Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ölüm sonrasında sonsuz bir yaşama ulaşacağı inancından yoksun kalmış, yaşamı 'doğum' ile 'ölüm' arasına sıkıştırılmış, doğumdan başlayarak ölüme doğru ilerleyen, dünya zamanıyla sınırlı bir süreç olan insanın varlığı anlamlandırılabilir mi? Bu iki sorunun her ikisi de olumsuz yanıt alınca gündeme yanıtı olmayan üçüncü soru geliyor: Durum böyleyse, insanoğlu ne demeye -kendi isteği olmaksızın- dünyaya fırlatılmıştır, sonra da ne demeye ölüyor? Beckett, 'insan'ın işte bu 'saçma' konumunu yazdıklarına odak noktası yapıyor.
243 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Selam dostlar, Bugün size daha öncede kitabını okurken keyif aldığım kalemini beğendiğim bir yazarla geldim.
Selami Dinçoğlu
Selami Dinçoğlu
çınarcı beyefendinin kaleminden #yedikilise isimli kitapla geldim. Yoruma geçmeden şunu belirtmek istiyorum ki kitaptaki kahramanlarımızdan biri olan Adelya gibi çoğu konuda veya kişilerde önyargılı biri olduğumu bildiğimden (ve malesef bu huyumu pek sevmem) kitabı okurken Adelya önyargısını nasıl yıkacak acaba diye çok merak ettim çünkü bu çok zordur. Adelya ülkenin bir ucunda üniversiteyi kazanmış ve gelecekte yapmak istediği meslek olan gazetecilik için bu şehire gidip gitmeme konusunda çok kararsız kalmıştır gideceği şehir hakkında edindiği bilgiler televizyondan gördüğü haberler onu bu şehir hakkında oldukça önyargılı davranmasına sebep olmuştu. Şehire gittiği ilk sene kimseyle muhatap olmamıştı ta ki bir gün sınıfında ona yapılmış olan doğum günü sürprizine kadar. Sınıfta ona "Tamara" diye seslenen Taha ile Eda'ya selam veren Adelya bu sürpriz karşısında diğer arkadaşlarıylada görüşmeye başlar. Katıldığı kulüple yaptığı gezilere ve Taha'nın yaptığı soğuk şakalara alışan Adelya tam bir macera tutkunu olmaya başlamıştır. Taha ile aralarında inanılmaz bir bağ oluşmuştu ve yaptıkları her gezide ona dair birşeyler öğrenmeye başlamıştı Adelya. Öğrenimi bitip şehiri terk edeceği gün Taha Adelya'ya yalnız veda etmek için bir adaya götürür ve ne olduysa bundan sonra olur. O adada yaşananlardan sonra artık hiçbirşey eskisi gibi olmaz. Taha'nın ve köydeki zorlu yaşam sürenlerin hayatlarına şahit oldukça üzülmemek elde değil.
Yedi Kilise
Yedi KiliseSelami Çınarcı · Klaros Yayınları · 202032 okunma
Reklam
Bizler gök yüzünün mavisinde umuda tutulmuş, siyahının kederinde hüzne boğulmuş, zamanın kırgın çocuklarıyız.
432 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
62 günde okudu
Arka kapak yazısını okuduğumda çok şaşırmıştım. Nasıl yani sevgilisinin babasına aşık olabilir çok imkansız ve sevmeyebilirim diye düşünmüştüm. Ama kitap aktı gitti resmen. Konusu güzel ve akıcı bir kitap ama bazı yerlerde sıkıldığımı da itiraf etmeliyim. Jordan’ın sürekli evden gitmesi ve geri gelmesi beni biraz sıktı açıkçası. Konunun gereksiz uzadığı yerlerde vardı. Ama genel olarak konunun işleyişi ve yaş farkı olmasına rağmen aşlarını okumak benim için güzeldi. Jordan işten çıktığında sevgilisinin onu alması gerektiğini unuttuğu için sinemaya film izlemek için gidiyor. Sinema da karşılaştığı Pike ile rahat bir şekilde sohbet etmek hoşuna gidiyor. Ve Jordan’ın doğum gününü ikisi sinema da kutluyorlar. Sonrasında Pike’in sevgilisi Cole’ün babası olduğunu öğreniyor. Bazı sebeplerden ötürü Jordan, Pike ve Cole aynı evde kalıyorlar. Zaten Cole evde çoğu zaman olmadığı Pike ve Jordan birlikte zaman geçiriyorlar. Jordan Cole’den alamadığı bütün desteği Pike’den alıyordu aynı şekilde Pike de aradığı kişinin Jordan olduğunu fark etti ve böylelikle birbirlerinden etkilenmeleri uzun sürmedi. Yaşadıkları küçük şehirdeki insanların zihniyetlerine rağmen mutlu olabildiler.
