Birine aşık olunca ve hiç kavuşamayınca küle döner insan. İçini serinletecek şeylerin peşine düşer. Kimisi suskunluğunu merhem edip can yangınını söndürür. Kimisi ise benim gibi kendini buzlu, küçük bir bardağa hapseder.
"Ağlamaktan gözlerimin şiştiği vakit , öldü farzet dedi ...
Bu kadar kolaydı işte öldüğünü farzet demek.
Eğer ölseydi beni severek öldü derdim !
Ama ölmedi ve beni artık sevmiyor dedim ve ekledim;
Meselâ nerede şimdi? Kiminle? Sustu.
Devam ettim. Bir başkasını sevecek,
Bir başkasına sevgilim diyecek,
Başkasına sarılarak uyuyacak.
Bir başkası için adımlayacak bu şehri,
Ya da bir başkasıyla...
Bak ölse her şey daha kolay olurdu belki,
Olması gereken son buydu derdim,
Topraktan geldik, toprağa gideceğiz.
Toprağa gitti der kendimi avuturdum.
Ama o , evet gitti.
Ama! Ama bir baskasıyla..! "