir şeyler yaşanıyor ve olup bitiyor ve biz bunlara göre tepkiler oluşuruyoruz, yani hep geriden geliyoruz. Hayatta ve bunların sonucunda yaşadıklarımız bize iyi hissettirdiyse mutlu olmuşuz hissettirmediyse mutsuz olmuşuz demektir bu kadar. İbn-i Haldun çağdaşları tarafından kötücül bulunmuş olsa da aslında teslimiyetçi bir bakışa sahip.Mukaddime'de Beşeri hayatta insan ve topluma etki edebilecek bütün konuları (dini, iktisadi, idari, edebi, felsefi vs...) bu bakış açısıyla kapsamlı bir şekilde incelenmiş. Bazı görüşlerine dirensek de farklı görüşlerin incelenmesi bana her zaman cazip gelmiştir. İyi okumalar dilerim.
Mukaddime
Mukaddimeİbn-i Haldun · Dergah Yayınlar · 20131,253 okunma
312 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ellie Goulding - Love Me Like You Do
Evet, iki hafta (ya da üç mü?) sonra nihayet incelemeyi yazabiliyorum. Bundan bilerek kaçındım çünkü Kaplumbağa Kabuğunda Dünya'yı sevdiğimi anlatmak benim için gerçekten zor olacaktı çünkü başlarda sevmediğimi düşünüyordum ki bunu da baya bir belirtmiştim. John Green'in karakterleri benim için hep kahraman gibi oldular. Yani en sevdiğim
Kaplumbağa Kabuğunda Dünya
Kaplumbağa Kabuğunda DünyaJohn Green · Pegasus Yayınları · 20181,443 okunma
125 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Hayatımızda vardır"küçük adam"larımız. Seslerimiz, iç seslerimiz, doğrumuz ya da bir doğrudan ziyade bir yolumuz. Eminim yazar bize bir öğretmen edasıyla verdiği derslerden kendisine pay çıkarıyordur. Aslında pay çıkarmaktan ziyade kendisine duyurmaya çalışıyordu. Hep birilerine bir şeyler katarız. Farkında olup olmadan bir şeyler verip alırız insanoğlundan ama bunlar kafada başlarken yine kafada kalıyor. Anlamayı anlayabilmek, düşünmeyi düşünebilmek. Duyduklarını dinleyebilmek, baktıklarını görebilmek, en önemli de hissettiklerini gerçekten yaşayabilmek. Çoğu zaman her yerde kısıtlıyım. Önümde engelim olmadığı halde hep birilerine bağlıyım. Hep tutsak yaşıyorum hayatı. O anlarda gerçekten kendime soruyorum, şu an seni böyle hissettiren, bir yere bağlayan neden nedir diye, ama çoğu zaman benliğim de habersiz bu hissiyatlardan. İnsanoğlunun tek engeli kafasındadır. Duygularımızı, fikirlerimizi, düşüncelerimizi yöneten başka bir güç yok bizden başka. İçtiğimiz çayda elimizi uzatıp bardağa attığımız şekere kadar önümüzde milyonlarca seçenek, tercihler... Her şey elimizde iken ne bu tutsaklık, topluma bağlılık? Kitabın altını çizdiğim bir bölümünde yazdığı gibi gerçekten, bir doğruyu doğru olduğundan ziyade büyük insanların doğrulamasından dolayı kabul ediyoruz. Kitap bana bir çok şey kattı ama bunlar aklımda kalacak yaşamayacağım. Hep bir yere, bir şeye bağlı olarak yaşıyoruz ve aslını öğrenmemiz sadece öğrettiğiyle kalıyor. Kitabı yaşayabilmek dileğiyle sevgili okurlar :)
Dinle Küçük Adam
Dinle Küçük AdamWilhelm Reich · Avrupa Yakası Yayınları · 201213,1bin okunma
80 syf.
