Şu dünyadan ne çabuk gelip geçiyoruz. Hayatın ilk dörtte biri, kullanılması bilinmeden; sonuncu dörtte biri de kullanma gücümüz tükendikten sonra geçiyor. Zaten yaşamasını bilmiyoruz ve yaşayamıyoruz. Hayatımızın bu iki ucu arasında sıkışıp kalan kısmı da uyku, iş, stres, korku ve türlü sıkıntılar içinde yok olup gidiyor. Hayat kısadır. Fakat bu kısalık, ömrün az devam edişinden değil, ondan gereğince istifade edemememizden kaynaklanıyor. Ölüm anını,doğum anından uzaklaştırmaya çabalamak beyhude bir iştir.