İş dünyasındaki doğrucular üzerine yapılmış incelemeler, bu kişilerin genelde intikamcı ya da bencil dürtülerle değil, yüce bir dürtüyle hareket ettiklerini bulgulamaktadır: Meslek etiğine ya da kuruluşun beyan edilmiş misyonuna ve ilkelerine duydukları sadakatle. Yine de çoğu, teşekkür almak yerine kuruluş tarafından mağdur edilir: Kovulur, baskı görür, haklarında dava açılır.
Onlar en büyük günahı işlemişlerdir: Söylenmeyecek olanı söylemişlerdir. Kuruluştan ihraç edilmeleri ise, geride kalan herkese üstü kapalı bir işarettir: “Buradaki gizli ittifakla iyi geçinmeye bak, yoksa sen de üyeliğini kaybedersin.” Bu tür bir ittifak, kuruluşun etkililiği açısından hayati önem taşıyan soruların sorulmasını engelledikçe, varkalımını tehdit eder hale gelir.