M.Kemal, Türk Tarihi nin Ana hatları kitabını yazdırmasındaki amaç, "milli bir tarih" yazmaktı. Kemalist cumhuriyetçilerin ikinci amacı ise, Tevrat'ın bir tekrarı olarak gördükleri Kur'an'da yer alan, evrenin ve insanın tartışmasına ilişkin artık yanlış olduğu ortaya çıkmış olan görüşleri çürütmek ve bilimin verilerini ortaya koymaktı. Böylece Cumhuriyet'in yetiştireceği yeni kuşaklar, dinin "batıl fikirkerden" kurtarılacak ve tarihin sosyolojik yasalarını kavrayacaktır.
Merhabalardan bir demet. Spoi ve Gilleri bulunmamaktadır.
Bir okurdan da görüp uyguladığım gibi önce yazarı araştırır, okur, tanıyabildiğim kadar tanırım...
- Biz şairi biliyoruz sen kitaba geç.
Baaalım ne kadar tanıyorsun. Çay kahve al istersen, biraz uzun. Dikkat et çenen çıkmasın, çünkü çok şaşıracaksın. Ööle şaşıracaksın yani.
Eğitim,
Devamlı Atatürk hakkında yazılanları okuyup dururuz da, neden hiç kimse Atatürk'ün kendi kalemini/yazdıklarını okumaz???
Beni çok üzen ve şoke eden bir kitaptı.
Atatürk'ün ateist olduğunu zaten biliyordum ancak onun bu kadar katı bir pozitivist/materyalist olduğuna kitaptaki kendisinin bazı orijinal el yazmalarıyla şahit oldum.
Bir insanın kendine karşı en büyük ödevi hakikati keşfetmektir. (#73093133)
______
En hoşlanmadığım hususların başında aklımla dalga geçildiği hissi yaşamak veya başka bir ifadeyle aldatılmışlık hissi yaşamak gelir. Bu hissi en çok yaşadığım hususların başındaysa Atatürk’ün şahsının ve onun icraatlerinin din ve
Bu ülkede bir senin adını bir de senin adını yaşatanları yaşatmadılar Atatürk.
Uğur Abi de bu insanlardan biriydi. Yakışıklı olmak için ne saça ne gözlüğe ihtiyacı olan bir adam. Bir YAZAR ki kalemi senden benden güzel.
Uğurlar olsun... Doğruları yazmaktan bir an korkmayan yiğit insan.
Uğur Mumcu'nun yazıları bugün günceldir. Bunlar,
Mahur gidince radyoyla başbaşa kalmıştım. Türk sinemasının en pahalı filmi Cemo'da Türkan Şoray ile Fikret Hakan başrollerdeydi; 7 ayda 25 kilo veren Demirel 4 kilo daha verecekti; Doğu Perinçek ve arkadaşları Şafak 2 operasyonunda yakalanmış, Yılmaz Güney ise Mahir Çayan'a yardım ve yataklıktan tutuklanmıştı; kürtaj ülkemizde artık serbestti; Filiz Akın, Yunan televizyonuna çıkan ilk Türk aktris olmuştu; Marmara vapuru yanarak batmış; Aşık Mahzuni yazdığı şiir nedeniyle tutuklanmıştı.
Antonius ve Kleopatra İskenderiye'de öldüklerinde Shakespeare'in doğmasına daha 15 yüzyıl vardı. Racine'nin Phaidra'yla arasında ise bin nehir akmıştı. Bugün iki yazarın da hiç görmedikleri yerlerde geçen hikâyeleri kendi kültürlerine köken sayarak yeniden yaratmalarını pek de yadırgamayız. Moliere de Shakespeare de
Atatürk, Lise Tarih kitabının "İlk vahiy" bölümünü bizzat söyleyerek yazdırmıştır. Atatürk, şu gerçekleri saptamaktadır :
- Kur'an sureleri gökten indirilmemiştir.
- Bu süreler Muhammed'in beyanlarıdır, yani Muhammed'e ait sözlerdir.
- Kur'an süreleri, Muhammed'in uzun bir dönem süren dinsel düşüncelerinin ürünüdür. Kendisinde vahiy ve ilham düşüncesi yıllarca düşündükten sonra doğmuştur.
- Muhammed, çalışıp, incelemeler yaptıktan sonra surelere edebi bir şekil vermiştir.
- Peygamber ayetleri "lüzum ve ihtiyaçlara göre" kararlaştırıyordu.
- Muhammed, şiddetli bir heyecana uğramıştı, kendisini tahrik eden içsel etkenin tabiatın üstünde bir varlık olduğu kanısındaydı.[5]