Doğum, evlenme, ölüm.
Yeni doğan çocuklar, yeni törenler, yeni şölenler ve dekoru biraz değiştiren cenaze töreni. Ama bu değişme uzun sürmezdi. Gidenlerin yerini gelenler tutar, çocuklar büyür, nişanlanır, evlenir, kendilerine benzeyen çocukları olur ve böylece hayat hep aynı minval üzerine sürer gider ve hiç farkına varılmadan mezarın tam yanı başında biterdi.
Sayfa 147 - Kültür Yayınları
Düşte simge yoluyla anlatılan şeylerin kapsamı geniş değildir. Tümüyle insan vücudu, ana baba, çocuklar, kardeşler, doğum, ölüm, çıplaklık - ve daha başka birkaç şey.
Reklam
Yazarlar üzerine…
“Bir yazarı yalnızca hayatıyla, yani parantez içinde belirtilen doğum ve ölüm tarihiyle tanıyor olmak, o yazarın kültür dünyamıza katkılarını görmezden gelmek demektir...”
Ama yaşam Aristo mantığı (tek boyutlu) üzerine kurulu olmadığından içinde ikisini de barındırıyor. Ve aslında yaşam her ikisi sayesinde, zıtlıkların sayesinde mümkün oluyor: Kadın-erkek, gece ve gündüz, doğum ve ölüm, aşk ve nefret. Yaşam ikisini de içeriyor
İşteki saçmalıklardan bıkmış usanmış halde eve döndüğümüzde, televizyon ekranındaki saçmalıkların karşısında dinlenebiliriz. Doğum, ölüm, evlilik –yeni bir arabayla- hareketlilik kazanan bu örüntü bize gerçek hayatmış gibi sunulur.
Sayfa 138 - Sel Yayınları
Pozitif bilime sorarsanız, hayat, doğum ile ölüm arasında geçen bir zaman aralığıdır ...
Reklam
257 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.