Mustafa'lar!
Ne Batıyı anlayan, ne de Doğuyu en mahrem vâhidlerine kadar muhasebe edebilen, Tanzimat sonrası, koyu cahil ve katmerli ahmak, sözde aydınlar zümresi, altı kaval, üstü Şişhane kıyafetleriyle, Hilâli Haça feda edici böyle bir yön tutmuşlardır ki, Doğru Yolu büsbütün kesmek, tıkamak ve onun vadettiği kurtuluşu kendilerinde göstermek gibi, karşı çıkılması çok zor çığır açılmasına vesile olmuştur.
Sayfa 147Kitabı okudu
Napolyon Bonapart, Rus Çanyle buluşmasında, vaktiyle miltchassis islahçı subay olarak başvurduğu Üçüncü Selim'in devletine, artık zaman ve mekân hakkı elinden alınması gereken bir bunak gözüyle bakıyor ve bir müddet sonra teşhis yine Rus Çarı tarafından konuyor. Hasta Adam...
Reklam
Fatima, nam-ı diğer «Zerrin Tâc», Babîlik ve Bâhailik ruh sar'asının gözü dönmuş bir şehvet halinde tecellisine misal, çırılçıplak bir heykel, bir remz...
Tanzimat: Ham yobaz ve kaba softaya tepki halinde, İslâm cübbesinin fabrika etiketini, ne cübbeden ne fraktan hiçbir şey anlamaksızın, Avrupa ceketine iliştirme gayreti... Kekeme ve şaşkın... İttihat ve Terakki: Yüzde yüz yahudi ve mason silâhşörü biçiminde. İslâm ruhunu posa milliyetçilik ruhiyatiyle «takas a tabi tutma ve kelimede Müslüman kalarak kendine yeni bir dünya arama ve bu yüzden 1000 yıllık çatıyı bir anda yıkma cinneti... Ahmak ve gözükara... Cumhuriyet: Bu davanın eğrisi ve doğrusunu düşünme- den Tanzimattan beri gelen çizgiyi açıkta ta merkezine ve gizli maksadına ulaştırma, Islám ile bütün alakaları kökün den koparma ve Türk'ü madde plânında kurtarıp ruh plânın- da batırma davranışı... Kararlı ve içten ve dıştan planlı...
Tevfik Fikret... Eserlerini vitrinde bile seyredip etmediği meçhul, Batı dünyasının şiirde en bayat ve fikirde en kısır örneklerine bir göz atmakla tesellisini bulmuş ve nihayet işi inkâra dökmüş bir cüce... Kendi üslubuyla <<Fikri hiç, irfanı hiç, vicdanı hiç bir maskara»... Yine kamusluk çaptaki Türkçülük meselesinde Ziya Gökalp'e tek cümleyle yönelteceğimiz teşhis de şudur ki, o, İslâm haini olduğu kadar mücerret ilme ve hocası yahudi filozof (Dürkaym)a da ihanet etmiş ve onun dinî muhteva zarfı halinde gördüğü milliyetçiliği mazrufundan ayırıp araya Irkçılığı yerleştirmekle, metodunu borçlu olduğu adamı elçabukluğuna getirmiş bir sahteci...
Şurası katiyetle sabittir ki, Türk cemiyeti ham yobaz ve kaba softalar devri ve Tanzimat çığırı boyunca, nefsini ve insanlığı muhasebe edebilmek kudretinde bir fikir adamı yetiştirememiştir.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.