Haydi Gel Vazgeçme!
YOLUN BAŞINDA HEDEFİNİ KOY YOL ARKADAŞLARINI DOĞRU SEÇ YOLDA HEDEFİNDEN VAZGEÇME YOLU AKIŞINA BIRAK YOLDAN HER ZAMAN KEYİF AL YOLDA ÖZGÜR OLDUĞUNU UNUTMA HEDEFE VARDIĞINDA ŞÜKRET.
Bana yolun seç diyolar Bozuk yolu seçermiyim, Eğri eğri doğru doğru
Reklam
Allah neden sana yol göstermelidir? Yani neden Allah’ın gösterdiği yoldan yürümelisin ey insanoğlu, neden buna mecbursun? Çünkü takdiri O yaptı. Seni O takdir etti. Seni kim yarattı ise yolunu da O belirler, rehberliği de o yapmalıdır. Allah yaratsın rehberi de şeytanın olsun, rehber olarak şeytanı seç. Oldu mu bu? Bu insanın yaratılışına ihanet değil midir ey insan. Allah’a ihanet etme ey insanoğlu. Seni doğru yola yöneltti, doğru yolu da sana gösterdi. Artık doğru yola sen var ey insan. Çünkü Allah sana irade verdi. Verdiği iradeyi yokmuş gibi sayma. (alıntıdır)
Eğri eğri, doğru doğru
Bana "Yolun' seç" diyorlar Bozuk yolu seçer miyim?
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
Yolcusu olduğun doğru yolda sana destek olacak uygun arkadaş seç. Çünkü îman cevherinin incisi olan bir kişi, mümin kardeşinin yardımıyla güçlenir. Hakikat ehlini tanımayan, sevmeyen ve senin fikrine ve hakçı mesleğine karşı ve yabancı olan kimsenin dostluğundan sakın ve her hâlükârda sana doğruyu, doğru yolu ve doğru izi göstere cek bir olgun önder (mürşid-i kâmil) ara ve bu arayışta dosdoğru davran. Çünkü doğruluk, müride, yolun başlangıcındakilere ait ve mahsus bir şiardır. Şu bir hakikattir ki, bir mürid hak yolunda doğruluktan ayrılmadıkça, Mutlak Hidayet Erdiricisi Rab, onu bir mürşid-i kâmile rastlatır ve şeytanları bile ona hayrı ilham edici meleklere çevirir. Doğruluk bir büyük iksirdir ki, neyin üzerine konsa onu arıtır ve bakır üzerine konsa onu altın yapar.
Reklam
392 syf.
3/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Merhaba sevgili followerlarım. Okuduğum her kitabından sonra bir daha bir Livaneli kitabı okumam diyorum ama merakıma yenik düşüp yine okuyorum.İşte Livaneli tam olarak böyle bir yazar.Seçtiği kitap konuları öylesine nokta atışı konular oluyor ki kayıtsız kalamıyorsun.Ama öte yandan dili aşırı yorucu.Okurken şişiyorum.Her satırı "ben sizden
Mutluluk
MutlulukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 202036bin okunma
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
❛❛ HERKESİN OKUMASI GEREKEN ALTIN TAVSİYELER,
◆ Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bil ki, her gün ve her saat çalışmanın en müsâit zamânıdır. ◆ Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsâit yeridir. ◆ Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine
Çabalamak; Ne kadar basit bir eylem kelimesi aslında. Tek bir kelime ama bir bakmışsın ki tüm hayatını bu sözcük üzerine kurmuşsun. Peki ne için? Hayatımın neredeyse her noktasında kendimi bir şeyler için çabalarken buldum. Her yolun başına bu sefer hayır, bu sefer kendimden ödün vermeyeceğim diyerek çıkıyorum ve yolun sonunda yine kendimi aynı
Reklam
Mu'tezile'ye göre [görmenin] imkânsızlığı O'nun zâtıyla ilgilidir; zira O, herhangi bir yönde değildir. O halde Hz. Mûsâ, O'nun bir yönde olmadığını nasıl bilmez? O, bir yönde olmayan bir varlığın görülmesinin imkânsız olduğunu bilmiyor muydu? Ya da nasıl olup da Allah'ın bir yönde olmadığını bilmiş ve bir yönde olmayan bir varlığın görülmesinin imkânsızlığını ise bilmemiştir? Keşke hasmın Hz. Mûsâ'nın dalgınlığı (zühül) konusunda içinde ne gizlediğini ve düşündüğünü bir bilseydim! Hz. Mûsâ, O'nun bir yönde bulunan ve rengi olan bir cisim olduğuna inanarak mı bunu düşünmüştür? Peygamberleri bununla itham etmek açık bir küfürdür. Çünkü bu, bir peygamberi (a.s.) küfre nisbet etmektir. Şanı yüce olan Allah'ın cisim olduğunu söyleyen bir kimse ile putlara ve güneşe tapan kimse arasında bir fark yoktur. [Hasım] Hz. Mûsâ'nın O'nun bir yönde bulunmasının imkânsızlığını bildiğini, ancak bir yönde bulunmayan bir varlığın görülmeyeceğini bilmediğini de iddia edebilir. Bu ise peygamberi bilgisiz bir kişi konumuna indirmektir. Çünkü hasım, bu hususun teorik konulardan (nazariyyât) değil, apaçık bilinen hususlardan (celiyyât) olduğuna inanmaktadır. Ey doğru yolu öğrenmek isteyen kişi! Şu an sen, peygamberin câhil olduğuna inanmakla, Mu'tezile'nin câhil olduğuna inanmak arasında özgürsün. Kendin için en uygun olanı seç, hepsi bu!
Yolunu Seç
"Biz ona doğru yolu gösterdik, ister şükreden (mümin) olsun, ister nankör (kâfir) olsun." (İnsan-3)
185 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.