Şiirlere ve şairlere! İçimizi acıtan şarkılara. Şu tükenmek bilmeyen yalnızlığa! Tüm gidenlere, tüm bekleyenlere...
Sayfa 113Kitabı okudu
Duyduğum her bir sözünü gerçek kabul edip, sorgulamadan inandığım günlerdeydim...
Reklam
Birine aşık olunca ve hiç kavuşamayınca küle döner insan. İçini serinletecek şeylerin peşine düşer. Kimisi suskunluğunu merhem edip can yangınını söndürür. Kimisi ise benim gibi kendini buzlu, küçük bir bardağa hapseder.
Aşkın insana kazandırdığı en büyük güzellik en başta kendisini sevmesiymiş.
Hiçbir şeyin elinde olmadığını çok sonra anlıyor insan.
Gitti...
"Ağlamaktan gözlerimin şiştiği vakit , öldü farzet dedi ... Bu kadar kolaydı işte öldüğünü farzet demek. Eğer ölseydi beni severek öldü derdim ! Ama ölmedi ve beni artık sevmiyor dedim ve ekledim; Meselâ nerede şimdi? Kiminle? Sustu. Devam ettim. Bir başkasını sevecek, Bir başkasına sevgilim diyecek, Başkasına sarılarak uyuyacak. Bir başkası için adımlayacak bu şehri, Ya da bir başkasıyla... Bak ölse her şey daha kolay olurdu belki, Olması gereken son buydu derdim, Topraktan geldik, toprağa gideceğiz. Toprağa gitti der kendimi avuturdum. Ama o , evet gitti. Ama! Ama bir baskasıyla..! "
Reklam
Bazı günler iyi ki yaşıyorum dedirtir insana. Bazı günler de yaşamak zorundayım.
Değişmeyecek şeyleri kabullenecek kadar büyüdüm.
Bazen canını en çok yakan olur, canından çok sevdiğin.
Reklam
Küçük şehrin koca kalpli insanları bir tek kendi kalplerindeki çatlaklara bakamaz. Çünkü bakarsa bir daha o şehirde duramaz.
Yaşadıkların ne kadar ağırsa ruhun da o kadar yaşlanıyor.
280 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.