Doğum Günü Kızı
Doğum Günü KızıPenelope Douglas · Dex Kitap · 2022741 okunma
Dünya Adil Bir Yer Değil
Bugün dünyadaki 35. yılım, doğum günüm. Cahit Sıtkı’nın deyişiyle: “Yolun yarısı”. Bu zamana kadar yaşadıklarımdan, şahit olduğum binlerce hayat hikâyesinden, kendimce okuduğum kitaplardan, dinlediğim müziklerden, izlediğim filmlerden bir terapist olarak şunları öğrendim: İnsan nisyanla malüldür ve fena halde hüzne, hüsrana mahkûmdur. Her hal
Hap (doğum kontrol hapı)
Wedekind'ın çalışmasının başlamasıyla beraber; bazı çalış­malar da, Hap'ın kadınların koku duyusuyla ilgili tercihleri­nin (erkeklerin kokularıyla ilgili tercihlerinin) değişmesine yol açtığını göstermiştir. Kadınlar Hap'ı almaya başladıktan son­ra ,farklı HLA'leri olan erkeler yerine, benzer HLA'leri olan erkekleri tercih etmeye başlarlar. Şimdi de HLA farklılığının (partnerlerin farklı HLA'lere sahip olması), çiftler arasında­ ki genetik çeşitliliğin bir işareti olduğunu; bununla beraber, yüksek doğurganlıkla ve daha güçlü bağışıklık sistemine sahip nesiller yaratmaya yardımcı olmasıyla ilgili olduğunu da hatır­layın.
Reklam
Kast Sisteminin Ortaya Çıkışı
Büyük kanun koyucusu Manu'nun formüle etmiş olduğu kast sisteminin temeli, hayranlık uyandırıcıydı. Manu, insanların, doğal evrim çerçevesinde dört büyük sınıfa ayrıldığını açıkça görmüş: Bedensel emekleriyle topluma hizmet sunabilecekler (Sudralar); zekâ, yetenek, tarım, alışveriş, ticaret yani genel olarak iş hayatıyla hizmet verebilecekler (Vaisyalar); yönetimle ilgili, idareci, ve koruyucu yeteneklere sahip olanlar yanı yöneticiler ve savaşçılar (Kşatriyalar); doğası düşünceye yatkın, ruhsal sezgilere açık ve ilham verici olanlar (Brahminler). "Bir insanın iki defa doğmuş olduğuna (yani Brahmin olduğuna), ne doğum, ne kutsal ayinler, ne çalışma, ne de ecdat karar verebilir," diye bildirir Mahabharata, "bunu sadece karakter ve davranış belirler." Manu, topluma, kendi bireylerine karşı, bilgelik, erdem, yaş, akrabalık veya son olarak servetlerine göre saygı göstermeyi öğretmiştir. Vedalar'ın Hindistan'ında, sadece istiflemek için saklanan veya hayır işlerinde kullanılmayan maddî zenginlikler daima hor görülmüştür. Büyük servetlere sahip cimri insanlar, toplumda düşük bir sınıf olarak değerlendirilmiştir.
Sayfa 392Kitabı okudu
“İnsan ya yılbaşına ya da doğum gününe doğru hayatıyla hesaplaşır demişti. “
"Allah'ın bir muradı vardır elbet. Zira bu sancı ölüm sancısı değil bu sancı doğum sancısıdır. Düşmeden kalkılmaz bilesin, gitmeden gelinmez ve ölmeden dirilmez kimse...
Aslında, ara kanamalar ve lekelenmeler oral doğum kont­rol haplarının en yaygın yan etkisidir. Yine de yan etkiler yok oldukça, uygunsuz olmalarına karşın önemsiz bir kategoriye girerler. Hap çoğu kadında sivilce problemini azaltmaya da yardımcı olur ki, bu durum da hapların bir faydası olarak de­ğerlendirilir. Haplar, göğüs boyutunun büyümesiyle de ilişkili­dir: Tane, 1960 ve 1969 arasında, Amerika'daki C kup sütyen satışlarının yüzde 50 kadar arttığını belirtmiştir.
Reklam
Bizde de niye evlenmedin, niye çocuk yapmadın diye soruyorlar hala :)
Oy hakkı hareketi başta olmak üzere ömrü boyunca kadın haklarını savunan McCormick, bilime de yoğun bir ilgi duyuyordu. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden (MIT) mezun olan ikinci kadın; burada bilim derecesi yapan ilk kadındı. 1906'da, Amerika tarım servetinin varislerinden biri olan kocası Stanley McCormick'e, kız karde­şinin de muzdarip olduğu, ileri derecede şizofreni tanısı kondu. Tane, "kocasının çektiği acılar ve şizofreninin kalıtımsal olabileceği konusundaki endişeleri, Katharine'i çocuksuz kal­mak için bir çözüm bulmaya zorladı ve erkenden doğum kont­rolü konusuna eğilmesini sağladı." diye yazıyor. McCormick ve Sanger 1917'de tanıştı ve kadınları, doğurganlıkları üzerinde kontrol sahibi yapmak için birlikte çalışmaya başladılar.
Yaşayabildiklerimiz, eninde sonunda, doğum günlerimizdir - ölüm günlerimiz değil.
Kuşak çalışmalarına şüpheyle bakanların yorumu genelde şudur: Falanca yılda doğdum diye mutlaka belirli bir tavra ve inanca mı sahip olmalıyım? Hayır, doğum yılınız tavır ve inançlarınızı belirler diyemeyiz; ancak fırsatlarınızı (ya da dezavantajlarınızı) belirler..
Sayfa 28 - Mundi KitapKitabı okuyor
Bugün benim doğum günüm ☺️ Hoşgeldin 28. yaşım. Güzellikler getirmen dileğiyle🙏🏻
Bugün benim doğum günüm..
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.