Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
204 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 günde okudu
Amerikalı Jack London'un 1902 yılında Londra'nın Doğu Yakası'na giderek buradaki hayatı gözlemlemesi, yaşam şartlarını incelemesi üzerine yazılmış bir eser... Tebdil-i kıyafet hazırlanarak Londra'nın Uçurumu diye nitelediği yerde kalmaya başlar yazar... O dönemki Doğu Londra'da insanlar, sefil, aç ve susuz halde, pislik içerisinde bir hayat sürmektedir. Anne, baba ve çocuklardan oluşan aileler, tuvaleti, küveti bulunmayan tek göz odada, yalnız yaşayanlar ise tek göz odalarda yabancı kişilerle kalmak zorundadır... Hava kirlidir, sülfirik asit solumaktadır insanlar... Parklarda gece uyunmasına müsaade edilmediği için evsizler gündüzleri uyumaktadır banklarda... Genci, yaşlısı aşevlerinde, düşkün evlerinde bir parça yiyecek alabilmek için saatlerce yağmurun altında beklemektedir. Doğu Yakası'nda sefalet bu seviyede iken Trafalgar Meydanı'nda VII. Edward büyük bir şatafatla tacını giymekte, dört yüz milyon insanın imparatoru olmaktadır.. Üzerinde güneş batmayan imparatorluğun baş şehrinde 8 milyon insan açlık sınırında yaşamaktadır, köpek kulübesine benzer yerlerde barınmaya çalışmakta, bebeklerin, çocukların yarısından fazlası beş yaşına gelmeden hayata gözlerini yummaktadır... Dönemin İngiltere'sine ışık tutan bir eser...
Uçurum İnsanları
Uçurum İnsanlarıJack London · İletişim Yayınları · 20213,532 okunma
"O iyi bir fırsat. Yakında Doğu Yakası'nın en güçlü adamı olacak. Seni koruyacaktır." "Peki, beni ondan kim koruyacak?"
Reklam
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Doğu Yakası'nın bütün atmosferine işlemiş hastalık yayan mikropları bir kenar bırakıp sadece dumanı düşünün. Kew Bahçeleri'nden sorumlu Bay William Thiselton-Dyer'in bitki örtüsü üzerinde oluşan duman birikmesiyle ilgili he saplamalarına göre her hafta Londra ve çevresinde yarım kilometre kare başına, kurum ve katranlı hidrokarbonlardan oluşan en az altı ton katı madde birikiyor. Bu, haftada yirmi dört, yılda ise 1248 ton eder. Geçenlerde St. Paul Katedrali'nin kubbesinin altındaki pervazdan epey miktarda kristalize olmuş kalsiyum sülfat birikintisi temizlenmişti. Bu birikme, atmosferdeki sülfürik asidin taştaki kalsiyum kar bonatla etkileşime girmesiyle oluşmuştu. Londra'daki bütün işçiler, hayatları boyunca her gün her gece bu sülfürik asidi soluyorlardı.
"O iyi bir fırsat. Yakında Doğu Yakası'nın en güçlü adamı olacak. Seni koruyacaktır." "Peki, beni ondan kim koruyacak?"
Sayfa 16 - Aria & LucaKitabı okudu
352 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Merhaba arkadaşlar. Günaydın! Elveda Jack London. Paranın hem ne kadar güzel hem de ne kadar iğrenç bir obje olduğunu kanıtlar nitelikte bir kitap değil de nedir bu eser. Yine baş konumuz ‘Altın’ ve buna olan düşkünlük. Bir insanın bu konuda epey şanslı olması, zengin olması, iş kurması ve yücelmesi ama akabinde pek çok zengin gibi adeta bir
Yanan Gün
Yanan GünJack London · Yordam Edebiyat · 2019461 okunma
Reklam
Sade bir biçimde yaşıyorlardı. İstekleri azdı. Toprağa yarı gömülü mutfakta akşamları yudumlanacak yarım şişe bira, geceleri okunacak haftalık bir dergi , sonra geçmiş anıların anımsanması.
272 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 saatte okudu
Merhaba arkadaşlar. Acı dolu, mide bulandırıcı, hassas kalpleri cehennemin bile cennet olduğuna ikna edecek yaşamlarla dolu bir eseri geride bıraktık. Jack London okuma serimizin de sonlarına yaklaşıyoruz. Yaşanmış hayata dair bir anı olarak nitelendirebileceğimiz bu eser aslında çok önemli noktalara parmak basıyor. Biz de bu noktaları elden
Uçurum İnsanları
Uçurum İnsanlarıJack London · Alfa Yayınevi · 20203,532 okunma
Doğu Yakası'nın aç ve çelimsiz işçisini (ki ailesiyle beraber tek odalı bir delikte yaşamakta ve aynı delikte başka aç ve çelimsiz işçilere de yer kiralamaktadır), Batı Yakası'ndaki gürbüz Kraliyet Muhafızları'na bakmadan ve bunlardan birinin diğerini besleyip giydirmek zorunda olduğunu bilmeden anlayamayız.
Kahrolası Sistem!
Güç, lüzumsuz bir güç. Bir sürü adam; muhteşem, seçme adamlar; hayattaki yegâne işlevleri itaat etmek, körlemesine öldürmek, yakıp yıkmak olan insanlar. Onların iyi beslenmeleri, iyi giyinmeleri, iyi silahlanmaları ve gemilerle dünyanın öteki ucuna gönderilmeleri için, Londra'nın Doğu Yakası ve tüm İngiltere'nin "Doğu Yakası" ölesiye çalışıyor, çürüyüp ölüyor.
Reklam
Doğu Yakası
.... Yaşamın bütün rezillikleri ve iğrençlikleri şaha kalkmıştır. Ayrıcalık diye bir şey yoktur.. kötüleri iyileri yıkar ve her şey birlikte cerahatlanır..
Kula kul olmak
(krallar, saraylar, asiller, askerler...) rahat yaşasın diye doğu yakası çalışmak, çürümek ve ölmek zorundaydı..
Sayfa 103Kitabı okudu
Özgürlük, öykünün sadece bir kısmı, hakikatin yarısıdır. Olumlu yanı sorumluluk olan fenomenin olumsuz yanından başka bir şey değildir. İşte bu yüzden, Doğu Yakası'ndaki Özgürlük Anıtı'nın karşısına, Batı Yakası'nw Sorumluluk Anıtı konulmasını öneriyorum.
Sayfa 136Kitabı okudu
578 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.