Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
1980 sonrasında Türkiye'de içi boş bir "hamasi Atatürkçülük" (Gardırop veya Rozet Atatürkçülüğü) gelişmiştir. Atatürk'ün olağanüstü tarihi kişiliğini belgeler ve gerçek bilgiler ışığında ortaya koyup anlatmak yerine, maalesef bir taraftan gerçekleri çarpıtma, diğer taraftan bilinçli ilahlaştırma yapılmıştır. Örneğin, Doğu Perinçek'in ifadesiyle 12 Eylül'ün "Kenanist Kemalistleri" antiemperyalist olan Atatürk'ü "Batıcı", antiemperyalist bir düşünce olan Kemalizmi de "Batıcılık" olarak anlatmışlardır. Bu çerçevede antiemperyalist çağrışım yapan "Kemalizm" kavramının yerine 1950'lerde icat edilip içi Batıcılıkla doldurulmuş olan "Atatürkçülük" kavramı kullanılmaya başlanmıştır.8 Böylece çarpıtmalarla içi olabildiğince boşaltılan Atatürk imgesi, ne kadar yüceltilmişse o kadar sarsılmıştır.
Sayfa 29 - İnkılap Kitabevi - Genişletilmiş 12. Baskı 2020Kitabı okudu
Doğu Perinçek'in "Atatürkçülüğü"
Şimdi, “Atatürk’te birleştik” diyor. Bir sloganı da bu değil mi, arkadaşlar, İP’in? “2000’e Doğru Dergisi”nde, Mart 1987’de bakın neler yazıyor, arkadaşlar: “Atatürk ve Allah”. Doğu Perinçek’in makalesinin başlığı: “Resmi Atatürkçülük iflas etmiştir. İçtihat kapısı kapanmıştır. Toplumumuzda canlılık belirtisi kalmamış, hiçbir fikir üretemeyen, en taşlaşmış ideolojik çevre onlardır. Üniversitelerin en emeksiz, en cahil, en eyyamcı artık içi geçmiş unsurlarıyla bazı emekli askerler mollalarınkinden farksız bir ilim anlayışının temsilcileri olarak gözüküyorlar. Şeyhçidirler. Hepsi o. Öte yandan Kemalizmin devrimci geleneğine bağlı olanların ise nesli tükenmektedir. Çünkü Kemalizm bir ideoloji olarak devrimci rolünü tamamlamıştır.” Evet, arkadaşlar 1987’de İP’in şefi D. Perinçek söylüyor bunları, yazıyor. İşte bunlara biz, bin kalıplılar, derken iftira atmıyoruz. Ya da haksızlık yapmıyoruz
Sayfa 27 - Derleniş YayınlarıKitabı okudu