Bazen düşünüyorum da, aşk varlığımızın doğum sancısı değil mi?
Sayfa 17 - Helikopter YayınlarıKitabı okudu
“Beynin doğum sancısı ha? Müthiş bir metafor! Zeus’un alnından Minerva’nın doğması gibi! Bunlar çok tuhaf düşünceler; beynin doğum sancıları, insanın kendi ölümünü seçmesi, bunalımlı saatleri karşılama cesareti. Bu adam zeki biri Josef. Acaba bu zekâ bir deliye mi yoksa dâhiye mi ait?”
Reklam
Sadece mecbur kaldığında konuşuyordu ve çok dilli kelime dağarcığı içinde el yordamıyla seçim yapmaya çalışırken, tıpkı yürüyüşündeki gibi, sık sık sendeleyip duraklıyor, uygun olduğunu bildiği ama telaffuz edememekten korktuğu kelimelerde tereddüt ediyor, anlaşılmayacağını ya da kaba kaçacağını bildiği kelimelerden kaçınıyordu. Ama aynı zamanda, diksiyon konusundaki dikkatinin, içinden geçenleri ifade etmesine engel olarak onu aptal gibi gösterdiğinin bilinciyle, rahatsızlık duyuyordu. Üstelik, özgürlük tutkusu bu sınırlamalara, tıpkı kolalı yakanın kelepçelediği boynu gibi öfkeyle tepki gösteriyordu. Bunu fazla sürdüremeyeceğinden emindi. Doğası gereği, güçlü düşünceleri ve hisleri vardı; yaratıcı ruhu huzursuz ve baskıcıydı. İfade ve şekil kazanmak için doğum sancısı çeken fikir ve duygular, onu hızla ele geçirdi. Kim olduğunu, nerede bulunduğunu unuttu ve tüm eski kelimeler –bildiği konuşma gereçleri– uçup gitti.
@Murattokdaş
Kadın; Soyadını değiştirir ! Evini değiştirir ! Ailesini değiştirir ! Seninle bir eve taşınır ! Seninle bir yuva kurar ! Senin için hamile kalır ! Hamilelik vicudunu değiştirir ! Şişmanlar ! Dayanılmaz doğum sancısı yüzünden neredeyse ağrılar içinde sabahlar ! Doğurduğu çocuklar senin soyadını alır ! Annene, Babana bakma ! Çocuklarını büyütme ! Senin rahatını sağlamak ! Sana öğüt verme ! Anlayacağınız şu ki bütün aile ilişkilerini... Sürdürme ! NOT: Hayatındaki kadının kıymetini bilin kadın olmak kolay değil !!!
hâldaş
Bütün âlem zıtlıklar üzerine kuruludur. İnsan doğumundan ölümüne dek hayatı bu zıtlıklar ile geçer ve kendiside uzunca bir çizginin orta yolunda her daim ilerler. Bu çizginin sağ yanı iyi iken sol yanı kötüdür. Bir yanı güzel iken, bir yanı çirkindir. Bir yerden doğrular doğum sancısı çekerken, diğer yandan yanlışlar baş kaldırır ve bu zıtlıkların ortasında beşer olan insan yönünü nereye çevireceğine, çevirdiği yönde istikrarlı ilerleyebileceğine şüphe duyarak cambazlıkla yoluna devam eder. Bu zıtlıkların orta noktasında sadece bir tek kapı vardır. Bu kapının mesafesi her insan için farklıdır. O kapı fâni olan âlemden yani ölümlü olan bu dünyadan zıtlığın mekanı olan ölümsüzlük diyarına geçiş kapısıdır. Fani dünyada orta noktada yoluna devam eden Davut'un hâlini arz eden kitabın adı "Haldaş" tır. Bu yolculukta hayatının bir bölümünü bize aktaracaktır. ✓ Davut ALTINDAĞ
"Çünkü insandan da öte, kadınız." "İnsandan da öte kadınız ha, bu nasıl söz böyle!" "Hamlimize insan bahşedilmiştir Ey Nada! Kulun terbiyesi ilk bizde başlamışken; merhameti, şefkati, nezaket ve nezafeti anne rahmi denen o daracık alanda öğrenir insan. İnsanın ilk yolculuğu bizde başlar. O sebeple anne yavruyu canında aziz bilir. Onun içindir ki yavruyu binbir acının verasında dünyaya bırakır. Çünkü doğum sancısı can çekişme dehşetiyle birdir. İnsan da bunun için azizidir. Onu incitemeyiz."
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.