4/10 puan verdi
Efendim hikayemizin özeti şöyle: Hikaye aslında basit gibi duruyor. Ama içinde ciddi izler bırakıyor. Bu arada yazarın da kısa hayatına bakarsanız, 1942 yılında Brezilya’da eşiyle birlikte intihar etmeyi seçerek hayatına eşiyle beraber son vermiş bir adam. Dolayısıyla normal bir insan tipinden bahsetmiyoruz. Ve bunu da edebiyatın kaçınılmaz sonu
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Parodi Yayınları · 2017225,5bin okunma
Reklam
352 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 günde okudu
Çoğu zaman ansızın aklıma derin, anlamlı cümleler düşüverir birden bire. Büyük bir ihmalkarlıktır ki bir yerlere karalamam. Bu kitabın inceleme yazımı yazarken zihnime bıraktığı : “Bir çocuğu büyüten ona sevgiyle bakan iki çift gözden başka bir şey değildir.” cümlesinden başkası değildir. Doğduğu günden beri sevgiye , bir çift şefkatli göze ihtiyaç duyan insanoğlu çoğu duygudan eksik yetiştiğinde gelecekteki insan ilişkilerinde sorunlar yaşıyor. Budayıcıoğlu’nun her kitabında bir kez daha anladığım gerçektir bu. Kitabın en başından sonuna kadar verilen mesajı kitabın sonlarına doğru daha açık dille açıklamış olan yazar , kader motifini gerek sosyal medya ağlarında gerek kitaplarında okuyucunun zihninde ışık uyandıracak derecede önemli tutuyor. Kader motifi; geçmişte alışageldiğimiz, öğrendiğimiz, gördüğümüz, büyüdüğümüz ev her ne ise yaşadığımız başarısızlıkların sebebiyle bir bütün olan , birbirine bağlı bir kör düğüm gibidir. Yaptığımız tercihler , kaderin bizi sürüklediği yer hayatımızın yani hikayemizin yazıldığı ilk yerle bağlantı içerisindedir. Devamlı mutsuzluk ve acı gören kişi , eninde sonunda kendini mutsuz bir hayatın içerisinde buluyorsa kader motifini gerçekleştirmiş demektir. Çünkü acı çekmek , mutsuzluk bildiği duygular olduğu için ona güven verir. Mutluluk , neşe gibi duygular yabancı olduğu için tehlike arz eder. Hayat onu kader motifine teslim eder. Bildiği , güvenli hissettiği yere... Karanlığın içindeki o ışığı görüp kader motifiniz yerine kendi yolunuzu kendinizin çizmeniz dileğiyle...
Camdaki Kız
Camdaki KızGülseren Budayıcıoğlu · Doğan Kitap · 201924,4bin okunma
282 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Her insan acaba farklı seçimler yapsaydım nasıl bir hayatım olurdu? Sorusunu bir kez olsun sormuştur kendisine. Kitap Nora'nin hayatında farklı tercihler yaptığında nasıl bir hayatının olduğunu anlatıyor. İnsan tercihlerini yaşıyor. Kader var doğru ancak mutlak kesin çizgilerle çizilmiş bir kader yok. Çünkü biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık diye buyuruyor Allah'u Teâlâ. Biz çoğu zaman kendi kaderimizi kendimiz belirliyoruz. Kendi seçimlerinizi yaşıyoruz. Evet seçimlerimizi bazı şeyler şekillendiriyor ama sonuçta bunu biz seçiyoruz ve seçtiğimiz seçimlerin sonuçlarına da katlanmak zorundayız. Nora gibi pişmanlık duyup acaba nasıl bir hayat yaşardım sorusunu sormak yerine yaşadığımız bu anı değerlendirmek ve şu anki yaşamımızdan memnun değilsek bile onu değiştirebilecek gücün içimizde olduğunu keşfetmemiz gerekecek. Kitabın sonunda da aslında insanın yaşadığı hayat içerisinde bakış açısını değiştirmesi gerektiği, neye baktığımızdan ziyade nasıl baktığımızin önemli olduğundan bahsediyor. İnsanın hayata bakışını pozitif yönde etkileyen bir kitap
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155,7bin okunma
Gitmek isteyen her türlü gider. Kalmak isteyen her türlü kalır. Önemli olan doğru insanlarla doğru seçimi yapmaktır. Hayat yormuyor hayatta yaptığımız tercihler yüzünden yoruluyoruz.
102 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.