En Eski Doksan Üç Gönderileri - 1000Kitap

Şule

Hayat aslında havadaki top

“Hayat ne biliyor musun abi? Düşün bak rövanş maçındasın. İlk maç kendi evinde sıfır sıfır bitmiş. İkinci maç oynanıyor. Deplasmandasın. Dakika doksan artı iki. Bir sıfır yeniksiniz. Hakem üç dakika uzatma vermiş. Yani bitime yarım dakika ya var ya yok. Gol atarsanız tur sizin, atamazsanız her şey bitiyor. Maçın uzama ihtimali yok. Bir uzun top yollamış kalecin. Önüne düşmüş. En ileride sen varsın. Pas verecek adam arıyorsun. Arkadaşlarının yorgunluktan götü düşmüş. Etrafında kimse yok sizden. Senin de götün düşmüş. Topu sürmeye mecalin yok. Sürebilsen kaleciyle karşı karşıya kalıp topu kaleye takman işten bile değil. Ama mecalin yok. Ve maç bitti bitecek. Umutsuzca ve tüm gücünle abanıyorsun topa. Kaleye en az otuz metre var. Olmaz. Gol mol olmaz. Bir bok olmaz artık. Ama n’apıcaksın, olmayana kadar zavallı bir umutla bekliyorsun işte. Top üstten auta çıkana kadar bekliyorsun. Maç bitiyor sonra. Eleniyorsun. İşte hayat o havadaki top abi. Biliyorsun hayatta gol olmayacak. Ama başka ne çaren var ne de şansın. Bir şey olmayacağını bile bile bekliyorsun. Bir şey olmayacağını bile bile beklemek işte hayat…”

Sayfa 74Kitabı okudu

Z Raporu Ali Lidar

merve yazıcı

@mervyazc·

2yıl

Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca Havı dökülmüş yerlerine yüzümün Büyük bir aşk yamadım Hayır Yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım Gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı Tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım... Saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı. Aşk diyorsunuz ya Ben istemenin Allahını bilirim bayım!

Sayfa 35 - Metis YayınlarKitabı okudu

Ah'lar Ağacı Didem Madak

Reklam

Elif

@edebiokurr·

2yıl

Allah’la samimi oldum geçen üç yıl boyunca Havı dökülmüş yerlerine yüzümün Büyük bir aşk yamadım Hayır Yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım Gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı Tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım... Saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı. Aşk diyorsunuz ya Ben istemenin Allahını bilirim bayım!

Sayfa 35 - Metis YayıncılıkKitabı okudu

Ah'lar Ağacı Didem Madak

VXan

@VXan·

2yıl

Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca Havı dökülmüş yerlerine yüzümün Büyük bir aşk yamadım Hayır Yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım Gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı Tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım ... Saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı. Aşk diyorsunuz ya Ben istemenin Allahını bilirim bayım!

Ah'lar Ağacı Didem Madak

Səma Məmmədsalahova

@Sama_99·

2yıl

Ən çox sevdiklərimdən...

SİZ AŞKTAN N'ANLARSINIZ BAYIM? Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Alt katında uyumayı bir ranzanın Üst katında çocukluğum... Kağıttan gemiler yaptım kalbimden Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı. Aşk diyorsunuz, limanı olanın aşkı olmaz ki bayım! Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca Havı dökülmüş yerlerine yüzümün Büyük bir aşk yamadım

devamını oku

Ah'lar Ağacı Didem Madak

Murat PUTGÜL

@Murat20·

2yıl

144 syf.

· Kitabı okudu

10/10 puan verdi

Beğendi

15 saatte okudu

Tanzimat döneminin önemli devlet adamlarından birisi olan Ali bey Düyun-u umumiyedeki görevi sırasında müfettiş olarak gönderildiği doğu,güneydoğu,Suriye ve Irak ı kapsayan görevi sırasında buraların coğrafi özelliklerini,demografik yapısını,örf adet ve dini inançlarıyla ilginç gördüğü özelliklerini Seyahat jurnali adını verdiği eserinde anlatmıştır. Halep civarında orman olmadığından odun kıymetlidir.Memleketin süprüntülerini toplayıp külhanlarda yakarak hamamları ısıtırlar.Tabi böyle çerçöple istenen ısı sağlanamadığından hamamların binası yeraltına yapılmak zorunda kalınmış. Doksan yaşında bir ağanın üç karisi varken o hafta içinde onsekiz yaşında bir kız daha aldığını anlatmaları beni hayrete düşürdü.(Birecik) Bir delikanlı bir kızın ırzına saldırırsa ikisini birden öldürürlermiş.Delikanli kızı kaçırıp başka bir köyde nikah etmedikçe.(Siirt) Ziyarete gelenler evin kapısından girerken ellerini kavuşturup yere bakarak tam tevazuyla boyun eğip merdivenden çıktıktan sonra Şeyh efendinin odasına gelince yerlere kapanarak yanına varıyorlar ve ellerini ayaklarını öperek karşısında el pençe divan duruyorlar.(Bitlis) Mağaralar her ne kadar büyük ve genişse de her sene getirilen cenazelerin fazlalığından dolayı üç beş senede bir boşaltılması gerekirmiş.Çikarilan kemikler külhanlarda yakılmak üzere hamamcılar tarafından satın alınırmış.(Kerbela) Banyanlar sabah evden çıktıklarında inek sidigiyle yüzlerini yıkamadan dükkanlarını açmazlarmış. Bu yüzden sabah şehrin içinde boynuzları boyalı inekler gezdirilir ve bu ineklerin etrafında işemelerini bekleyen bir çok adam dolaşır.(Bombay)

Seyahat JurnaliÂli Bey · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019732 okunma

Reklam

Geri 199

1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.